Yatırım kredilerinde yeni dönem

Banka sayısının artması,dıştan Finansman sağlayan şirketlerin çoğalmasını hep olumlu karşıladım.

Sigorta şirketlerinde de durum aynıdır.KKTC yetkilileri "Serbest Bölge" uygulamasını tepdikleri sürece "Banka ve Sigorta" sektörü ile yetineceğimize göre bu kapıları açık tutmakta yarar vardır.

Kara para korkusu ile yatıp kalkan ülkeler hep kaybetmişlerdir.KKTC'deki bu korku inanınız Türkiye'de bile yoktur.

Rahmetli Özal bu başkaldırışın liderliğini yapmıştı."

Döviz kredisini bulunuz,geri ödemenin sorumluluğunu devlete havale etmeyiniz yeter "diyordu.Bunun anlamı "Parayı bul yatırımı yap" şeklindedir.

KKTC'de kraldan fazla kralcılık egemendir.

Doları,Euro'yu bu paranın sahiplerinden daha fazla korumak modadır.

Esrar ve kaçakçılık parası olmadığı ve teröre akmadığı ve kaynağı belli olduğu sürece Ruma aktığı gibi KKTC'ye de akmasında ne hata olabilir?

İşte bu açmaz içinde KKTC yatırımcısına kredi sağlama yöntemi yenilendi.

Kredilere yeni şekil verildi.

Türkiye'den sağlanan yatırım parasını daha fazla yaymak için yatırım kredilerinin bankalardan sağlanması ve de devletin bu kredilerin farkını ödemesi tercih edildi.

Anladığımız kadarıyla bankalarla görüşmeler yapıldı. Her banka hangi alana kredi vermek isterse tercihini yaptı.

Çünkü kredinin koşullarını bankalar bizzat kendileri koyacak, paranın dönüşünü banka sağlayacaktır. Konan koşullar garantiyi en geniş şekilde kapsayacaktır.

Bu ana kadar algıladığımız kadarıyla her banka başka havadan çalmaktadır. İstenen garantilerle bu krediye uzanabilecek KKTC'li iş adamı,esnaf ya da yatırımcı düşünülemez.Ya da çok azı bu koşulları yerine getirip kredi alabilir.

Bu kredilendirme olayında merkezi Türkiye'de olan ve son zamanlarda sürekli olarak KKTC'nin her tarafında şûbe açan Bankalar, kendilerini KKTC'de faaliyetteki bir banka olarak değil de Ankara dışında Polatlı'da görev yapan Banka olarak görmektedirler. Ankara koşulları koyar, Polatlı Bankası uyar ve müşteri de yerine getirirse kredi alabilir.Oysa KKTC Polatlı değildir. Bunu anlayan pek azdır.

KKTC kökenli ve ortaklı bankalar ise bir miktar esnaf ve turizm kredileri ile ilgilendiklerini öğrendik.

Onların koşullarını da kendileri saptadılar.

Aradaki fark önemli.

Çünkü ipotek karşılık isteyen KKTC kökenli bankalar, eski Türk koçanı veya eşdeğerden kaynaklanan Tapu senedini kabul etmektedirler.

Tapu bu işlemi zaten yapmaktadır.

Dolayısıyla sınırlı kredi dağıtımında sorun yok.

Ancak büyük yatırımlarda KKTC gençlerini görmek isteriz.

Geleceğimiz buna bağlıdır.

Bunun için eğitim aldılar,bunun için yurt dışında deneyim kazandılar.

Oysa merkezi Türkiye'de olan bankaların koşullarını yerine getirecek Kıbrıslı yatırımcı olacağını ben sanmıyorum.

Koşullara baktım.Kredi verecek banka nerede ise aynı miktarda mevduat blokesi bile istemektedir.

Bunu da yapacak babayiğit yoktur.

Bunu başka bankadan alıp da öteki bankaya yatıran yapabilir ancak.100 milyonluk Otel yatırımının kredilendirilmesi söz konusu ise KKTC bunun uygulama şeklini sorgulamalıdır.

Çünkü arazi, de KKTC'ye aittir.

Ben bu amaçla Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası ve alt Kooperatiflerin diriltilmesinden söz ettim.

Uzun uzun yazdım.

Yol gösterdim.

Çünkü zincirleme sorumluluk Kooperatif bağında daha kolaydır.

Ne acı ki birileri kalkıp Kooperatifçilikle yetineceğine "Bankacılık yapma" dürtüsüne kapıldı.

Bankacılık Yasası altına da girerek Kooperatifleri kökeninden saptırdı.

Oysa buna hiç gerek yoktu.

Herkes kendi yasasında ve kendi yolunda ilerlemeli idi.

Bununla KKTC Merkez Bankası da zora sokulmamış olurdu.

İşte şimdi faiz farkıyla kredi sağlamak söz konusu olunca, yatırımcılar da kalkıp Kooperatif kursunlar ve Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası aracılığıyla bu çarkı çevirsinler.

Bu yolla karşılık gösterme olayı da kolaylaşmış olur.

KKTC yurttaşlarının Türkiye merkezli bankalardan kredi almaya çaba harcamaları bana göre boşunadır.

Bugüne kadar bu olmadı.Kredi Kartı kredisini aşamadık.

Adamın yaşını başını bile sorgularlar.

Biz yerel Bankalarımızla ve Kooperatiflerimizle yola devam edelim derim.

KKTC yatırım, gençlerimiz iş beklemektedir.

Otelcilik içine hapsolamaya ve kumarhanelerle bir yere varmaya kalkmak akıl işi değildir.

Yüksek teknolojiye el atmanın zamanı geldi.KKTC "Yüksek teknolojiye" Üniversitelerin desteğinde girmeli ve çekinmemelidir.

Doğu Akdenizin Uçak gemisine bu yakışır.Kredileri de böyle yönlendirelim.