Dün ne şiş yandı ne kebap!

Öncelikle seçmeni kutlamak gerek…

Yüzde 70’lik kesimi demokratik hakkını kullanıp sandığa gittiği için!

Aslında katılım yüzde 70 değil, yüzde 90’a yakındır…

Çünkü toplam seçmen sayısının önemli bir bölümü de yurt dışında yaşamaktadır!

Niye seçmeni kutladık, çünkü her türlü hayat zorluğuna rağmen, bir çoğu sandığa gitmeme kararı almasına rağmen dün yine yapamadı ve oyunu kullanarak doğru olanı yaptı…

Sandık boykotu yapanlara hem şöyle deriz;

Sandığa gitmemek de ne demek…

Hangi şartta olunursa olunsun halkın kendi yöneticilerini seçmek için oy kullanması vatandaşlık görevidir!

Kişisel menfaat gözetmeksizin gideceksin, mührünü vuracaksın ancak sonra da duyarsız olmayıp verdiğin oyunun hesabını soracaksın…

Soracaksın ki bir daha şikayet hakkı olmasın!

Sandığa gitmeyin diye çağrıda bulunanların niyetleri iyi niyetli değil kesinlikle kötü niyetlidir…

Onların asıl amacı dış güçlere buradan mesaj göndermektir!

Uluslararası arenada bizi taşlasınlar diye…

…

Amiral gemisini bir kez daha Mehmet Harmancı kazandı…

Hem de bileğinin hakkıyla!

TDP gibi barajı bile geçemeyen küçük bir partinin adayı olarak seçime girmek büyük cesaret isterdi…

Ama o bir kere tüm partililerin gönlünü kazanmıştı!

Belediyede makama oturduğu günden itibaren parti rozetini çıkarıp çekmeceye koydu, bir daha da çıkarıp yakasına takmadı…

Tüm seçmen kesimine hitap etmesi, hizmet yarışında ayrımcılık yapmaması onu bir kez da geminin kaptanı yaptı!

Gerçekten de geçmişten kalan borçları ödemek için büyük eziyet çekti…

Ama bir kere kendini inandırmıştı!

Lefkoşa’da hizmet asıl şimdi başlıyor…

Başlamak zorundadır da!

…

Aday gösterildiği günden itibaren hakkında birçok söylenti çıkarılan Sıla Usar İncirli, özellikle son hafta büyük bir çıkış gerçekleştirdi…

Partilileri dahil çok kesin onun Harmancı ile burun buruna bir yarış içinde olduğunu tahmin ediyordu!

Güçlü kişiliği ve babadan gelen genetik özellikler de onun hep yanında oldu…

Ama sonuçta yarışı ikinci sırada bitirdi!

Kim bilir belki de çoğunluk olarak yeni kapılar açılmasını seçim gündemine almasa daha akla yatan projelerini anlatsa durum çok daha farklı olabilirdi…

…

Geçenlerde de yazdık Sadık Gardiyanoğlu’nun aday olma süreci çok karışık oldu…

Hatta kendisi partisinin ilçe başkanı olarak gitti Gülşah Sanver Manavoğlu’na UBP’nin belediye başkan adaylığını teklif etti…

Olduydu olmadıydı derken kendini anızın belediye başkan adayı olarak buluverdi!

Çok da başarılı olamadı…

Zira öncelikle kendi partilisi, milletvekili hatta bazı bakanları bile seçim sürecinde ter dökmedi!

Yanında gözüktü ama seçilmesi için çaba sarf etmedi…

Beklediğinin çok altında oy alarak çok büyük bir ihtimalle de hayal kırıklığı yaşadı!

Eğer bu bir başarısızlıksa kendinin değil partisinin başarısızlığıdır…

Hiç üzülüp gücenmesine gerek yok!

…

Gönyeli’nin kaptanı artık Hüseyin Amcaoğlu’dur…

Babası koltuğu Ahmet Benli’ye teslim etmişti, kendisi de o koltuğu yeniden teslim aldı!

İnanın ki seçilmesine kendisinden daha ziyade babası ve ailesi sevinmiştir…

Kendisine müthiş bir ekip kurdu, bire bir seçim çalışması yürüttü, bürokrasideki başarısı da en büyük kazancıydı!

Bayrağı aldığı yerden daha yükseklere çıkaracağından kuşkumuz yoktur…

Tabii ki partisi önünde takoz olmazsa!

…

Ahmet Benli bize göre yaptığı 4 dönem belediye başkanlığı görevinde adanın açık ara en iyi belediye başkanı olmuştur…

Aslında bu kez girmeyecekti, karar vermekte çok zorlandı, artık evde torun bakmak niyetindeydi…

Ama yapılan anketler hep onu açık ara önce gösteriyordu!

Onun için seçilmemeyi hiç düşünmedi…

Yine farklı kazanacağını zannetti!

Ama son hafta özellikle sosyal medyada kendisi için resmen linç kampanyası başlatıldı, başarılı da oldu…

Bundan sonrası artık evde torun bakma dönemi oldu!

…

Gelelim milli dava haline getirilen Gazimağusa’ya…

UBP belki de tarihinde en büyük taktik hatasını burada yaptı!

Adayını parti değil Cumhurbaşkanı Ersin Tatar belirledi…

Erdal Özcenk de eğer Tatar tarafından değil de parti tarafından belirlenseydi çok iyi bir adaydı ve kazanma şansı da yüksekti!

Tatar inat etti, dediğini yaptırdı…

Oysa İsmail Arter üç partinin adayı olarak devam etseydi büyük ihtimalle UBP burada da zaferini ilan edecekti!

Gazimağusa seçimlerinden ne çıkardık;

Demek partili dayatma aday istemiyor…

Ayrıca İsmail Arter ve Cem Dana’nın da UBP’nin adayını desteklemediği ortaya çıkmıştır!

…

Girne’de seçim sonucu bir çoğuna göre sürpriz olmuştur…

Zira daha seçim sürecinin başından beridir Güngördü açık ara favori gösteriliyordu!

Hükümetin üç partisi için burası bitmişti bile…

Açık ve net yazalım;

Seçim kaybeden Nidai Güngördü’nün aldığı oyların büyük bir çoğunluğu UBP’nin oylarıdır…

Burada ittifak işe yaramamıştır!

DP ve YDP başka adayları desteklemiş hatta bu konuda partililerine talimatlar verilmiş…

Sevgili Zeki Çeler son saate kadar heyecanını yitirmedi, kazanacağına inanmıştı çünkü!

Ama bir diğer aday Murat Şenkul da hep partilisinin, hem ittifak partilerinin hem de sessiz çoğunluğun oylarını alarak ipi göğüsledi.

Kendisini tebrik ederiz, Girne şimdi kahramanını beklemektedir!

…

Sonuçta…

Dünkü seçim sonuçlarına bakılınca bazı adaylar kazanmıştır ama partiler olarak kaybeden ya da kazanan olmamıştır!

Kısaca ne şiş ne kebap meselesi…