Ahmet Derya, Akın Sait'in St Barnabas açıklamalarıyla ilgili konuştu: "Kendisi belli ki olayları karıştırıyor"

Akın Sait'in bugün yaptığı ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Ahmet Derya ile İçişleri Bakanlığında yaptığı toplantıya istinaden açıklamalarında yine dönemin Polis Genel Müdürü Atilla Sav ile toplantıya katıldığını, kendilerinden St Barnabas baskınıyla ilgili bilgi istendiğini ancak toplantının bir nevi sorgulanmaya döndüğü için tepki göstererek terk ettiğini anlatmıştı.

Kıbrıs Postası'na konuşan Ahmet Derya ise "Akın Sait belli ki olayları karıştırıyor. O toplantı, yine aynı dönemde ülkeden deport edilen Kürt öğrencilerin meselesiyle ilgiliydi. O dönemde meydana gelen deport olayının yaşandığı gece, tutuklanan öğrencilerle ilgili Atilla Sav'ı aramıştım. Sav'a "öğrenciler nerede?" diye sorduğumda, bana "inanın bilmiyorum" cevabını vermişti. Ancak sonradan öğrencilerin Meriç karakolunda tutulduğunu ardından da deport edildiğini öğrendik. Yani Sav, bana yalan söylemişti" ifadelerini kullandı.

Derya "Bu beni çok öfkelendirdi. Ben de dönemin Başbakanı Hakkı Atun'a gidip durumu bildirdim ve Atilla Sav'ı konuyla ilgili sorgulamak istedim. O da bana işin içinde deport var diyerek İçişleri Bakanlığının da müdahil olduğunu söyledi ve toplantının orada yapılmasını önerdi, kabul ettim. Dönemin İçiişleri Bakanı Mustafa Adaoğlu idi. Toplantıya gittiğimde orada Başsavcı Akın Sait'i de gördüm. Onun geleceğini bilmiyordum. Sonrasında Atilla Sav'a bana neden yalan söylediğini, neden öğrencilerin yerini bildiği halde bilmediğini söylediğini sordum. O sırada Akın Sait söze karışarak "cevap verme, cevap vermek zorunda değilsin" deyince sinirlenip ayağa kalktım. "Siz bu işi iyice maskaralığa çevirdiniz" diyerek toplantıyı terk ettim" ifadelerini kullandı.

"Üzerinden zaman geçti, belli ki Akın Bey olayları karıştırmış. O toplantı deport edilen Kürt öğrenciler meselesiydi" diyen Derya "Ama Akın Sait'ten St Barnabas olayıyla ilgili yazılı bilgi istedim" dedi.

Derya "St Barnabas olayı 14 Mart 1996'da meydana geldi. Benim bilgime 15 Mart'ta geldi. Sonrasında ben konuyla ilgili basın toplantısı da yaptım. 18 Mart'ta Akın Sait'e elimdeki bilgileri, ifadeleri dosyayla birlikte yazılı olarak kendisine gönderdim, soruşturmanın başlatılmasını, gereğinin yapılmasını söyledim. Bana aynı gün yazılı cevap vererek bunun başlatıldığını söyledi. Sonrasında ben TÜRKSOY toplantıları için adadan ayrıldım. Ben ayrıldıktan sonra Başbakan Hakkı Atun, St Barnabas'la ilgili malum açıklamayı yaptı ve olayın bir tatbikat olduğunu söyledi. Ondan önce yine Atun'un mecliste Akın Sait'in de katıldığı bir toplantı yaptığını ve konunun güvenlikle ilgili olduğunu söyleyerek soruşturmanın devam etmesine gerek olmadığını da söylemiş. Bu toplantı benim bilgime gelmedi. Ben dönünce 3 Nisan günü Akın Bey'e bir kez daha yazdım. O da 10 Nisan günü cevap vererek, bu toplantıdan bahsetti ve Hakkı Atun'un ifadesini geçerli kabul ederek soruşturmayı durdurduğunu söyledi. Bu yazışmaların belgeleri elimde mevcuttur. Olay budur" diye konuştu.