Baby Boomer Çağı Tükendi, Şimdiki Çağ Zorda!

1. Dünya Savaşı sonrasında doğan “Baby Boomer” kuşağı, dünyayı yeniden inşa eden son büyük toplumsal dönemi temsil ediyordu. 1946 ile 1964 yılları arasında doğan bu nesil; çalışkanlık, aidiyet, üretkenlik ve toplumsal sorumluluk gibi kavramların simgesi haline geldi. Ancak bugün, Baby Boomer kuşağının etkisi giderek silinirken, modern çağın yeni kuşakları belirsizlik ve değer karmaşasıyla karşı karşıya.

Sosyologlara göre Baby Boomer nesli, savaş sonrası yıkıntılardan umut inşa eden bir kuşaktı. Onlar azla yetinmeyi biliyor, çalışarak yükselmenin önemine inanıyordu. Ekonomik büyümenin, aile kurumunun ve uzun vadeli istikrarın temelleri o dönemde atıldı. Ancak zamanla teknoloji, tüketim kültürü ve dijitalleşme bu dengeleri sarstı. Günümüz dünyasında üretim değil, tüketim odaklı bir yaşam anlayışı ön plana çıktı.

Bugünün kuşakları — özellikle Z ve Alfa nesilleri — bilgiye ve teknolojiye sınırsız erişime sahip olsa da, duygusal ve sosyal anlamda ciddi zorluklar yaşıyor. Uzmanlar, yeni çağın bireylerinde “anlam eksikliği” ve “tatminsizlik” duygularının arttığını belirtiyor. Sosyal medyanın oluşturduğu sanal başarı algısı, kişisel gelişimden çok görünürlük üzerine kurulu bir kimlik anlayışını besliyor.

Ekonomik açıdan da tablo karmaşık. Baby Boomer kuşağının kurduğu düzen, günümüzde sürdürülemez hale geldi. Artan yaşam maliyetleri, gelir eşitsizliği ve iklim krizleri, genç kuşakların geleceğe dair umutlarını zedeliyor. Birçok genç, önceki kuşakların sahip olduğu refah ve güven duygusuna ulaşmakta zorlanıyor.

Kültürel olarak da büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Eskiden toplumsal dayanışma, mahalle kültürü ve aile bağları ön plandayken, günümüzde bireysellik ve dijital yalnızlık öne çıkıyor. İnsan ilişkileri hızla sanallaşırken, empati yerini performansa bırakıyor.

Uzmanlar, bu dönüşümün kaçınılmaz olduğunu kabul ediyor ancak çözümün yine insanda başladığını vurguluyor. Dayanışma, paylaşım, üretim ve sabır gibi “eski değerlerin” modern dünyada yeniden anlam kazanması gerektiği ifade ediliyor. Çünkü teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanın varoluşsal arayışı bitmiyor.

Sonuç olarak; Baby Boomer çağı gerçekten tükendi. Fakat o kuşağın mirası, hâlâ bugünün insanına bir mesaj taşıyor: Gelişme sadece hızla değil, anlamla da olur. Eğer çağ yeniden denge bulmak istiyorsa, geçmişin disiplinini geleceğin vizyonuyla buluşturmak zorunda.

Aksi halde, içinde yaşadığımız çağ “ileri” görünse de, aslında her geçen gün biraz daha zorda kalacak.