Yeni kameralardan korkmalı mıyız?

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı dün bende konuktu. Birçok konuyu konuştuk ama kameraları da sormayı ihmal etmedim. Bakan kamera konusuna açıklık getirdi. Yasalara uyanların korkacağı hiçbir şey yok dedi ve ekledi yıl sonuna kadar hız, telefon, sigorta ve ruhsatları kontrol edecek yeni kameralar. Polisi yükü azalacak belki ama polis kontrollerinin de devam etmesi gerekiyor. Çünkü bizim memlekette hız kamerasına düşük süratle giren binlerce araç sürücüsü kameradan sonra hemen sürate sarılıyor ve hız kesmiyor araba sürmesinden. Bu nedenle polis kontrolü yine şart.

Bakan Arıklı’yı dinledim ve ikna oldum. Korkacağınız bir şey yok, tabii kemer takılıysa telefonda konuşmuyorsanız ve evraklarınız tamamsa. Bunlar külfetli işler çünkü pahalı. Örneğin seyrüseferler hayli pahalı ama çıkarma noktasında hayır ben çıkarmam diyorsanız yoğun olan bir trafik kontrolünde polis piyangosu size çıkabilir ve cezayı yersiniz. Kurallara uyuyorsanız yeni kameralardan korkmanıza gerek yok.

Benim özel hayatım diyeneler de çokça. Trafikte ne gibi bir özel hayatınız olabilir diye adama sorarlar. Trafikte özel hayat olmaz bunu hepimiz biliyoruz. Özel hayat evdedir arabada değil. Bu nedenle çok da endişe etmeyin. Yeter ki yavaş sürün ve evraklarınız tamam olsun, başınıza bir şeycik gelmez. 

Öte yandan trafikte yaşanan ölümler ülkenin üzerine bir kabus gibi çöktü.

Devletin bu kazaları önleme noktasında dünya devletlerinde ne yapılırsa bir bakıp benzerini yapması lazım. Ne yazık ki bu arabaları süratli kullanıyoruz. Yapılan sık polis kontrolleri bile süratli araba kullanmanın önüne geçemedi. Her gün sosyal medyayı sıkça tarayan bir gazeteci olarak her gün ama her gün trafik kazalarının yaşandığını görebiliyoruz.

Yollar sokaklar polis doldu taştı. İyi bir şey mi evet iyi bir şey. Yalnız artık polis kontrollerinde bir farklılık var. Eskiden araba evrakları tamamsa ehliyetiniz tamamsa ve sürat yapmamışsanız ve alkollü değilseniz sıkıntı yoktu.

Ama şimdiki polis kontrolleri artık ceza yazmaya yönelik yapılıyor. Nasıl mı? Örneğin araç seyrüseferiniz diyelim ki çıkmış durumda; eğer print alıp göstermediyseniz suç. Yazma yetkisi var. Peki başka ne var?

Diyelim ki her şey tamam ama bununla bitmiyor; arabamızda üçgen bulunması lazım, ilk yardım çantası bulunması lazım ve bununla birlikte yangın söndürücü de bulunması lazım. Eğer bunlardan biri yoksa yine rapor edilebilirsiniz. Şansınız artık polisin takdirine kalmış.

Eskiden böyle değildi. Hız kontrolleri yapıldığında ayrı bir kontrol yapılırdı, artık size bir şekilde polis durdurmuşsa tam anlamıyla polisin insafına kalmış durumdasınız. Olmasın mı olsun. Eleştirmiyorum. Niye yazıyorum bunları peki; bu yazdığım etkenleri aracınızda bulundurasınız diye. Eskiden plakaya elindeki tabletten bakar eğer seyrüsefer çıkmış ve evraklar tamamsaydı geçip giderdiniz ama artık öyle olmuyor. Bilginize. 2022 yılının verilerine bakarsanız alkol yüzünden meydana gelen kaza sıralaması üçüncü sırada yer alıyor.

Dikkatsiz sürüş ikinci sırada hızlı araç kullanma ise birinci sırada yer alıyor. Kaza istatistikleri böyle.

UYUŞTURUCU TESTİ YAPILMIYOR

En önemli konulardan biri de bu. Kazalarda ya da trafik denetimlerinde uyuşturucu testi yapılmıyor. Avcı’nın en çok üstünde durduğu konu ise bu. Kaza nedenleri arasında uyuşturucuya bakılmıyor. Trafik kontrollerinde uyuşturucu testi yapılmıyor ve gerekçe olarak test kitlerinin pahalı olduğu öne sürülüyor. Ne olursa olsun uyuşturucu testlerinin yapılması gerekiyor. Öyle tahmin ediyorum ki bu testler yapılsa birçok iş insanının çocuğu belki de uyuşturucu kullanımından yakalanacak.

Ülkemizde uyuşturucu kullanımının yaygın olduğunu biliyoruz. Polis her gün birilerini yakalıyor. Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde bu testler uygulanıyor.

Avcı, “Kaza yapıyor bir bakıyorsunuz alkol yok doğrudan dikkatsiz sürüşe yazılıyor. Halbuki bir bak bakalım uyuşturucu aldı mı almadı mı? Bu testlerin yapılması lazım. Zorlaya zorlaya meclise gönderdik ve komiteden geçti ancak iş uygulama safhasına geldi mi uygulama yapılmıyor” dedi.

Evet dostlar memleketin dört bir yani trafik kameralarıyla donatılmış olmasına rağmen kazalar olmaya devam ediyor. Oluşan maddi hasarı yazmıyorum bile. Yaşanan yaralanmalara ya da bazen kayıp giden hayatlar var. Vatandaş devleti ensesinde hissetmediği sürece kazalar olmaya devam edecek. Hızlı araç kullanımı dikkatsiz araç kullanımı hatta alkollü araç kullanımı devam edecek.

Kimler, kimler uyuşturucu kullanıyor Allah bilir. Bunun testleri yapılmadığı için bu durum belirsiz kalıyor. Trafiğin kara yüzü olarak kalıyor.

Hükümetin polis teşkilatına bu imkanı sağlaması gerekiyor. Polis siz ne verirseniz onu yapar işini iyi yapar. Birincisi trafik polisi istihdamı yapılmalı, ikincisi ise trafikte uyuşturucu testi yapılmalı. Yapılmalı ki sorunlu araç kullanıcıları tespit edilsin ve trafikten men edilsin.

Son derece önemli. Uyuşturucu da alkol gibi tehlikeli ve sonuçları yıkıcı olabilen bir enstrüman.

Hükümetin bu işe el atması ve bu sorunları çözmesi gerekiyor.

***********

Günün Sözü

"Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer"

Can Yücel