Tabanca furyası...

Başbakan Hüseyin Özgürgün dönemi...

Aşağı yukarı 10 sene kadar oluyor!

En başta UBP’liler olmak üzere ciddi bir tabanca ruhsatı almak için büyük gayret gösteriliyordu...

Niye diye sorduğunuz zaman da gerekçe olarak ‘güvenlik’ gösteriliyordu!

Oysa o zaman bu kadar asayiş olayları da yaşanmıyordu...

Bir bürokrat arkadaş aradı tabanca ruhsatı isteğini söyledi, gerekçesini sorduk!

Bir kenarda dursun diye yanıtladı...

Sonra ağzındaki baklayı çıkardı;

Bizim de havamız olsun, dedi...

Güldük, geçtik!

...

Nereye getireceğiz?

Özgürgün’ün Başbakan olduğu dönemde talimat vermiş ve güvenlik gerektiren bazı meslekler dışında tabanca ruhsatı verilmesini kesinlikle yasaklamıştı...

Doğrusunu yapmıştı!

Şimdi bakıyoruz, tabanca ruhsatı almak için ciddi bir furya yaşanıyor...

Hatta ilgili bakanlığa listeler halinde dilekçeler yapılıyor!

Birçoğunun da kabul gördüğü biliniyor...

Tanıdıklarımız da var ama inanın ki bunların birçoğunun güvenlik sıkıntısı filan yok!

Kimi yanımızda bulunsun, ne olur ne olmaz derken kimi de eşe dosta hava atmak için önce ruhsat sonra tabanca sahibi olma derdinde...

Tabancanın havası nasıl olur bilemeyiz ama tabanca sahibi olmanın riskleri de göründüğünden çok fazla!

Hani şeytan doldurur derler ya...

...

Devlet erkanına buradan sesleniyoruz;

Sizler bir telefon talimatıyla insanların tabanca sahibi olmalarını sağlayabilirsiniz ancak bu onlara kötülük yapmaktan başka bir şey olmayacaktır...

Hele de meseleye siyasi rant olarak bakmak cinayet ve cinayetlerle eş değer olacaktır!

Tabanca bir oyuncak, hele de insanların hava atmak için kullanacakları bir gerekçe olamaz, ileride yaşanacak olan birtakım olumsuz olaylar tamamen sizlerin boyunda asılı olacaktır.

Bu ülkede geçmişe göre asayiş olaylarında bir artış olsa da sırf bu nedenle ya da dost ahbap ilişkileri yüzünden herkesin beline ruhsatlı bir tabanca vermek sorumsuzluğun dik alasıdır!

...

Niye gelsinler?

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle iç siyasette bir kıpırdanma yaşanıyor...

Ersin Tatar’ın adaylığı da kesindir!

Tatar bu sıralar yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de çağrılar yapıp ülkeye geri dönmeleri çağrısında bulunmaktadır...

Ama bu açıklamalar içi boş açıklamalardır!

Biz meslek hayatımız içinde özellikle İngiltere’de yaşayan ve sonra doğduğu topraklara dönen sayısız iş insanını tanıdık...

Gelenlerin hemen hepsi pişman oldu, hatta çoğu geri dönmek zorunda kaldı!

Onun içindir eğer yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerini kendi ülkelerinde yatırım yapmaya çağırırken neden ve sonuç ilişkisini de net bir şekilde ortaya koymanız gerekiyor...

İnsanların boş laflara karnı tok!

...

İstişareler bitmiştir...

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Ekim ayında yapılacak olan seçimlerde aday olacağı artık kesinleşmiştir...

O her ne kadar istişareler bitmek üzere dese de Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın son KKTC ziyaretinde nihai karar üretilmiştir!

Tatar’ın bu süreçte ilk ciddi hedefi de UBP tabanı olmalıdır...

Bu arada;

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Ersin Tatar’ın propagandasını yapacak olan şirket de önümüzdeki ay içinde adaya gelecek ve çalışmalarına başlayacaktır...

Tatar için çok daha önemlisi burada kendi ekibini iyi isimlerle oluşturmasıdır!

Çakmak Hasan, kibrit Hüseyinlerden bahsediyoruz...

...

Usandık, bıktık artık...

Bizde iç siyaset tamamen evcilik oyununa dönüşmüştür...

En azından bize gelen telefonlardan yarısından çoğu olası bir hükümet krizi için oluyor!

Bozulur mu, bozulmaz mı soruları anlayacağınız...

Bu soruların muhatabı olarak niye biz seçiliyoruz o da başka bir mesele!

Artık, bıktık, usandık, hatta nefret etmeye başladık...

Çok da umurumuzda değil hani!

Başbakan Ünal Üstel artık bu sürece nokta koymak zorundadır çünkü kendisi hükümetin başıdır...

Bize kalsa erken genel seçim Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte aynı tarihte yapılırsa zevkten dört köşe oluruz!

Daha ne diyelim yani...

...

Muhtarlar belirleyici olacak...

Ankara hükümetinin olmazsa olmazı binlerce muhtardır...

Zaman zaman Beştepe’ye çağrılırlar, istişareler yapılır!

Aynı sistem artık bizde de görülmeye başladı...

Türkiye’den gelen üst düzey yetkililer muhtarlara büyük önem gösteriyor ve muhakkak ki onlarla görüşüyor!

Ülkede yaşanan sorunları hükümetten değil de muhtarlardan öğrenmek istemeleri acaba diyoruz bizim yönetenlere güvenmedikleri mi içindir...

Kim bilir belki de yeni bir siyasi oluşum ihtimaline karşı en büyük güç muhtarlar olacaktır!

Yazın lütfen bir kenara...