Kent Notları II: Stockholm
Geçen haftaki yazımı “Bitti sanmayın… kentin geri dönüşüm uygulamaları ve çevreye özenli tasarımları var daha… bir de Stockholm Sendromunun başladığı mekan… onları da gelecek hafta konuşuruz… olmaz mı?” diyerek bitirmiştim… Çabucak geçen bir hafta… Yalnızca kişisel hayatlarımızda değil bu hız…Uluslararası alanda… ülke siyasetinde her şey çok hızlı ve yoğun akıyor… Hani geçtiğimiz haftanın bir özetini yapayım deseniz sayfa yetmez… Olsun… Ama bizde, ülkemizde seçimler bir numaradaki yerini bu hafta da koruyor… Bir müddet daha da koruyacak gibi… yerini kimselere kaptırmayacak gibi duruyor…
Çevre konularını çalışan, araştıran… Çevre Politikalarını takip edenler Stockholm’ün önemini bilirler…
Literatürde 1972 yılında Stockholm'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı, Çevre konulu ilk dünya konferansı olarak yerini almaktadır. Çevreyi ve politikalarını… önemli ve kayda değer bir yapının içerisinde ele alan ilk adım bu kentte atılmıştır. Sonucunda ilkeleri ile birlikte “Stockholm Deklarasyonu ve İnsan Çevresi Eylem Planı” ortaya çıkmıştır…Stockholm Bildirgesi yirmi altı ilkeyi içermekteydi…Eylem Planı vardı…Bunlar uluslararası tedbirleri de kapsıyordu…Ve yine literatür bizlere “Stockholm Konferansı'nın en önemli sonuçlarından birinin Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) kurulması” olduğunu söylemektedir. Buraya detaylı bilgi için bir link bırakalım… (https://www.un.org/en/conferences/environment/stockholm1972) olur da detayları için bakmak isteyen olur… biz ülke olarak bunun neresindeyiz diye değerlendirmek isteyen olur… İşte bu kentin önemi çevre politikaları açısından oldukça değerli ve kıymetlidir…
Ülke çevre politikaları açısından neler yapıyor ayrı bir araştırma konusu olmakla beraber… Kent tertemiz yapısı ile dikkat çekiyor… Özellikle geri dönüşüm konusunda oldukça ileri bir düzeyde sistem kurulmuş durumda… Üniversitede ve kentin birçok yerinde… hatta otel odasındaki çöp kutusu bile ayrıştırılmış bir yapıya sahip…Atık ayrıştırmalarının bir çoğu… altı farklı şekilde kategorize edilmişti… bunlar kağıt, şişe, sıvı, plastik, yiyecek ve atık olarak ayrı bidonlarda toplanıyor… Bu ayrıştırmalar farklı yerlerde daha farklı şekillerde ve sayıda da düzenlenebiliyor…
Marifet ayrıştırıp toplamakta gibi görünse de ondan sonra ayrıştırılan bu atıkların nasıl kullanılacağı da büyük bir önem taşıyor… Bu kent bunu başarmış… Üniversitedeki toplantının başlangıcında… bizlere kısa ama çok önemli bilgiler verildi… Bulunduğumuz odanın acil bir durumda çıkış noktaları ve güvenlik önlemleri gibi… İlk kez bir toplantının başında böylesi bilgiler ile donatılmıştım… Dahası… Yapılan bilgilendirmede… “toplantı çantalarınızda plastik şişede su vardır. Şişeniz bitince atmayın… yine ayni şişeye su doldurup içersiniz” dendi… Böylece plastik kullanımının da onlar için önemli bir konu olduğunu anlamış olduk…
Stockholm Sendromu için bugün de yerim kalmadı… ama bu sendromun başladığı mekan bu kentte… Bu sendrom farklı farklı konular ile birleştirilip ele alınıyor… Bir başka konuda bu sendromu da ele almak gerek…

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.