Yabancı iş gücü %47 artmış

Yayın Tarihi: 09/09/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Yabancı ya da farklı bir söylemle, üçüncü uyruklu insanların bu ülkeye çalışmaya gelmesi için nasıl bir çekim vardır?

Gerçekten, çok merak ediyorum.

İş gücü eksikliği çok mu, yoksa bu iş bir nevi ticaret mi?

Veya KKTC de, iş gücüne ihtiyaç duyan sektörlerde, iş gücü nasıl sağlanıyor, kriter var mı, yoksa ihtiyaç duyulan sayı üzerinden mi belirleniyor?

Dönemsel mi, devamlılık mı, yabancı iş gücü neden artıyor, neden birçok sektörde, yerel iş gücü sıfır.

Sorgulamak gerekiyor, ortada normal olmayan bir durum var.

Bir insan, kendi ülkesinden, dünyanın bir diğer ucuna çalışmak için geliyor ve binlerce EURO ödüyor, bu parayı bulmak için pek çok fedakârlık yapıyor.

Bir sebebi olmalı, ciddi bir suiistimal yaratılıyor.

Sigortalara yatırımı yapılan üçüncü ülke çalışanlarının oranı son bir yılda %47 artmış, sayı olarak 28 bin yabancı uyruklu çalışanın kaydı var.

Kaydı var vurgusunu bilerek yapıyorum, çünkü kayıtsız olanları katmıyorum, onları kimse bilmiyor.

Yarı yarıya bir artış var.

Yabancı iş gücü konusu tartışılırken, esas nokta gözden kaçırılıyor.

“Gözden kaçırılan esas nokta nedir?” diye sorulacak olursa, şunu söylerim;

Kendi içine kapalı, sınırlı bir ekonomik faaliyeti olan, bu küçük piyasada, kendi iş gücünü sağlamak mümkün değil mi?

Sanayi de, inşaat alanında, turizm sektöründe, tarım, hayvancılık konularında, iş gücü var mı, nasıl belirleniyor, neye göre gideriliyor?

İhtiyaç duyulan iş gücü için çalışma alanı önemli değil midir, her gelen çalışan, her sektörde çalışabilir mi, bu normal mi?

Çok soru işareti var, pek çok konuda olduğu gibi, yabancı iş gücü konusunda da ipin ucu kaçmış.

Amaç, araç olmuş, düzgün çalışan bir denetim mekanizması da olmadığı için, iş, insan ticareti ile suçlanma noktasına kadar geliyor.

En başta da altını çizdiğim gibi, KKTC kendi iş alanlarında, kendi yerel iş gücünü yaratabilmeli.

Eksiklik, açık, mesleki tecrübe ve kalifiye konularında yetersizlik olması durumunda, dış iş gücünü belirli şart ve koşullarla ülkeye getirilmeli.

Ülkeye gelen insanlar, kim olursa olsun, dini, dili, ırkı, doğum yeri hiç fark etmeksizin, devletin denetim ve sosyal korumasında olmalı.

Yerel iş gücünü nasıl artırabiliriz, sektörlerin eksiklerini, ihtiyaçlarını, giderecek, en aza indirecek, eğitim, bilgi ve tecrübe konularında iş gücü potansiyeli sağlayacak adımlar atılmalı.

Herkes üniversite mezunu, devlet çalışanı olacak diye bir şey yok.

Sektörlere bakınız, sanayi bölgelerine, büyük işletmelere, ne kadarı yerli sermaye, ne kadarının çalışanları yerli.

Gerekenleri eksiksiz yapmaz, yabancı iş gücü getirilmesini, onların çalışma koşullarını, yaşam alanlarını, rehabilitasyonlarını denetim altına almazsanız, elbette insan kaçakçılığı, insan istismarı suçlamaları ile karşı karşıya kalırsınız.

Yaşadığımız ülke uluslararası alanda yer almadığı için yasa dışılığa, suiistimale, kötü niyete, kötü niyettin sürekli görmezden gelinmesine son derece müsait.

Sorunu ise yasaların çalıştırılması, bunları önleyecek etkin önlemlerin alınması ve elbette devlet otoritesinin kullanılması çözecek.

Sorunun bir parçası da devlet olursa, kim neyi, nasıl çözecek sorusuyla karşı karşıya kalınıyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları