Polisin içindeki casuslar!

Yayın Tarihi: 24/02/22 10:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

KKTC’deki mobese görüntülerin nasıl olur da Türkiye basınına yansıdığını sormuş ve eleştirmiştik…

PGM Müdürü Ahmet Soyalan önceki gün yaptığı basın toplantısında konuya açıklık getirdi!

Öncelikle bizdeki görüntülerin bir başka ülkeden anında izlenemeyeceğini söyledi…

Çünkü mobeseler konusunda en çok bu söylenti gündeme getiriliyordu!

Ama Soyalan itiraf da etti;

İçeriden birileri bu görüntüleri Türkiye basınına sızdırdı…

Ya da basına değil de görüntüler birtakım resmi makamlara sızdırıldı onlar da medyaya sızdırdı!

Eğer böyleyse daha da vahimdir…

Ama biz öncelikle kendimize bakalım;

En azından görüntülerin polis tarafından sızdırıldığı kesinleşti…

Soyalan 'içimizden birileri' diyor çünkü!

Bildiğimiz kadarıyla yeni yapılan mobese merkezinde bir elin parmakları kadar çalışan var…

Hepsi de bu görev için eğitim aldılar, sonra bilgisayarların başına geçtiler!

Bunların sorumlusu kim?

Ya da sorumlu olanların yardımcıları…

Ve tabi ki diğer çalışanlar!

Bu kadar az bir insanı araştırıp soruşturmayı bitirmek çok zor olmasa gerek…

Bu adamlar niye görüntüleri Türkiye basınına göndersinler ki!

Maddi bir kazanç falan mı?

Zayıf bir ihtimal bu…

Peki emir yüksek yerlerden gelmiş olabilir mi?

Bu konudaki talimatı kim vermiştir?

Bu soruların yanıtları fazla gecikmeden ortaya dökülmelidir…

Polis teşkilatı yol geçen hanı olmadığına göre, önce polis ve tabi ki yargı bunu ortaya çıkarmak zorundadır!

Vatandaş diyor ki;

Kendi polisimize güvenemezsek bu ülkede kime güvenelim?

Bu soruyu sormak bizim de vatandaşlık görevimizdir…

Poliste çürük elma meselesi vardı ya yıllar önce!

O dönemin komutanı dile getirmişti bunu…

Demek ki kimse üzerine düşen görevi yapmamış!

Genç meslektaşımız Ali Kişmir, 1.5 yıl önce bir yazısında Beyaz Ev’deki toplantıyı eleştirmiş, kendisine de 10 yıl hapis istemiyle ağır cezada dava okunmuş…

Ülke yine karpuz gibi ortadan bölündü, bir kısmı Ali’nin yanında olduklarını bir kısmı da ceza alması konusunda yorumlarda bulunuyorlar!

Davanın tek gerekçesi var, askere bağlı olan Beyaz Ev’in geneleve benzetilmesi…

Çirkin bir benzetmedir bu!

Kişmir’e destek verenler Anayasa’nın 24/2 maddesini hatırlatıyor…

Ama o madde fikir özgürlüğünü dile getiriyor!

Fikir özgürlüğü tabi ki hem basın mensupları hem de vatandaşlar için demokrasinin bir gereğidir ama burada da bir empati yapmak gerek…

Birisi çıkıp da sizin eviniz için genelev benzetmesi yaparsa siz o zaman ne yaparsınız!

Güler geçer misiniz?

Yoksa yargıya mı gidersiniz?

O iki kelime yazılmasaydı şimdi bu tartışmalar içinde boğulmayacaktık…

Bu konuda asıl eksik olan nedir biliyor musunuz?

Hadi dilinin kemiği olmayan Ali bu konuda yargılanacak ve ne karar verilirse uymak zorunda kalacaktır…

Peki, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde niye askeri bir tesis alet edilmiştir?

Başka mekan mı bulunmadı da askeri bir tesis tercih edildi?

Orada yapılmasını kim istedi?

Ya da bilerek vatandaşa mesaj verilsin diye mi askeri bir mekan uygun bulundu!

Sahi, niye bu işleri askere bulaştırdınız ki?

Hatta askeri komutanı da o yemeğe dahil ederken niyetiniz neydi!

Çok daha da önemlisi Beyaz Ev’deki yemek niye basına sızdırıldı, bu haberi kim sızdırdı?

Bu haber sızdırıldıysa, madem ki yemek çok önemli ve gizliydi niye sızdıranın peşine düşülmedi, olay yargıya taşınmadı!

Bu konuda buradan onlarca soru yöneltebiliriz…

Ama yanıtını alamayacağımızı da bile bile!

Polisteki casus olayına dönersek…

Hadi içiniz rahat olsun bari!

Casus bizim içimizde falan değil…

Bu konuda kimse kimseyi zan altında bırakmasın!

Halil Falyalı cinayetinin kamera görüntüleri Türkiye polis teşkilatıyla paylaşıldı…

Onlar da Türkiye’deki basına sızdırmadılar açık ve net bir şekilde verdiler!

Hadi buna da itirazımız yok diyelim…

Bizim başımız kel midir yani, Türkiye basınına verildi bizim basın niye üvey evlat muamelesi gördü!

Gücümüze gidiyor yani…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Levent Özadam'dan #mesajınızvar

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları