Korku ve kaygı büyüyor

Herkesin, hepimizin, öncelikli olarak odaklandığı konu elbette ekonomi.

Çünkü yaşamsal ilk ihtiyaçların karşılanması, ekonomik durumla ilgili.

Yani yaşamanın, hayat kalitesinin, ihtiyaçları gidermenin en önemli tarafı, gelir ve buna bağlı olarak ekonomik bağımsızlık.

Dikkat edin yapılan kamuoyu araştırmalarında, ilk ve en büyük sorun ekonomi olarak gösteriliyor.

Tabi ki önemli bir sorundur, belki de başka sorunlarında ortaya çıkış sebebidir.

Ancak çok daha büyük bir sorun artarak, büyüyerek yaşanıyor.

Toplum güvenliği, günlük yaşamın ne kadar güvende olduğu, bir ülkenin en önemli meselesi.

Bir kere, herkes her an olumsuz bir olayın tarafı, parçası olabilir, üstelik de bir sorumluluğu olmadan.

Yollar kapkaranlık, çukurlar, bozukluklar, normal bir seyirde birine çarpmış olabilirsiniz.

İş insanıysanız, hiç tanımadığınız birileri tarafından tehdit ediliyor, hatta fiziki saldırıya uğrayabilirsiniz.

Birileri ülkeye hırsızlık yapmaya geliyor, birileri adam vurmaya geliyor.

İşini bitirip elini kolunu sallayarak ülkeden gitmeyi düşünüyor, deniyor, bunun kolay ve mümkün olduğuna inanıyor.

Artık nasıl bir imajımız varsa, kimsede sormuyor, bu insanlar bu cesareti nereden buluyor?

Bu ülkede şahit olduğumuz bazı olaylar, “bunlar benim ülkemde mi yaşanıyor?” dedirtiyor.

Büyük paralar karşılığında, suç dosyalarının kapatılabilmesinin mümkün olduğunu ve bunun pazarlıklarının yapıldığını görüyoruz.

Bunlar normal değil, sıradan değil, normalleştirmeyelim.

Futbol da yaşananlara bakınca, iddialar, olaylar, konular, dönen dolap ve paralar hayretler içinde bırakıyor.

Hepsinin tek bir sonucu var aslında.

Ülkenin bir otorite sorunu yaşadığı, kimsenin buradaki otoriteyi ciddiye almadığı, küçümsediği.

Güvenlik konusu, her gün, her saat hayatımızın ilk öncelikli sorunu.

Taraflarının çoğunlukla, ülkeye turist olarak gelen insanlar olması, bir başka soru işareti.

Diğer sorunlar, hep güvenlikten sonra gelir, yıllarca verilen mücadele, güvenli bir yaşam için değil miydi?

Artık en önemli tehdit bu ve ne yasalar, ne de güvenlik önlemleri, polisiye tedbirler yetmiyor.

Ciddi bir kaçak yaşam, kolay giriş, çıkış ve denetimsiz bir nüfus kontrol politikası var.

Tabi ki konu çok geniş ve genel, en başta bir sorun olduğunu kabul etmek gerek.

Kabul etmek, suç oran ve çeşitliliğinin artış nedenlerini, sonuçlarını ve çözüm yolları ele almak.

Neden, özellikle başka ülkelerden suç işlemeye, bizim ülkemize geliniyor?

Neden bu kadar kolay, rahat ve çekingenlik duymadan.

Ekonomik, sosyal, kültürel, adaletsizlik, haksızlık, suçun artmasını, yasa dışılığı artırıyor, cesaretlendiriyor.

Hukuk, yargı, etkisiz cezalar, güvenlik önlemlerinin yetersizliği, yakalanılmayacağına olan güven, bu cesareti veren, bunların bütünü mü?

Bir de “Teknolojik ve Dijital Suçlar” var.

İnternet üzerinden dolandırıcılık, tanık olduğumuz suçlarla birlikte toplumu tehdit eden, en önemli unsurlar haline geldi.

Sonuçları ise çok daha ağır, toplum da güven kalmadı, güvenlik ve suçlulara karşı maliyetler de ayrıca devletin üzerine yük.

Yine toplum da kaygı ve korku durumu yüksek.

Hiçbir sorun, yokmuş gibi yapılarak çözülmez.

Artan bir güvensizlik, suç ve yetersizlik var, hem de büyüyerek.

Caydırıcı adımlar, politikaya dönüştürülüp, hayata geçirilmezse, kayıpları çok daha fazla olacak.