Güliz Kaner'den Yaşam Evi ile ilgili yaşanan problemlere sitem...
Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Güliz Kaner, Yaşam Evi'nin istenilen standartlarda olmaması ve gerekli yatırımların yapılmamasından dolayı sitem etti... Kaner, “Yüreği Yaşam Evi için atan her aile ve her engelli çocuğumuz, gencimizin nefeslerini ensenizde hissedeceksiniz” dedi.
Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Güliz Kaner, kişisel sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak, Yaşam Evi’nin uzun süreden beri hayata geçememesinden dolayı tepki gösterdi.
Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Kaner, "Farklı gelişen ve engelli kardeşlerimizin tüm sorunları çözülmese de, kendilerine verilen değeri görebilecekleri, her türlü etkinliği becerileri doğrultusunda yapabilecekleri, rehabilitasyon ve fizik tedavi ve benzeri imkanlardan yararlanabilecekleri, ailelerin dertlerinin dinlenebileceği, destek alabilecekleri, ailelerinin vefat ettiği engelli kişilerin kalabileceği, engelli olduğundan gerek yaşlı bakımevleri veya gerekse Barış ve Ruh Hastanesi'nde olanların, bazı ebeveynlerin tacizine veya şiddetine uğramış olmasına rağmen onlarla birlikte yaşamak zorunda olan kişiler, kız çocuğu olduğu ve ailenin korumasından dolayı, evde kalan ve rehabilitasyon görmeyen ve daha bir sürü farklı durumlarda olanlar..." dedi.
Bu merkeze yıllardır birçok gönüllünün emek verdiğini, en ince detayına kadar düşülüp projelendirildiği ifade eden Güliz Kaner, "Bireylerin yıllardır hayalini kurduğu, umutla beklediği tatil köyü gibi ve bu bireylerinde bu merkezi sahiplenme duygusu ile rehabilite olabilecekleri bir yuva…. Her farkındalık gününde süslü püslü sözlerden ziyade, bilmeyenlere veya bilip de öncelik vermeyenlere, kurultay ve seçimlerdeki heyecanlarını bu proje için taşımayanlaradır sorularım…" ifadelerini kullandı.
"YAŞAM EVİ'NE İHTİYAÇ DUYUP YILLARDIR BEKLEYEN KİŞİLERİN DUYGULARI İLE OYNANMASINDAN SON DERECE RAHATSIZIM"
"Yaşam Evi nedir? Amacı nedir? Niye ihtiyaçtır? Hayata geçirilmesinden kim sorumludur? Sivil toplum örgütlerinin sorumlulukları nedir? Hangi sivil toplum örgütü bu projeye ne katkı koymaktadır? Proje niye bitmiyor? Bittikten sonra nasıl çalışacak? Kim sorumlu olacak? Hangi yasa altında çalışacak? Kimler kalacak?" sorularına yanıt veren Kaner, şöyle devam etti:
"Tüm bu sorulara işin başından beri içinde olan bir kişi olarak açıklamak, yazmak istedim. Her yeni hükümete, her yeni bakana projeyi anlatmaktan, hayata geçmesi için her türlü çalışmayı kendilerine hazırlayan, yurtdışı ve yurtiçi danışmalar tarafından hazırlanan raporlar doğrultusunda nasıl bir yönetim gerektiğini anlatan birisi olarak elimden geldiğince kronolojik olarak özet bir şekilde basınla paylaşma gereği duydum. Çünkü her yeni bakanın Yaşam Evi’ni PR çalışması için, basınla paylaşıp durması, Yaşam Evi'ne ihtiyaç duyup da yıllardır bekleyen kişilerin duyguları ile oynanmasından son derece rahatsızım. Bu süreçte mevcut bakan ile 9'uncu bakan ile çalışıyor olacağız!
Spastikleri Koruma Cemiyeti Yönetim Kurulu'nda olan annem Emine Kaner tarafından, artık gençler girsin diye tavsiyesinde, cemiyeti inceledim. Birçok faaliyetler ve yardımlar gerçekleşmiş. Yaşam Evi projesi olduğunu öğrendim. Girne’de bulunan 18 yaş üstü rehabilitasyon merkezinin yanında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ait olan sanırım yaklaşık 7 dönümlük bir arazinin üzerine çizilmiş bir proje.
Ben yönetime geçerim ama sadece bu projeye çalışırım diyerek bana bu yetki verildi. İnancım şuydu, böyle bir merkez kurulursa, bu merkez tüm engellilerin, tüm sorunlarını bir çatı altında toplayıp, bugün ülkemizde, yaş, cinsiyet ve engel kriteri istatistiği bile olmayan herkesi burada toplamak, bu merkezde çözümler üretmek, ailelere destek olmak mümkündü. 2 Aralık 2013’te yapılan genel kurul ile başkan seçilip, değerli yönetim kurulu üyelerimizle kolları sıvadık ve çalışmalara başladık."
Kaner, inancının böyle bir merkez kurulursa, tüm engellilerin sorunlarını bir çatı altında toplamak ve bu merkezde çözümler üretmek, ailelere destek olmak yönünde olduğunu belirtti.
2 Aralık 2013’te yapılan genel kurul ile başkan seçilip çalışmalara başladıklarına değinen Kaner, “1. bakan sayın Şerife Ünverdi; 7 Nisan 2011 – 6 Mayıs 2013, başbakan merhum İrsen Küçük; 15 Temmuz 2010 – 6 Haziran 2013'te proje çizilmiş olmasına rağmen bu arazinin tahsis bilgileri bakanlıkta bulunamadı” dedi.
Hiçbir evrağa ulaşamadıklarını dile getiren Kaner, aldığı dedikoduların bu arazinin yakınlardaki otel tesisleri bulunan bir şirkete verileceği bu yüzden bulunamadığı yönünde olduğunu söyledi. Kaner ayrıca böyle bir şeyin hala gerçekleşmediğini de vurguladı.
“2. bakan sayın Aziz Gürpınar; 6 Haziran 2013 – 16 Temmuz 2015, başbakan sayın Sibel Siber; 6 Haziran 2013 – 2 Eylül 2013 sayın Ünverdi projeye hiçbir katkı koyamadan, bakanlıktan ayrıldı ve sayın Gürpınar, bakan oldu” diyen Kaner, Gürpınar’a da projeden bahsettiklerini ve zaman geçtikten sonra bakanlığa ait başka merkezi bir yerde bu projenin hayata geçmesi istendiğin değindi.
Önceden çizilen projenin yeni araziye uygun olmadığından dolayı, yeni araziye uygun, daha teferruatlı ve gelişmiş bir projenin Tunç Adanır ve ekibi tarafından tamamen gönüllülük esasına göre çizildiğini de kaydetti.
Kaner açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Bakanla yapılan toplantılar sonrasında, ihtiyaca göre proje şekillenip ihale için keşif çalışmalarına başlandı. Bu arada binanın finansı bakanlık ve Türkiye Cumhuriyeti Elçiliği tarafından, tefrişat ve donanım da platform tarafından üstlenildi. Bu miktar da yaklaşık 6,000,000.- TL idi. (Eur kur 8.30, Usd 10.00) Proje 3 etaptan oluşup, bütçe sıkıntısından dolayı bakanlık tarafından 3’e bölündü.
Vizesi ve diğer giderler Kaner Şirketler Grubu tarafından ödendi. İhale için gereken keşiflerde sorunlar başladı ve ihaleye çıkma süreci durdu. Bilindiği üzere devlet Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile birlikte yapılacak projelerde keşifler EBİ üzerinden de yapılır.
Mimarımız tarafından yapılan keşif tutarı ile ciddi farklar oluşundan günlerce sürüncemede kalıp, mimarımızı, sanki menfaat elde etmek için yüksek rakam veridi gibi şüpheler içerisinde bırakarak, manevi olarak projeden uzaklaştırılmıştır. Bu arada Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile de sürekli görüşmeler yapıp, projeyi tanıtıp, KKTC bütçesi değil de yatırım bütçesi içinde tümünün karşılanması için defalarca ziyaret ettik.
EBİ’ nin çalışmalarını göz önünde bulunduran elçilik, rakamlardaki farkın büyük olduğunu söyleyerek ilgisini azalttı. Bakanlık ve elçilik arasında kaç kez gidip geldiğimi bilmiyorum! Sonunda sayın Halil İbrahim Akça ile 3,000,000.-TL katkı koyması ve geriye kalan tutarın KKTC hükümeti bütçesi tarafından karşılanma kararını çıkarabildik. Bu haberi de 14 Şubat Sevgililer Günü'nde öğrenmem beni çok duygulandırmıştı.
Çünkü bu projede sevgi ile bağlandığım ve ölmeden gerçekleşmesini dilediğim bir merkezdir. Bu şekilde etaplara ayrılarak, 1. Etap altında, eksiltme veya azaltma yapılarak proje ihale edilmeye hazır iken, ihale yasası değişip tam olarak hatırla masamda, yaklaşık 8 ay kadar ihaleye çıkamadı. İhale komisyonu artık telefonlarıma çıkmaz olmuştu! 19 Şubat 2016 tarihinde ihaleyi kazanan firma ile temel atma töreni gerçekleşti.
18 yaş altı yatakhaneler dışarda bırakılarak, ihale bedeli 5,450,000.- olarak temel atıldı. Hemen onlarla da tanışıp görüşmeler yapıp, projenin detaylarını ve önemini anlattık. İhaleye çıkan modelde itirazlarımız olduğundan müteahhittin de iyi niyeti doğrultusunda doğru malzemelerin kullanımı konusunda iş birliği yapıp, gerekirse farkları platform tarafından ödenebileceğini bildirdik, müteahhit bu merkezin önemini anladığını ve elinden geleni yapacağını söyleyip inşaata gereken emeği koymuştu, bu bizleri çok mutlu etmişti.
Bu ilk adım çok heyecan verici ve hayallerin gerçekleşmesine yakınlaştığımızın göstergesiydi. Gerçi benim için temel atma değil de açılış törenleri esastır. Bu inşaatın da başına böyle bir şey gelir mi korkusuyla hep orada olduk. Temel atıldı demiştik, 3 ay sonra müteahhitten bir telefon, inşaata ara emri alındı ve inşaat durdu! Sebep, arazinin bakanlığa değil de özel bir şahsa ait olması dediğinde ne kadar güldüğümü hatırlıyorum”
“3. Bakan Sayın Asım Akansoy; 19.10.2015 – 16.4.2016 Başbakan Sayın Özkan Yorgancıoğlu; 2.9.2013 – 16.7.2015 Tekrardan ziyaretler anlatmalar vs. Çok zor bir durum, elbet çözeceğiz gibi bilgiler” diyen Kaner, inşaatın üstündeki ara emrinin kaldırılmasını defalarca rica ettiğini söyledi.
Yasa kolundan da ilerleyemediklerinin altını çizen Kaner, “4. Bakan Sayın Ersan Saner; 16.4.2016- 2.2.2018 Başbakan Sayın Ömer Soyer Kalyoncu; 16.7.2015 – 16.4.2016” ifadelerini kullanan Kaner, bu arada derneklerinin iç tefrişat ve donanım için çalışmalarının devam etmekte olduğunu ve yurt dışından buldukları danışmanı da Kıbrıs’a davet ederek, projeyi a’dan, z’ye anlattıklarından bahsetti.
Kaner, Yaşam Evi’nin kadrosu, çalışma saatleri, eğitimler, aile eğitimleri, hangi farklı gelişen bireyler, yaşlar, ihtiyaçlar, kabiliyetler oranında üretilebilecek şeyler için uygun atölyeler gibi bir çok çalışmalar için raporlar hazırladıklarını ve bakanlığa sunduklarını dile getirdi.
“Engelsiz Yaşamı Tabi ki yeni bakanımıza da tekrardan tüm bilgileri geçmek üzere toplantılara başladık” diyen Kaner, bakanın inşaatın devam edeceğinin sözünü verdiğini vurgulayarak, öyle de olduğunu ifade etti.
Saner’e teşekkürlerini ileten Kaner, “Ama o da gitti” dedi.
“5. Bakan Sayın Zeki Çeler; 2.2.2018 – 22.5.2019 Başbakan Sayın Hüseyin Özgürgün; 16.4.2016 – 2.2.2018 Tekrar Sayın bakanla toplantılar başlatıp, tekrar tüm raporları sunduk” dedi. Artık biraz da özel eğitim yasasından da bahsettiklerini ifade eden Kaner, bir idarecinin seçilip eğitimlerine başlanması gerektiğini belirttiklerini de vurguladı.
“6. Bakan Sayın Faiz Sucuoğlu; 22.5.2019 – 9.12.2020 Başbakan Sayın Tufan Erhürman; 2.2.2018 – 22.5.2019 Tekrar Sayın bakanla toplantılar başlatıp, tekrar tüm raporları sunduk” diyen Kaner, artık birinci etabın bittiğini ve ikinci etabın başlamasının nihayet gündeme geldiğini ifade etti.
Birinci etapta yapılması gereken bazı değişiklikleri bu etaba koyabildiklerini belirten Kaner, ancak bazılarını koyamadıklarını ve inşaatın başladığını kaydetti.
Kaner, “7. Bakan Sayın Koral Korman; 9.12.2020 – 26.6.2021 Başbakan Sayın Ersin Tatar; 22.5.2019 – 23.10.2020 Yine bakana tüm raporları ve bilgileri aktardık. Müteahhit ile tanışıp yerinde istihareleri yaptık” dedi.
Korman’ın bu inşaatın tamamlanması için çok çaba harcadığını belirten Kaner, “8. Bakan Sayın Oğuzhan Hasipoğlu; 26.6.2021 – 9.3.2022 Başbakan Sayın Ersan Saner; 9.12.2020 – 5.11.2021 Randevu bile alamadan, bakanlıktan ayrıldı” ifadelerini kullandı.
“9. Bakan Hasan Taçoy; 9.3.2022 – Başbakan Sayın Faiz Sucuoğlu; 5.11.2021 – 12.5.2022 Başbakan Sayın Ünal Üstel; 12.5.2022- Yine bakana tüm planları ve raporları ve aktardık. 2. Etap inşaat bitmiş bazı alt yapı çalışmaları beklenmekteydi. Elektrik, su gibi esas konular” diyen Kaner, bu arada Özel eğitim Merkez ve Yaşam Evleri yasasın taslak şekli hazırlanmış ama komite veya savcılık görüşünün alınmadığını kaydetti.
Kaner sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hasan Taçoy bu konuların üzerinde ciddi mesailer harcayıp, yönetim, işleyiş, kaynak gibi konular için gerekli görüşleri alıp yasayı hazırlamıştır. Danışmanların kesinlikle performansa dayalı bir kadro olması gerektiği ve kesinlikle sözleşmeli çalışması gerektiğinin üzerinde durulması gerektiği konusunu SayınTaçoy’un da doğru olan budur kararı ile yasa yazılmıştır. Ancak hayatımızın tüm kesitlerinde, partizanlık ve şirin görünme güdüsü ile, şu anda bu yasa bu konunun çözümünü beklemektedir.
Başbakanlık ve Personel dairesinin bu konuda itirazları olduğu ve kadrolu olması için bakana baskı uyguladığını görmekteyiz. Kafanızı iki elinizin arasına koyup, gözlerinizi de kapayıp bir 5 dakika düşünün Sayın yetkililer lütfen. Her ne ümidiniz ve amacınız varsa, lütfen Yaşam Evi üzerinden yapayın. Orası sizin için yapılmadı, engelli kişiler ve ailelerinin huzuru için yapılmıştır. 70 kişinin çalışacağı bu merkezden kendinize pay çıkarmayın. Bu onlara ait bir yer, bu onlara borcumuz, bu gelmiş geçmiş tüm tarafların vebalidir. Bu konuyu ne seçim ne siyaset ilgilendirmiyor.
İstenildiğinde 6 ayda hastane yapılan bir gücünüz var. İstenildiğinde kilometrelerce yol yapacak gücünüz var…istenildiğinde yerleşke yapılacak gücünüz var. Burada niye bu kadar pasif oluyorsunuz Paylaşım anlayamıyorum.
Ha şunu da unutmayın, diyelim ki açıldı, sürdürebilir ve gerekli standartlarda olması için biz yine burada olacağız. Hem destek olup hem de yanlış gördüğümüz şeyler için mücadeleye devam edeceğiz. Bunu de nice Zeynepler, Şebnemler ve Nihanlar için yapacağız, ne kendimiz için ne de sizin için… Yazımın çok uzun oldu, okumayabilirsiniz ancak yüreği bu Yaşam Evi için atan her aile ve her engelli çocuğumuz, gencimizin nefesleri ensenizde hissedeceksiniz."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.