Burak Maviş: Bu işler kader değil, başkalarının kaderi bizim kederimiz oluyor
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, hükümetin maaş kesintileri konusunda aldığı kararın iptali için bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde açıklama yapan Maviş, hükümete güvenmediklerini ifade ederek, “Anayasa’ya aykırı bir şekilde yardım toplama amacıyla devletin gasp ederek bağış toplamasını kabul etmiyoruz. Bu işler kader değil, başkalarının kaderi bizim kederimiz oluyor” ifadelerini kullandı.
Çeşitli iş kollarında örgütlü 14 sendika deprem felaketi nedeniyle maaş kesintisi de öngören yasa gücünde kararnamenin iptali ve dava süresince kararnamenin yürütmesinin durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Sendikaların talebinin yarın saat 9.30’da toplanacak Anayasa Mahkemesi’nde görüşüleceği belirtildi.
Sendikaları temsil eden avukat Sezi Sidal, Anayasa Mahkemesi’ne yasa gücünde kararnamenin iptaline yönelik davayı dosyaladıklarını ve dava süresince ilgili yasa gücünde kararnamenin uygulanmaması için de yürütmenin durdurulmasını talep ettiklerini açıkladı.
Anayasa Mahkemesi’ne saat 10.00’da yapılan başvuru öncesi sendika temsilcileri Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde basına açıklamalarda bulundu.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, hükümetin aldığı kararların hukuk ve ekonomi bilgisinden yoksun olduğunu savunarak, bugün yaptıkları başvuruyla hükümetin yaptığının yanlış olduğunun bir kez daha ispatlanacağını düşündüklerini ve adalete güvendiklerini kaydetti.
MAVİŞ: “DEVLET ZORUYLA BAĞIŞ TOPLAMAK ADİL DEĞİLDİR”
Burak Maviş, deprem felaketi nedeniyle, Türkiye’nin acısını paylaştıklarını ve dayanışma gösterdiklerini vurgulayarak, ilk günden itibaren “yardım edin çağrısı” yapılmadan gönüllü olarak yardım ve bağış yapıldığına, gemiler ve tırlar gittiğine işaret etti. Maviş, “Bize kime nasıl yardım edeceğimizi anlatmasın. Devlet zoruyla bağış toplamak adil değildir” dedi.
Emekliden, dar gelirliden, sosyal sigortadan kendi rızaları dışında kesinti yapmanın ve kurumların vergisini artırmanın doğru olmadığını savunan Maviş, toplanacak miktar ve harcanacak miktar arasındaki farka dikkat çekerek, hükümete güvenmediklerini belirtti. Maviş, esas amacın kamu açıklarını kapatmak olduğunu iddia etti.
“AİLELERİNİN KALBİNİN SIZISININ HESABINI SORACAĞIZ. ADALETİN PEŞİNİ TÜRKİYE'DE DE BIRAKMAYACAĞIZ”
Burak Maviş, okulların, "imar barışının kutlandığı bir coğrafyada çocukların enkaz altında kaldığı, anne babaların gözyaşlarının kuruduğu, kardeşlerinin kalbinin kağıt gibi yırtıldığı" bir ortamda açıldığını vurguladı.
Maviş, sorgulama sürecinin bitmediğini, öğrencilerin gözyaşlarının, ailelerin kalplerinin sızıntısının hesabını soracaklarını, adaletin peşini Türkiye'de de bırakmayacaklarını belirtti. Maviş, “Bu sendikalar ne çocukların, ne de bu hükümetin yaptıklarının peşini bırakacak” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Maviş, “Eğer bu devlet doğduğumuzda, hayatımızı kaybettiğimizde, çeşitli sosyal süreçlerde yanımızda durmayacaksa ve bağış toplayarak bir şeyler yapmaya çalışacaksa, buna devlet denmez; kabile denir. Kabile düzeninde yaşamayı hak etmiyoruz.. Bu işler kader değildir. Başkalarının kaderi bizim kederimiz oluyor” diye konuştu.
Maviş, okulların fiziki durumlarına da değinerek, bununla ilgili bir rapor hazırlanıp, bütçesi belirtilirse, sendikalar olarak katkı koymaya hazır olduklarını belirtti.
AŞAM: “ÜZÜNTÜMÜZ KIZGINLIĞA DÖNÜŞTÜ”
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Başkanı Koral Aşam ise, deprem olmadan aylar önce kurumların olası depremle ilgili hazırlayıp sundukları raporların hiçbir yetkili tarafından dikkate alınmadığını, tam tersine bölgelerde imar barışı yapışmaya, yasaklı binalara izin verilmeye devam edildiğini söyleyerek, bunların açıklanabilecek hatalar olmadığını kaydetti.
“Üzüntümüz yerini kızgınlığa bıraktı” diyen Aşam, hem Türkiye’deki, hem de buradaki hükümetin yaptıkları ve yapamadıklarının, yapacaklarının aynası olduğunu öyledi.
Aşam, Kıbrıs Türk toplumunun hem kaybettiği evlatların acısını, hem de Türkiye’nin acısını yaşadığını ve bunun için elinden gelen her türlü yardımı yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirtti. Aşam, “13 yaşındaki oğlum 100 TL'lik harçlığını depremdeki çocuklara yardım için bana verebiliyorsa, bugünkü otorite para toplamayı zoraki bir şekilde yapmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“YAPILANLAR VİCDANSIZLIKTIR”
Koral Aşam, toplanan paradan kalan miktarın bütçeye aktarılacağını ve hükümetin, deprem ve cenazeler üzerinden halkı vicdanlarıyla sıkıştırıp, maaşlarından zorla kesinti yaparak, bu parayı istedikleri gibi harcamayı planladığını belirtti. Aşam, "Asıl bu bir vicdansızlıktır" dedi.
Aşam, Kıbrıs Türk halkının, hükümetin Deli Dumrul gibi köprü başında durarak “haraç keser gibi” kesinti yapacağı bu tür fırsatçılığa izin vermeyeceklerini söyledi.
Duyarlı Kıbrıs Türk toplumunun bu saatten sonra da tüm depremzedelere yapılacak yardımlara tüm gücüyle devam edeceğini kaydeden Aşam, “Hükümet de bu sürede izaz ikram harcamalarının artırılması talebinde bulunsun ve liyakatsız işe alımlara devam ederek, esas amacı olan bütçe açıklarını kapatsın. Biz bu oyunu bozacağız” dedi.
Sendikalar, açıklamaların ardından Anayasa Mahkemesi’ne giderek, başvuru yaptı.
Yasa gücünde kararnamenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne şu sendikalar başvurdu:
“DEV-İŞ, KTAMS, HÜR-İŞ, KAMUSEN, KTÖS, KTOEÖS, TÜRKSEN, GÜÇ-SEN, KOOP-SEN, VERGİ-SEN, TIP-İŞ, MALİYE-SEN, DAÜ BİR-SEN, ÇAĞ-SEN.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.