Sahtekarlığın belgesi: Üniversite diploması bile yokmuş!

Memleket, sonunda bunu da gördü…

Üniversite mezunu olmayan ön lisans mezunu profesör olur mu, oldu!

Yüksek lisans diplomasının olmadığı iddiaları gündemdeki yerini korurken yüksek lisans diplomasını ibraz etmek yerine YÖDAK kurul üyeliğinden istifa eden Hasret Balcıoğlu’nun üniversite diplomasının bile olmadığı ortaya çıktı…

İstanbul Üniversitesi’nin 2 yıllık Fen Bilimleri ön lisans programından mezun olduğu resmi belge ile ispatlandı!

Resmi yazı sahtekarlığın belgesi olarak arşivlerde yerini aldı.

Sadece ön lisans diploması olan Hasret Balcıoğlu’nun başarılı kısa dolandırıcılık geçmişinde neler var neler?

DAÜ Ekonomi bölümünden doktora derecesi, UKÜ’den öğretim üyeliği, yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük, RDÜ’de öğretim üyeliği, KKTC Meclisinden seçilerek YÖDAK Kurul üyeliği, Halkın Partisi Girne milletvekilliği adaylığı, uzmanlığı olmamasına rağmen mikrobiyoloji uzmanı olduğu beyanı ve yazılan makaleler ile diğerleri.

…

Ancak 4 yıllık üniversite bitirdiğine dair diploması yok.

Hasret Balcıoğlu herkesi kandırmış!

Tam bir dolandırıcılık hikayesi…

Peki, tek suçlu, Hasret Balcıoğlu veya diplomadaki adı ile Hasret Benar’ın mı?

Doğu Akdeniz Üniversitesi, doktora kabulünü yaparken lisans ve yüksek lisans diplomasını neden istemedi?

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, üniversite öğrencilerine ders anlatmak için Hasret Balcıoğlu’nu sınıfa gönderirken, yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük payesi verirken geçmiş diplomalarını neden sormadı, sorgulamadı?

KKTC Meclisi adaylığını kabul ederken neden diplomalarını istemedi, istediyse kontrol etmedi!

Mecliste çalışan eşinin etkisi oldu mu, bilinmez…

KKTC meclisinden seçilirken destek veren ve sonrasında partisinden de Girne milletvekili adayı yapan Kudret Özersay hiç mi merak etmedi, sormayı hiç mi düşünmedi diplomalarını?

Hiç mi şüphelenmedi Özersay, Halkın Partisi milletvekili adayı olarak hazırladığı özgeçmişinde Hasret Balcıoğlu’nun mezun olduğunu iddia ettiği üniversitelerin isimlerini neden yazmadığını?

Peki, iddiaların ortaya atıldığı günden bugüne kadar Hasret Balcıoğlu’nu savunanlar, kefil olanlara ve başlatılan araştırmayı istifa etti diye rafa kaldırmak için uğraşanlara ne demeli?

Mesela, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın skandalı “istifa etti konu kapandı” duruşu ile kapatmaya çalışması başlı başına diğer bir skandaldır.

…

Buradan soruyoruz:

YÖDAK Başkanı olması hasebiyle Prof. Dr. Turgay Avcı, polise neden bugüne kadar gidip suç duyurusunda bulunmadı?

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı, Hasret Balcıoğlu’nun istifasını gerekçe göstererek neden araştırma ve incelemeyi rafa kaldırmaya çalıştı?

Prof. Dr. Turgay Avcı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın skandal ile ilgili yazılı açıklama istemesini neden YÖDAK kurulunun gündeminden kaçırmak istedi ve neden Cumhurbaşkanlığından gönderilen yazının YÖDAK hitabı ile değil de “kişiye özel” şahsına gönderilmesini istedi?

Prof. Dr. Turgay Avcı, YÖDAK kurul üyelerinin, gelen Cumhurbaşkanlığı yazısı ile ilgili bilgi talep etmesi karşısında neden “şahsıma gönderildi ve cevabını verdim” açıklaması yaparak bilgi gizlemeye çalıştı?

…

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın, bugünden sonra Hasret Balcıoğlu’nun doktora diploması ile ilgili ne yapacak?

UKÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri, bugünden sonra üniversitesi tarafından Hasret Balcıoğlu’na verilen yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük payelerinin geri alınması ile ilgili ne yapacak?

YÖDAK başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı, bugünden sonra polise suç duyurusunda bulunacak mı?

Avcı, bugünden sonra Maliye Bakanlığına yazı yazarak Hasret Balcıoğlu’nun “haksız yere ve devleti dolandırarak” çektiği maaşların geri alınması gerekliliğini bildirecek mi?

Yoksa, “sin da gülle geçsin nasıl olsa istifa etti” konu kapandı demeye devam mı edecek Prof. Dr. Turgay Avcı, Prof. Dr. Aykut Hocanın ve Prof. Dr. Halil Nadiri.

Cevap bekliyoruz!

…

Bir gerçek var ki, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Prof. Dr. Turgay Avcı’ya inansaydı Hasret Balcıoğlu’nun dolandırıcılık dosyası asla ortaya çıkmayacaktı.

Ve bazı YÖDAK Kurul Üyeleri yasal haklarını kullanarak olağanüstü toplantı çağrısı yapmasaydı eğer, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı skandalı buzdolabına koyacaktı.

Tüm yönleri ile araştırılmalı, Prof. Dr. Turgay Avcı neden Hasret Balcıoğlu’nu bu denli savundu ve kefil oldu?

Neden araştırılmasını engellemeye ya da daha masum bir ifade ile ötelemeye çalıştı?

Skandalın üzerine giderek devlet ciddiyeti ile konuya eğilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın süreci takip edeceğinden şüphemiz yok.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, YÖDAK Başkanı ve diğer kurul üyesi profesörlerin tüm diplomalarını talep ederek YÖDAK üzerinde dolaşan kara bulutları dağıtıp YÖDAK’ın güvenirliliğine leke süren diğer iddialara da son noktayı koymalı.

Koymazsa da bu kez kendisi hedef tahtası haline gelecektir, buradan şimdiden uyarma ihtiyacı duyuyoruz!