Alsancak’ta dereye müdahale tartışması: "Tahrip ediliyor", "müdahale yok"

Alsancak’ta çekilen bir fotoğraf, "dereye müdahale var mı, yok mu?" tartışmasını da beraberinde getirdi.

Kıbrıs Postası’nın söz konusu fotoğrafla ilgili ulaştığı eski Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten, “Dere yataklarını kazıyarak yapılan işlemler, dere ıslahı olarak nitelendirilemez. Aksine, bu doğanın tahrip edilmesidir” dedi. Bölgenin Belediye Başkanı Fırat Ataser ise dereye müdahale iddialarını yalanladı.

Sarpten, “Bölgede dozerlerle dere temizliği adı altında yapılan uygulamalar maalesef yaygın bir şekilde devam ediyor. Ancak bu işlemler, sel baskınlarını önleme konusunda hiçbir anlam ifade etmiyor. Sel baskınlarına neden olan şey derelerdeki sazlıklar, kamışlıklar veya doğal yaşam değil; dere yatağına yapılan binalar, değiştirilen güzergahlar ve atılan çöp ile molozlardır” dedi.

"Dere yataklarını kazıyarak yapılan işlemler, dere ıslahı olarak nitelendirilemez. Aksine, bu doğanın tahrip edilmesidir" ifadesini kullanan Sarpten, birçok belediyenin kış öncesi sel baskınlarına hazırlık amacıyla bu tür işlemler yaptığını, ancak bunların sel baskınlarını önlemek yerine suyun debisini artırdığını vurguladı. Ayrıca, bu işlemler yapıldıktan birkaç ay sonra dere yataklarının eski haline döndüğünü belirtti.

Sarpten, "Yapılması gereken asıl şey, dere yataklarına yapılan inşaatlarda ve yolların güzergahında sel baskını riski göz önünde bulundurulmalı ve dere yataklarının doğal akışına müdahale edilmemelidir" dedi. Sarpten, bu tür müdahalelerin doğal dengeyi bozarak, sel baskınlarını engellemek yerine artırdığını belirtti.

"HİÇBİR KURUM VEYA KİŞİ, DERELERE MÜDAHALE EDEMEZ"

Kamu Derelerini Koruma Yasası'nın halâ geçerli olduğunu hatırlatan Sarpten, bu yasaya göre derelerin akışkanlığının değiştirilemeyeceğini ve müdahale edilemeyeceğini vurguladı. "Bu yasa, belediyeler de dahil olmak üzere herkesi kapsıyor. Yani hiçbir kurum veya kişi, derelere müdahale edemez" dedi. Ayrıca, geçmişte bu konuda açtıkları davaları kazandıklarını, ancak belediyelerin sel baskınlarını önlemek amacıyla yasaların kendilerine yüklediği sorumlulukları dikkate almadığını ifade etti. Sarpten, "Nedense belediyeler, kendilerine sel baskınlarının önlenmesiyle ilgili yasaların görev yüklediği için bu konuda kendi başlarına buyruk bir şekilde hareket ediyorlar" açıklamasını yaptı. Bu durumun doğa tahribatına ve etkisiz önlemlere yol açtığını vurgulayan Sarpten, yerel yönetimlerin yasalara uygun davranarak, derelere yapılan müdahaleleri kontrol altına alması gerektiğini belirtti.

"BİR DERENİN BAŞTAN SONA DOZERLERLE KAZILARAK TEMİZLENMESİ KABUL EDİLEMEZ"

"Dere temizliği tamamen yapılmasın demiyoruz" diyen Sarpten, "Temizlik elbette yapılacak. Ancak bu temizlik, derenin doğal akışını koruyacak şekilde ve sadece kritik noktalarda yapılmalı. Bir derenin baştan sona dozerlerle kazılarak temizlenmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değil" şeklinde konuştu.

Sarpten son olarak, “Söz konusu bölgede dozerler baştan sona kadar çalıştı. Ataser’in söyledikleri yalnızca gerekçelerdir; birçok noktada dereye müdahaleler mevcuttur. Farklı bölgelerde benzer dere müdahaleleri gerçekleştirilmektedir” açıklamasında bulundu.

FIRAT ATASER: DEREYE HERHANGİ BİR MÜDAHALE YOKTUR

Lapta-Alsancak-Çamlıbel (LAÇ) Belediye Başkanı Fırat Ataser ise, söz konusu bölgedeki çalışmayla ilgili yaptığı açıklamada, “Burası dere değil, özel mülktür; buraya bina yapmak için ruhsat alındı. Derenin kenarıdır, dere aşağıda kalır ve dereye herhangi bir müdahale yoktur. Dere sınırı diğer taraftadır ve iç tarafına perde yapıldı” dedi.