BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Gençler ülkeyi terk ediyor! Kimin umurunda?

Yayın Tarihi: 03/05/24 07:00
okuma süresi: 14 dak.
A- A A+

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Her geçen gün daha fazla KKTC'de doğup büyüyen Kıbrıslı Türk'ün, ülkeyi terk ettiğini üzülerek gözlemliyoruz...

Günümüzde göç eden gençlerin sayısında ciddi artışların olduğuna yönelik eğilimler, artarak devam ediyor... Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip, çok sayıda Kıbrıslı Türk gencinin, kariyer olanaklarını aramak, daha iyi bir yaşam standardı elde etmek ve/veya eğitim imkanlarını değerlendirmek amacıyla, doğdukları toprakları terk ediyor... KKTC'den, bu genç nüfusun ayrılmasının, ülkenin geleceği için ciddi bir endişe kaynağı olacağını, kimse artık göz ardı etmemelidir...

Peki, bu önemli mesele karşısında ülke yöneticilerinin ve siyasetçisinin tutumu nedir? Bu durum ülkede kimin umurunda?

Öncelikle farkına varmalı ve vardırmalıyız ki gençlerin ülkelerini terk etmesi, o ülkenin kaynaklarının ve yeteneklerinin de kaybı anlamına gelmektedir... Hatırlanmalı ve hatırlatılmalıdır ki gençler, ülkenin en dinamik ve en yaratıcı kesimleridir... Onların ayrılması, ülkenin yenilikçilik potansiyelini azaltıyor ve ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiyi yükseltiyor... Gençlerin göç etmesi, toplumsal demografik yapıyı etkiliyor, yaşlanan nüfusa kayma riskini çoğaltıyor...

Bu ciddi sorunla başa çıkmak için, acilen ve ciddiyetle gerekli adımların hemen atılması gerekiyor... KKTC yönetiminin, gençleri ülkede tutacak ciddi politikalarının olmadığını, bunun için özel bir çaba sarf edilmediğini, maalesef üzülerek gözlemliyoruz... Göstermelik olarak uygulanmaya çalışılanlar da oldukça mantıksız ve yetersizdir...

Ülkenin bazı gerçekleri vardır ki, istihdam olanakları oldukça kısıtlıdır... Eğitim sistemi, gereksinimleri karşılayamaz durumdadır ve yaşam koşulları da gençler için artık çekiciliğini tamamen yitirmiştir... Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip daha fazla Kıbrıslı Türk genci, daha iyi bir gelecek umuduyla başka ülkelere göç ediyor...

Peki böylesine ciddi bir sorun gerçekten bu ülkede, kimin umurunda?

Böylesine ciddi bir sorun, toplumun ve ülke yöneticileri ile siyasetçilerinin dikkatini şimdi, çok daha fazla çekmelidir... Gelinen nokta oldukça ciddidir ve hayati derecede önemlidir... Kıbrıs Türk toplumu olarak, gençlerin ülkede kalmaları için ve onlara daha iyi bir gelecek yaratmak adına, çok daha fazla çaba sarf etmemiz gereken, önemli günlerden geçmekteyiz...

Daha iyi eğitim olanakları sağlamaktan, iş fırsatlarını artırmaya kadar geniş bir yelpazede, güncel politikalar geliştirilmelidir artık... Kıbrıs Türk gençliğinin potansiyelini gerçekleştireceği ortamlar, şimdi çok daha fazla yaratılmalıdır...

Ülke yöneticisinin ve siyasetçisinin, gençlerin ülkelerini terk etmelerini önleyici etkin politikalar oluşturması ve uygulaması, şimdi çok daha fazla önemlidir ve gereklidir...

Ekonomik kalkınma, istihdam yaratma ve eğitim gibi konularda stratejik adımlar atmak, gençleri ülkede tutmaya yardımcı olacaktır... Gençlerin katılımını teşvik edecek politika reformlarına ve bunların hayata geçirilmesine, şimdi çok daha fazla ihtiyaç vardır...

Anlayacağınız, gençlerin ülkeyi terk etmeleri, ciddi bir sorundur ve herkesin bu konuya odaklanması artık kaçınılmazdır... Gelinen durum ortadadır, ciddidir ve hayati derecede önemlidir... Toplum olarak, gençlerimizi ülkemizde tutmak için daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğinin farkındalığına, hep birlikte varmalıyız... Ülke yöneticisi ve siyasetçisi bu konularda çok daha fazla etkili politikalar ve stratejiler geliştirmelidir, uygulamalıdır artık... Ancak böylesine zihniyetlerle, gençlerimizin ve ülkenin geleceğini, güvence altına alabiliriz...

Ülkedeki yasa dışılıkla mücadelede, ciddi eksiklikler bulunmaktadır... Yolsuzluk, organize suç, adaletsizlik ve hukukun üstünlüğünün zayıflığı gibi sorunlar, gençler için geleceklerini bu ülkede kurmakta güçlük çekmelerine neden olmaktadır... Ülkesel olarak bu sorunlarla etkin bir şekilde mücadele edilmediğinde, gençlerin umutları tükeniyor, göç etme eğilimleri ve istekleri çok daha fazla artıyor...

İddia edildiği gibi bir ülkenin, yasa dışılığın arka bahçesi haline gelmesi, gençler üzerinde ciddi olumsuz etkiye sahip olmasına neden olmaktadır... Güvenlik endişeleri, istikrarsızlık ve adaletsizlik hissi, gençlerin kendi ülkelerinde bir gelecek görmelerini zorlaştırıyor... Dolayısıyla, daha iyi bir yaşam standardı ve gelecek umudu arayışında olan Kıbrıs Türk gençliği, alternatif topraklara doğru şimdi daha fazla yöneliyor...

Bu durumlarla başa çıkmak için, ülkenin yasa dışılıkla da mücadelede, kararlı adımlar atması gerekiyor artık... Hukukun üstünlüğünü sağlamak, yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele etmek ve gençlerin güvenliğini, geleceğini güvence altına almak için, daha somut politikalar geliştirmek, şimdi çok daha fazla önemlidir... Bu konulara da yönelik, atılacak adımlarla gençlerin, ülkelerini terk etmek yerine, kendi topraklarında kalacakları, bir ortam oluşturmaya destek sağlanması gerekiyor...

Yasa dışılığın, usulsüzlüklerin ve sahtekarlıkların da, gençlerin ülkelerini terk etmelerinde, önemli roller üstlendiğini şimdi daha iyi anlamalı ve anlatmalıyız... Ülke yöneticileri ile siyasetçilerinin, bu konularla ilgili olarak da daha etkin bir şekilde mücadele etmesi, ülkenin geleceğine daha olumlu perspektif sunmasına neden olacak ve gençlerin kendi topraklarında kalma isteğini güçlendirecektir...

Anlayacağınız, Kıbrıslı Türk gençliğinin, göçe olan eğilimleri çeşitli nedenlerden dolayı artıyor, artırılıyor, göz yumuluyor ve beyin göçüne ülke yöneticileri, siyasetçileri aldırış etmiyor... Bu durum, ülkenin geleceği için ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor... Gençlerin kendi ülkelerini terk etmeye dolaylı veya direk yönlendirilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan olumsuz sonuçlar doğurmaya devam ediyor... Bu durumu engellemek için, ülke yöneticileri ile siyasetçilerinin gençlere yönelik istihdam olanaklarını artırmaları, artık kaçınılmazdır... Eğitim fırsatları daha da yükseltilerek, Kıbrıs Türk gençliğinin, geleceğini inşa etme fırsatlarını artırıcı, politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor... Aksi halde, ülkedeki beyin göçü son sürat daha da genişleyerek bir salgın gibi yayılacak, ülkenin potansiyeli ve geleceğini kaybetme riski, devasa boyutlara ulaşacaktır...

Sürekli milliyetçilik söylemleriyle, farklı yöntemlerle perdelenen zihniyetler, toplumda daha derin olumsuz etkilere sebep olacaktır... Bu tür siyasi yaklaşımlar, ülkedeki birlik ve bütünlüğü daha fazla tehdit eder noktaya getirecektir... Yarardan fazla zararlar ortaya çıkabilecektir... Günümüzde bu tür yaklaşımlar artık, sadece belli bir etnik veya kültürel grubu öne çıkararak, diğerlerini dışlayabiliyor ve ayrımcılığa daha fazla zemin hazırlıyor... Bilinmelidir ki, milliyetçilik söylemleri bazen ulusal politikaların ve kararların alınmasında etkili olabiliyor, ancak bu durum günümüzde, ülke içinde ve uluslararası alanda gerilimlere daha fazla yol açabiliyor... Anlayacağınız, milliyetçilik kavramının da gelişigüzel bilinçsizce kullanılması, toplumsal huzursuzluğa, göçlere ve çatışmalara neden olabildiğidir... Bu nedenle, bu konunun da dikkatle ele alınması ve sağduyulu bir şekilde yönetilmesi artık kaçınılmazdır...

Bu konularda, bir başka önemli farkına varılması ve farkına vardırılması gereken husus da, düşünce ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanması, ülkedeki yönetimde kaosun artmasına neden olabileceğidir... Buna benzer bir durumun hissedilmesi ve/veya görülmesi, genç nüfusun göç eğilimini daha da artırarak, bu yöndeki olumsuz riski daha da büyütecektir...

Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu sistemsel çöküş ortamı, gençleri, en fazla etkileyen grup olarak karşımıza çıkarmaktadır... Bu durum, genç nüfusun göç eğilimini artırarak, ülkenin geleceği için endişe verici durumunu daha fazla tetikliyor...

Günümüzde KKTC'de ortaya çıkan göç dalgası, birbirini tetikleyen bir süreç olarak büyümekte, genişlemekte ve yaygınlaşmaktadır... Ülkenin yönetimsel olarak kötü bir durumda olduğunu hisseden veya gören gençlerin göç istekleri, her geçen gün daha fazla artıyor... Gelinen noktada, oluşan veya oluşturulan toplumsal yapıya ve ortama uyum sağlayamayan, geleceklerini böylesine bir yapıda kurmak istemeyen gençler, daha iyi bir yaşam arayışıyla KKTC'yi şimdi daha fazla terk etmeye yöneliyor... Bu durum ülkenin, genç ve dinamik nüfusunu kaybetmesiyle birlikte, gelecek için ciddi bir tehdit oluşturmasına neden oluyor... Bu nedenle, ülkedeki yönetimsel sorunların çözülmesi ve gençlerin kendi topraklarında, geleceklerini inşa edebilecekleri bir ortamın sağlanması, şimdi çok daha fazla hayati öneme sahiptir...

Dijital teknoloji ve iletişim çağı, gençlerin dünyadaki gelişmelerden daha fazla haberdar olmalarını sağlıyor. Bu durum, gençlerin ülkelerini terk etme eğilimlerini artırıyor... Gençler, farklı ülkelerdeki iyi fırsatları ve yaşam koşullarını, daha kolay gözlemleyebiliyor artık... Dijital teknolojiler aracılığıyla gençler, başka ülkelerdeki eğitim, iş ve yaşam olanakları hakkında daha geniş bilgiye sahip oluyorlar... Dolayısıyla, ülkedeki kısıtlı fırsatlar ve yaşam standartları karşısında gençler, daha iyi bir gelecek umuduyla, KKTC'yi terk etme eğilimlerini şimdi çok daha fazla artırıyor... Bu durum, KKTC'de genç nüfusun azalmasına ve potansiyel kaybı gibi önemli sonuçlara yol açıyor... Gelinen bu noktada, KKTC'de gençler için, daha çekici ve sürdürülebilir bir gelecek sunulabildiğine yönelik, politika ve reformların ortaya konması, uygulanması, şimdi çok daha kritik öneme sahiptir...

Bilinen bir gerçeklik vardır ki günümüzde, çok sayıda Kıbrıslı Türk genci, KKTC'yi terk ediyor...

Göç dalgası toplumsal bir sorun olarak genişliyor ve yaygınlaşıyor... Ülkesel bir salgın haline dönüşüyor...

Peki bu durum, kimin umurunda?

Gençlerin ülkesel umutsuzluğu, toplumun geleceği üzerinde kara bulutlar oluşturmaya şimdi daha fazla neden oluyor... Gençleri tutabilmek, ülkenin en büyük sorumluluğudur...

Bir ülkenin gençleri, o ülkenin en değerli hazinesidir. Onları kaybetmek, geleceğimizi tehlikeye atmakla eşdeğerdir...

Daha fazla sayıda gencin göçü, toplumsal çürümüşlüğün, en acı belirtisidir... Onların umutsuzluğunu dindirmek, tüm toplumun ortak görevi olmalıdır...

Gençlerin terk ettiği bir ülke, yalnızca bugününü değil, yarınını da kaybettirmektedir... Onlara, güven ve fırsat vermek, geleceğimizi inşa etmek için en temel adım olacaktır...

Gençlerin göçü, sadece kişilerin değil, aynı zamanda tüm toplumun da kaybıdır... Onların potansiyelini keşfetmek ve geliştirmek, geleceği aydınlatmanın tek anahtarıdır...

Ülke yöneticilerinin ve siyasetçilerinin, geleceğin teminatını kaybetmenin ağırlığını, kavramamışa benziyor... Gençleri ülkede tutmak için ciddi bir çabanın ve planın olmadığı, açıkça görülmektedir... Hatırlanmalı ve hatırlatılmalıdır ki her genç, bir ülkenin potansiyelini taşır... Uyanık olmayı reddeden bir toplum, umutsuzluğun yükünü taşımaya hep devam eder...

Gençleri umursayanlar, yarının inşaasında, bugünden sorumluluk alanlardır...

Gençlerimizin göçü, geleceğimizin sessiz çığlığıdır... Onlara sahip çıkmazsak, yarınlarımızı daha fazla kaybedeceğiz...

Gençlerin ülkeden ayrılması, toplumun kaybıdır... Onları tutabilmek için bugünün sorumluluğunu, hemen almaya başlamalıyız...

Ülkemizin gençlerinin, göç etmek zorunda kalmalarına neden olan sorunlarla başa çıkmaları, ülke yöneticilerinin ve siyasetçilerinin öncelikli sorumluluğu olmalıydı... Ancak maalesef, bu sorunlarla yeterince mücadele edilmediği için, gençlerimiz KKTC'den ayrılmak zorunda bırakılıyor... Bu durum, üzücü bir gerçeği daha belirgin ve açık bir şekilde ifade ediyor; ülkemiz, gençlerinin potansiyelini tam olarak değerlendiremiyor ve onlara sağlıklı bir gelecek sunamıyor...

Ülkemizin gençleri, umutlarını ve potansiyellerini dışarıya taşımaya zorlayan, sorunlarla yüzleşmek yerine, onları kucaklayarak, içlerindeki parlaklığı yeniden keşfederek bir gelecek yaratmaya, ülke yöneticilerinin ve siyasetçilerinin, öncelikli görevi, kutsal sorumluluğu olmalıydı...

Ülkenin gençlerini, ülkelerini terk etmeye iten sorunlarla yüzleşmeye, ülke yöneticilerinin ve siyasetçilerinin en öncelikli görevi olmalıydı; çünkü onların umudu, geleceğin teminatıydı...

Gençlerin göçü, yalnızca coğrafyayı değil, kalpleri de terk etmeye başlıyor...

Gençlerin göçü, yitirilen hayallerin ve kopan bağların acı dolu yansımaları haline dönüşüyor...

Gençler ülkeyi terk ediyor! Peki bu, kimin umurunda?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.