Sendikalar vergi oranlarına ilişkin kararnamenin yürürlüğünün durdurulması için dava dosyaladı

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) ve Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) yetkilileri ve avukatları Öncel Polili, iptal ve ara emri başvurusu öncesinde Mahkemeler önünde basın açıklaması yaptı.

Sendikalar, söz konusu düzenlemeyle geliri belli olan, vergisini ödeyen vatandaşın üzerine daha fazla yük bindirildiğini ve yasa yapma gücüne sahip Meclis’teki milletvekillerinin haklarının ellerinden alındığını savundu. 

MAVİŞ: VERGİSİNİ DÜRÜSTÇE ÖDEYEN VATANDAŞI CEZALANDIRMA YOLU SEÇİLDİ

İlk olarak sözü alan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, söz konusu Yasa Gücünde Kararname ile vergisini dürüstçe ödeyen ve gelirini gerçek şekilde beyan eden tüm vatandaşların vergilerinin yükseltilerek, cezalandırma yönteminin seçildiğini iddia ederek, Maliye Bakanlığı ve hükümetin bu uygulamasının karşısında olduklarını kaydetti.  

Maviş, “hükümetin vergilere yönelik denetim yapmadığını, servet vergisinin, profesörüne, üst düzey yöneticisine asgari ücret üzerinden yatırım yapan şirketlerin peşine düşmezken, vatandaşın boğazına sarıldığını” öne sürerek, “Bunu kabul etmiyoruz ve bunun karşısında hem kanunen hem hukuken, inatlarına devam ederlerse de eylem ve grevle karşılarında olacağız” dedi. 

Meclis’in açık olduğuna ve yasa yapma gücünün Meclis’te olduğuna işaret eden Maviş, muhalefete de çağrıda bulunarak, Bakanlar Kurulu’nun Meclis’in haklarına da müdahale ettiğini ileri sürdü.

Maviş, kendileriyle birlikte olan ve bu işe sahip çıkan sendikaları alkışladı. 

“MUHALEFET VE BASINI GÖREVE DAVET EDİYORUZ”

Ardından söz alan KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, hükümeti “Anayasa, yasa tanımaz bir tavra sahip olmakla” ve “Meclis’i ekarte etmekle” suçlayarak, bugüne kadar alınan kararların ve mahkemeye yansımalarının irdelenmesi için muhalefet ve basını göreve davet etti. 

Gökçebel, söz konusu anlayışın hukuk devletini bitiren bir anlayış olduğunu ve son bulması gerektiğini söyleyerek, karşısında durulması gerektiğini kaydetti. 

“Geçimin çok zorlaştığı bu dönemde, hükümetin, kaçırılan vergiler, rüşvet, yolsuzluk, servet vergisi gibi alanlarla uğraşmamak yerine sadece geliri belli olan kişilerin vergilerini yüzde 40’a çıkardığını” savunarak, bunun kabul edilebilir olmadığını ifade eden Gökçebel, yapılmaya çalışanın sadece vergi yasasında bir değişiklik olarak değil, çok daha ciddi bir mesele ve idari anlayış olarak görülmesi ve bu anlayışa karşı çıkılması gerektiğini belirtti. 

BENGİHAN: YASA GÜCÜNDE KARARNAME, MECLİS’E GÖNDERİLİRSE GENEL GREVE GİDECEĞİZ

KTAMS Başkanı Güven Bengihan ise, “Bu halka yaşatılanlar bizim kaderimiz olmamalıdır” diyerek, halk olarak birlikte mücadele edilmesiyle “halkı karanlığa sürükleyen anlayışın gönderilebileceğini” söyledi. 

Bengihan, mahkemenin yapmış oldukları ara emri başvurusuna ilişkin kararı açıklanana kadar, söz konusu yasa gücünde kararnamenin Meclis’e gönderilmesi durumunda sendikaların genel grev kararı aldıklarını açıkladı. 

Basında hükümet yetkililerinin de yer aldığı rüşvet, yolsuzluk gibi iddiaların olduğunu belirten Bengihan,  “Toplumsal olarak erozyona uğruyoruz. Değer yargılarımızı yitirmemize neden oluyorlar ve bunu normalleştiriyorlar” dedi. 

“Vergi oranlarının yüzde 37’den 40’a çıkarılmasına karşısıyız” diyen Bengihan, sendikalar tarafından “göç yasası” olarak ifade edilen yasa kapsamına giren kişilerin bu düzenlemeden faydalanacakları yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldığını, ancak ileriki aylarda bu kişilerin de yüksek gelir kesimine gireceği ve vergilerinin artırılacağını savundu; “Biz bu oyuna gelmeyiz” ifadelerini kullandı. 

AVUKAT POLİLİ: ANAYASAL DÜZENİ KORUMAK İÇİN BURADAYIZ

Son olarak söz alan Avukat Öncel Polili ise, her yıl olduğu gibi bu yıl da bir yasa gücünde kararnamenin iptali için bir araya geldiklerini söyleyerek, hükümetin almış olduğu bir kararla, halkın seçtiği kişilerden olan Meclis’in yasa yapmasını engellediğini savundu.

Hükümet tarafından yapılan eylemlerin “anayasal ve demokratik düzeni bozma yönünde” olduğunu öne süren Polili, “Anayasal düzeni korumak için buradayız” dedi.

Sendika yetkilileri, basın açıklamalarının ardından, Mahkeme’ye geçerek davayı dosyaladı.