Özersay: “Önemli olan Asya’nın tedavisi”

• "Anastasiadis ‘Diyalog’ Diyor, ‘Müzakere’ Bile Demek İstemiyor”
• “Kalkınma Bankası… “Tosunoğlu Kimi Kime Şikayet Ediyor?”
• “Meclisi Kapatamayan Hükümet Meclisi Açamazsa Şaşıracak Mısınız?”

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ile oldukça güzel bir canlı yayın yaptık. Kudret Hoca gerçek anlamda her geçen gün siyasette kişiliği oturmuş ve konuştuğunda güven veren çizgiye gelmiş durumda. Programdan son derece keyif aldığımı söyleyebilirim. Önemli olan herşeyi konuştuk.

Malum Asya bebeğin tedavi süreci. Bu konuyla ilgili yarına bir yazı yazacağım. Aslında Kudret Hoca bu konuya girmeye pek istekli değildi. Her ne olursa olsun bir çocuğun bir insanın yaşama tutunmasının önemli olduğunu söyledi. Tedavinin kimin tarafından nasıl yapıldığının değil bin insanın yaşama tutunmasını sağlamanın önemli olduğunu anlattı.

Özersay “Bu konuda siyasi bir şey söylemek istemem, açıklama yapmak istemem. Siyasi bir konu haline getirilmesinden üzüntü duyarım. Bu insani bir meseledir. Devlet olmakla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Başka bazı devletler de zaman zaman sağlık tedavi ihtiyacını karşılayamazlar. KKTC vatandaşı olmasına rağmen pek çok kişi güneyden ve Türkiye’den tedavi almıştır. Bunların olması kötü şeyler değildir. Tabi ki insan kendi devletinde tedavi olmak ister. Örneğin yangınla ilgili olarak bir devlet diğer devletten yardım ister. Bu insanı konularda gerekli olan bir dayanışmadır. Güneyden sağlık hizmeti alan, Türkiye’den sağlık hizmeti alan yüzlerce, binlerce vatandaşımız var. Keşke bu mesele bu noktaya gelmeseydi. Siyasi analizler yapılıyor. İnsani yönü çok daha önemli bir meseledir. İster bu devlet ister o devlet, kim isterse olsun, siyasetin malzemesi haline getirilmemeliydi bu konu. Önemli olan çocuğun sağlığına yeniden kavuşmasıdır. İnşallah bu tedavi sonuç verir. Önemli olan bu tedaviyi kimin verdiği değil, çocuğun alıyor olmasıdır. Bu konunun daha fazla uzatılmasının anlamı yok. Bundan hareketle devlet var mı yok mu, o sahip çıktı, bu çıkmadı gibi tartışmaların içine girmek kısırdır. Mesele insanidir, sağlıkla ilgilidir.”

ÖZERSAY: “ANASTASİADİS ‘DİYALOG’ DİYOR, ‘MÜZAKERE’ BİLE DEMEK İSTEMİYOR”

New York’ta Kıbrıs sorununa ilişkin yapılan görüşmelerle ilgili de konuştuk.  Özersay “Anastasiades müzakere bile demiyor, diyalog diyor” dedi..

“Anastasiadis üzülmemiştir çünkü Kıbrıs’ta çözüm olmasını isteyen bir perspektif ortaya koymuyor. Müzakereler devam derse bu durumu idare etmesi için iyi bir malzeme olur diye düşünmüştür. Anastasiadis açıklamasında diyalog diyor, müzakere bile demek istemiyor. Kendisinin müzakereye karşı olduğunu iyi biliyorum.”

Taraflar arasında ortak zeminin bulunamadığını, bu noktada müzakerelerin başlamasının anlamı olmadığını ifade eden Özersay, “Kapı olmasa da bir pencere var. En azından bu pencereden biraz nefes alınabilir. Bizim düşüncemiz bu; madem ki kapsamlı çözüm için ortak zemin yok, o halde ekonomik işbirliğini ilerletmeye çalışalım. Türkiye’nin limanlarını Güney’e açması karşılığında, KKTC’nin ticaret yapabilmesinin önünü açalım. Doğrudan uçuşu mümkün kılabilecek bir açılım sağlayalım” şeklinde konuştu.

Dün yapılan açıklamalarda, güven yaratıcı önlemler konusuna atıf yapıldığını belirten Özersay, “Bu pencere en azından Kıbrıslı Türklere ekonomik anlamda nefes aldırabilir. Yakın gelecekte kapsamlı çözüm olacağına inanç kalmamıştır” dedi.

KALKINMA BANKASI… “TOSUNOĞLU KİMİ KİME ŞİKAYET EDİYOR?”

Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu’nun dün düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği “Bankanın 1993’ten bu yana verdiği her iki krediden biri geri ödenmedi” ve “Müdür Müşaviri konumunda 4 ismin bulunması çarpıklık” sözlerinin sorulması üzerine Özersay, “Kimi kime şikayet ediyor, anlamadım” diyerek tepki gösterdi.

“YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA ATANAN KİŞİ, BANKACILIKLA İLGİLİ DAHA ÖNCEDEN NASIL BİR TECRÜBEYE SAHİP?”

Özersay, “Sizin partinizden, sizin döneminizde yeni atama yapıldı mı? Evet. Müşavir yaratıldı mı? Evet. O zaman neyi şikayet ediyorsunuz? Ben, benden önce atanan müdürle çalışmaya devam ettim ve yeni müdür atamadım. DP neden yeni bir müdür atadı? Yönetim Kurulu Başkanlığına atanan kişilerin daha önce bankacılıkla ilgili nasıl bir tecrübeye sahip? Bu önemli değil mi?” diye sordu.

 “BATIK KREDİ VERME NOKTASINDA SİCİLİ MALUM OLAN BİR ŞAHSI GÖREVE GETİRDİNİZ… DP BU İŞİN ESAS SORUMLUSUDUR”

Kalkınma Bankasını elinde bulunduran Demokrat Parti’ye yüklenen Özersay, “Siz siyasi bir atamayla müşavir yaratacaksınız, batık kredi verme noktasında sicili malum olan bir şahsı göreve getireceksiniz, batık kredi vermeye devam edeceksiniz, sonra da çıkıp ‘Kalkınma Bankasında krediler ödenmiyor’ diyeceksiniz. Siz bu işin bir parçasısınız. DP bu işin esas sorumlusudur” dedi.

İDDİA… “DP, ÜYE TOPLANTILARINDA BAZI İŞ İNSANLARINA KALKINMA BANKASINDAN KREDİ VERME VAADİNDE BULUNUYOR”

DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu’nun bu konuda “çıkıp bir kelam etmediğini” ifade eden Özersay, “Bize gelen bilgiler, DP’nin bazı yerlerde üye toplantısı gerçekleştirdiği ve bazı iş insanlarına, inşaat şirketlerine Kalkınma Bankasından kredi vaadinde bulunduğu yönündedir. Biz HP olarak bu konuyu yakın takibe aldık. Kalkınma Bankasının aldığı tüm kararlar merceğimiz altında. Bu bağlantı netleştiği taktirde, üzerine gitmekten çekinmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

“MERKEZ BANKASININ RAPORU SONRASI DÖNEMİN KOOP MERKEZ BANKASI YK BAŞKANI İSTİFA ETMİŞTİ”

Özersay, 2017 yılında, Kooperatif Merkez Bankası ile ilgili Merkez Bankası tarafından kamuoyu ile paylaşılan bir rapor hazırlandığını ve yine DP tarafından atanan dönemin Yönetim Kurulu Başkanının (Kalkınma Bankası’nın mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu) istifa etmek zorunda kaldığını anımsattı. 

“TEKNECİKLE İLGİLİ YOĞUN ŞAİBEYE KARŞIN ATAOĞLU ÇEVRE BAKANI OLMASINA RAĞMEN HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMIYOR”

“Sin de gülle geçsin tavrı sergileniyor. Kalkınma Bankası’na bu siyasi atamayı siz yaptınız, siyasi müşavir yaratarak, siyasi kredi vererek, sicili batık kişileri göreve getirerek, şu anda bu bankaya nasıl bir zarar verdiğinizin farkında mısınız? UBP buna göz yumuyor, yaşananların farkında mı? UBP bu konudaki sorumluluğu üzerinden atamaz. DP, bu süreçler yaşanırken üzerindeki sorumluluğu atamaz. Meclis açılsın –açılırsa- bunları hatırlatacağız.”

“MECLİSİ KAPATAMAYAN HÜKÜMET MECLİSİ AÇAMAZSA ŞAŞIRACAK MISINIZ?”

“Bizim pozisyonumuz çok nettir ve basittir. Meclisi kapatamayan hükümet Meclisi açamazsa şaşıracak mısınız? Hayır. Ne olacak? Malumun ilamı olacak. Malım olan da aslında hükümetin bittiği, Meclis desteğini yitirdiğidir. Kurulurken güvenoyu alma bağlamında destek aldı, o güvenoyunu muhafaza edemedi. Parlamenter sistemde Meclisin güvenine haiz olan hükümet, hükümet eder. Kurulurken güvenoyu aldı, ertesinde bunu koruyamadı. Hangi zamanlarda koruyabildi? Bazı menfaatler uyuştuğunda, atama yapılacağında. Menfaatler uyuştuğu zaman Meclisi toplayabildi.”

“MECLİSİ AÇAMIYORSAN, HÜKÜMET DEĞİLSİN”

Muhalefete “Meclisi açacak mısınız?” diye sorulduğunu ifade eden Özersay, “Ben hükümet olduğumu iddia etmiyorum. Sen hükümetsen, açmak zorunda kardeşim. Ha eğer açamıyorsan, o zaman hükümet değilsin” şeklinde konuştu.

“OCAK 2018’TEKİ SEÇİMLERDEN İKİ AY ÖNCE NASIL KIRSAL KESİM ARSASI DAĞITTIKLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUM”

Mevcut yapının ülkeyi seçime götüremeyeceğini söyleyen Özersay, “Çünkü bu yapı ülkenin tüm imkanlarını seçim için kullanacaktır. Bence tüm siyasi partilerin dahil olacağı bir yapıyla seçime gidelim. Arsayı, araziyi dağıtmaya kalkmasınlar. Ocak 2018’teki seçimlerden iki ay önce nasıl kırsal kesim arsası dağıttıklarını çok iyi biliyorum” ifadelerini kullandı.

Azınlık Hükümeti’nin seçim için kurulduğunu ama ülke seçimi için değil, UBP Kurultayına işaret ederek “kendi seçimleri” için kurulduğunu ifade eden Özersay, “Bu artık çok bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır” dedi.

* * *

Günün Sözü

"Elinde değildir, akşam serinliğinde üşürsün. Eylül’den itibaren geceler hazindir, uzundur…"

Attila İlhan