Okullar, “öğrenciler arasında akran zorbalığı” olaylarıyla sarsılıyor
Okullarda, özellikle de ergenlik döneminde olan öğrencilerde akran zorbalığı sıkça meydana gelebiliyor… Öğrencileri suça iten nedenlerin iyi araştırılması yönünde uyarıda bulunan uzmanlar, zorbalık yapan veya bu eylemin mağduru olan çocukların ailelerinin daha bilinçli hareket etmesi gerektiğini söylüyor.
Ülke sınırları içerisindeki okullarda öğrenciler arasında ‘akran zorbalığı’ nitelikli olaylar yaşanmaya devam ediyor...
Kıbrıs Postası’nın geçtiğimiz günlerde gündeme taşıdığı haberde, İrsen Küçük Ortaokulu’nda dönemin başından bu yana çeteleşen bir grup öğrencinin kendilerinden küçük diğer öğrencileri maket bıçağı ile tehdit ederek, haraç topladığı ortaya çıkmıştı.
Okul yönetimi, söz konusu olay üzerine suç işlediği tespit edilen öğrencileri disipline sevk ederek cezalandırmıştı.
ÖĞRENCİLER ARASINDA ZORBALIK BİRÇOK OKULDA YAŞANIYOR…
KKTC’de öğrenciler arasında zorbalığın sadece İrsen Küçük Ortaokulu’nda meydana gelen olaydan ibaret olmadığı, başka okullarda da bu tarz olayların yaşandığı gözlemleniyor…
Uzmanlar, zorbalık yapan veya bu eylemin mağduru olan çocukların ailelerine ‘bilinçli hareket etme’ çağrısında bulunuyor.
Akran zorbalığına geniş bir çerçeveden bakılması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, öğrencileri suça iten nedenlerin daha iyi araştırılması gerektiğini söylüyor.
Sosyal Hizmet Uzmanı Rukiye Uslu, akran zorbalığının çocukların sosyal yaşamına etkilerini ve sorunun çözümüne yönelik atılması gereken adımları Kıbrıs Postası’na değerlendirdi.
USLU: HER ÇOCUK VE HER AİLE AYRI BİR DÜNYA
Her çocuğun ve her ailenin ‘ayrı bir dünya’ olduğunu ifade eden Uslu, “Ergenlik döneminde gençlerin ve ailelerin dengeyi bulmakta en çok zorlandığı yıllar ortaokul dönemleridir” dedi.
Uslu, “Aile, özellikle ergenlik dönemine giren ilk çocuğuysa, daha önce bunu deneyimlemediyse, bu sürece uyum sağlamaya çalışıyorsa disiplin olarak ya çok sıkabiliyor ya da çok esnek bırakabiliyor” ifadelerini kullandı.
Aile denetiminde ve rehberliğinde yaşanan sıkıntıların çocukları suça ittiğine vurgu yapan Uslu, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Bunun dışında, suç eğilimi olan çocukların bireysel motivasyon kaynağının ne olduğu da önemli. Bir gruba dahil olmak ve böylece akranları tarafından kabul görmek de bir neden olabilir; can sıkıntısı da alım gücünün yetmediği şeylere ulaşmak da. Ayrıca, klinik sosyal hizmet bağlamında bakarsak davranış bozukluğu, dürtüsellik gibi nedenlerle yıkıcı davranış bozukluğu tanısı alan çocuklar, ailenin psikiyatrik tedaviyi reddetmesi nedeniyle maalesef risk altında kalıyorlar.”
“ERGEN BİREYLER SAĞLIKLI BOŞ ZAMAN DEĞERLENDİRME İMKANLARINA SAHİP OLMALIDIR”
Rukiye Uslu, ortaokul çağındaki bir ergen bireyin sağlıklı boş zaman değerlendirme olanaklarına sahip olması ve bunlara bütün gençlerin de eşit imkanlarla ulaşabilmesi gerektiğini belirtti.
Kişiliğini bulmaya çalışan gençlere sağlıklı alternatifler sunabilmesi durumunda onların olumsuz yaşam deneyimlerinden korunabileceğine vurgu yapan Uslu, “Gençlerin sosyal yaşamında oluşan sıkınlar zorbalık yapmalarını tetikliyor” diye konuştu.
Uslu, zorbalık mağduru öğrencilerin kendilerini ciddi anlamda ‘güvensizlik, çaresizlik ve yetersiz’ hissedebileceğini söyledi.
“ERGENLİK DÖNEMİ İÇİN KONU SUÇ OLUNCA AİLE DENETİMİ VE REHBERLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ”
Öğrencilerin suça meyillenmesinde aile yapısının ve yaşadıkları toplumun etkilerini de değerlendiren Uslu, “Ergenlik dönemi için konu suç olunca aile denetimi ve rehberliği çok önemli” açıklamasında bulundu.
Uslu, aileler tarafından çocuğa değer aktarımının yapılıp yapılmadığı kısmının da oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Suç davranışlarının ‘birey, aile, toplumsal değerler ve kültür’ ile doğrudan bağlantılı olduğuna vurgu yapan Uslu, “Akran zorbalığına çok geniş bir pencereden bakmamız gerekiyor” dedi.
“KORUYUCU-ÖNLEYİCİ MÜDAHALELER GEREKLİDİR”
Uslu, öğrenciler arasındaki zorbalığın altında yatan kronikleşmiş sorunları çözebilmek için öncelikle koruyucu-önleyici müdahalelere sahip olunması gerektiğini belirtti.
Çocukların hiç suça bulaşmadan, onların nasıl sağlıklı bireyler olarak toplumun yetişkin üyeleri yapabileceğine odaklanılması gerektiğini vurgulayan Uslu, “Bunun için de öncelikle onları suça iten nedenleri hassasiyetle araştırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Uslu, yapılan olumsuz davranışların yaptırımlarının olmasının önemli olduğunu söyleyerek, “Ancak bu yaptırımın çocuk üzerinde sağaltım yaratan ve topluma kazandıran özellikte olması gerekiyor” diye konuştu.
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?
Çocukların birbirlerine karşı yaptıkları ve genellikle “çocukluk” olarak nitelendirilen; alay etmek, oyuna almamak, vurmak gibi eylemler aslında çocuğun, akran zorbalığı uyguladığının ya da zorbalığa mazur kaldığının göstergesi olabiliyor.
Uzmanlar, psikolojik sorunların ortaya çıkmasında, çocukluk çağında yaşanılan akran zorbalığının da oldukça etkili olduğunu bildiriyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.