Ahmet Savaşan: Bütün doktor ve eczacıları yolsuzlukla suçlarsak açtığımız yarayı kimse kapatamaz

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili, Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Savaşan, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ adlı programa konuk oldu.

UBP Milletvekili, Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Savaşan, reçete yolsuzluğu soruşturmasında gelinen aşamayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“REÇETE YOLSUZLUĞU SORUŞTURMASININ BAŞLADIĞI AN İLE ŞU ANKİ DURUM ARASINDA CİDDİ BİR FARK VAR”

Soruşturmanın başladığı an ile şu anki durum arasında ciddi bir fark olduğuna dikkat çeken Savaşan, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Elbette ki yolsuzluk kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla yolsuzluk yapan tespit etme aşamasında polisimizin teyakkuzda olması doğaldır. Soruşturmanım geldiğiyle noktayla ilgili birtakım şeylerin bilinmesi gerekiyor. Sağlıkta gelmemiz gereken noktanın çok gerisindeyiz. Biz UBP olarak üzerimize düşen payı kabul ediyoruz. Fakat Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) hükümetleri de bu gelinen noktadan sorumludur. Gerek UBP gerekse CTP’nin hükümette olduğu dönemlerde, eğer ilaç takip sistemi oluşturulsaydı böyle bir vurgun olmayacaktı.”

Savaşan, üzerlerine düşen sorumluluktan hareketle, ilaç takip sistemini ve sağlıktaki reformları bu dönemde süratli bir şekilde hayata geçirmeye karar verdiklerini ve buna yönelik adımlar attıklarını belirtti.

“BÜTÜN DOKTOR VE ECZACILARI YOLSUZLUKLA SUÇLARSAK AÇTIĞIMIZ YARAYI KİMSE KAPATAMAZ”

Reçete yolsuzluğuna alet olan kişilerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini, fakat kronik hastalığı olan insanların ilaca erişimini kolaylaştırmak maksadıyla ilaç veren eczanelerin durumunun farklı olduğunu kaydeden Savaşan, “Yolsuzluğu ve usulsüzlüğü ayırt edemeyip doktor veya eczacıların hepsini yolsuzlukla suçlarsak bu toplumda açtığımız yarayı kimse kapatamaz” dedi.

Savaşan, bu olayları patlak vermesinin ardından hiçbir doktorun reçete yazmadığını, çok ciddi problemler yaşandığını dile getirerek, “Yataklı Tedaviler Kurumu ile başlattığımız sağlıkta reform hareketinin ikinci aşaması ilaç takip sisteminin hayata geçmesi olacaktır” ifadelerini kullandı.

İyi niyetle herhangi bir menfaat elde etmeden reçete yazanlarla, yolsuzluk yapanların ayırt edilmesi konusun çok önemli olduğuna tekrardan vurgu yapan Savaşan, “Biz bu konuyu yakından takip ediyoruz. Bu olayın tekrar yaşanmaması için şeffaf bir sistem kurmaya kararlıyız” diye konuştu.

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI YASASI’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK… “İRADE GÖSTEREREK BU DEĞİŞİKLİĞİ HAYATA GEÇİRDİK”

UBP Milletvekili Savaşan, Yataklı Tedavi Kurumları Yasası’nda yapılan değişikliği de değerlendirdi. Bu değişikliğin yeterli siyasi irade gösterilemediği için uzunca bir süre hayata geçirilemediğine dikkat çeken Savaşan, “UBP’nin gereken iradeyi ve performansı göstermesinin sonucunda yaz aylarında bu değişikliği hayata geçirdik” açıklamasında bulundu.

Reform niteliği taşıyan yasa değişikliğine CTP’nin komite üyelerinin de katkı koyduğunu ifade eden Savaşan, “CTP ile çekişerek değil uzlaşarak hareket edersek siyaset çok daha verimli olur” dedi.

“BELLİ NİTELİKLERE HAİZ 100 KİŞİNİN HASTA BAKICI OLACAĞI BİR DÜZENLEME YAPILDI”

Savaşan, Yataklı Tedavi Kurumları Yasası’nın insan hayatına etkilerini de değerlendirerek, “Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) yapacağı sınavlarla belli niteliklere haiz insanların 100 kişinin hasta bakıcı olacağı bir düzenleme yapıldı” ifadelerini kullandı.

Diğer bölgelerden daha fazla efor gerektiren işler yapıldığı için hastanelerdeki yoğun bakım ve acil servislerinde özel düzenlemeler yapıldığını söyleyen Savaşan, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu düzenlemeler hizmet standardının yükselmesini sağlayacak ve insanların orada çalışmalarını teşvik edecektir. Sağlık alanındaki yan dallara kadrolar tahsis edildi. Dolayısıyla sağlıkta reform denilebilecek bir yasa yapıldı. Bundan sonra daha süratli şekilde reformları hayata geçirmek istiyoruz. Bu konuda gösterdiğimiz bundan sonra da devam edecek. Açılımlar dönemi olarak bu dönemin hatırlanmasını istiyoruz ve buna yönelik çalışmalar yapıyoruz.”