Biyologlar uyardı: Kıbrıs’ın ekosistemi çöküş noktasında!
Biyologlar Derneği, 2025’in ağır çevre tahribatlarıyla geçtiğini belirterek doğal mirasın hızla yok olduğunu açıkladı. Başkan Mustafa Kofalı ile Genel Sekreter Vural Yılmaz, kontrolsüz yapılaşma, taş ocakları, kirlilik ve denetimsizliğin su, toprak ve hava kalitesini çökerttiğini, kurumların duyarsız kaldığını ve ekosistemin geri dönülmez bir krize sürüklendiğini vurguladı.
Biyologlar Derneği, 2025 yılının Kıbrıs’ta çevre açısından ağır tahribatlarla geçtiğini belirterek, doğal mirasın ve biyoçeşitliliğin hızla yok olduğu uyarısında bulundu. Dernek adına açıklama yapan Başkan Mustafa Kofalı ile Genel Sekreter Vural Yılmaz, çevreyi korumakla yükümlü kurumların duyarsız kaldığını, denetimsizliğin ve çıkar odaklı politikaların ekosistemi geri dönülmez biçimde tahrip ettiğini vurguladı.
Kofalı ve Yılmaz, Akdeniz’in en özel ekosistemlerinden birine sahip olan Kıbrıs’ta su, toprak ve hava kalitesinin hızla bozulduğunu, özellikle kontrolsüz yapılaşma, tarım ilaçları, yeraltı suyu çekimi ve kirliliğin ekosistemleri çökme noktasına getirdiğini ifade etti. Mesarya’da tarım alanlarının beton ve moloz dökümleriyle yok olduğuna, Lefke’de maden sahalarından sızan ağır metallerin denize ve toprağa karışmaya devam ettiğine dikkat çekildi.
Dernek, çevre konusunda ilgili kurumlara sorular yönelttiklerini ancak yanıt alamadıkları için Ombudsman’a başvurduklarını açıkladı. Kurumlardan gelen yanıtların, su kıtlığı, nüfus artışı ve altyapı eksikliklerini doğruladığını belirten dernek, Türkiye-KKTC Su Temin Projesi’nin tek başına yeterli olmayacağının resmi yazılarla ortaya konduğunu kaydetti. Yıllık 75 milyon metreküplük suyun turizm ve tarım talebiyle kısa sürede tükendiğinin belirtildiğini aktaran dernek, çözümün yerel kaynakların korunması ve bütüncül planlamayla mümkün olduğunun altını çizdi.
Açıklamada, Beşparmak Dağları’ndaki kontrolsüz taş ocaklarının orman ekosistemini yok ettiği, 19 aktif taş ocağının bitki örtüsünü ve yaban hayatını tahrip ettiği belirtildi. Girne ve İskele kıyılarında ciddi deniz kirliliği yaşandığı, mikroplastiklerin Kuzey kıyılarında biriktiği, bu durumun balıkçılığı ve gıda güvenliğini tehdit ettiği ifade edildi.
Dernek, Karpaz’da kaçak yapılaşma, araçların kumsallara girmesi ve zeytin ağaçlarının sökülmesi gibi çevre suçlarının arttığını, buna karşı yetkili kurumların sessiz kaldığını vurguladı. Katı atık yönetiminin yetersiz olduğu, çöplerin doğaya bırakıldığı ve mikroplastik kirliliğinin resmi olarak ölçülmediği belirtildi.
Biyologlar Derneği, tüm bu tahribatların iklim değişikliğinin etkilerini daha da ağırlaştırdığını, Kıbrıs’ın su kıtlığı ve kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Açıklamada, “Yasalar var ama uygulanmıyor. Denetimler yetersiz. Doğayı koruma görevi hiçbir mazeretin arkasına saklanamaz” denildi.
Dernek, yetkililere “yaşadığınız ülkeyi doğasıyla sevin, koruyun” çağrısında bulundu ve gerçek mülkiyetin doğanın devamlılığı olduğunu vurguladı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.