Remzi Gardiyanoğlu: Tabipler Birliği’ni reçete krizinin çözümüne katkı koymaya davet ediyoruz

Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği (KTSÇHB) Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ni (KTBB) reçete krizinin çözümü sürecine katkı koymaya çağırdı.

Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği (KTSÇHB), “Sosyal Sigortalar Reçete Krizinin Dünü Bugünü Yarını” konulu basın toplantısı düzenleyerek, sürecin başından itibaren yaşananları anlattı, mevcut sorunları aktararak çözüm önerilerini paylaştı.  KTSÇHB’nin toplantısı  Concorde Tower Lefkoşa Toplantı Salonu’nda yer aldı.

Birlikten yapılan açıklamaya göre, toplantıda konuşan KTSÇHB Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, “Sosyal Sigorta reçete krizinin”, 21 Eylül 2023 tarihinde başlatılan polis soruşturması ile krize dönüştüğünü kaydetti.

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Yönetim Kurulu olarak olayı yakından takip ettiklerini belirten Gardiyanoğlu, “Konunun muhatapları ile sürekli iletişim içerisinde olsak da; gerek polise yansıyan konuların ilerletilmesindeki tarafsız duruşumuzu bozmamak, gerek konu ile ilgili mağduriyet yaşayacak meslektaşlarımızın haklarını korumak ve gerekse daha sürecin başında öngördüğümüz, halkımızın ilacına ulaşamama riskini en kısa sürede çözüme kavuşturmak amacı ile her türlü polemiklerden ve medya önünde ikili diyaloglardan uzak durarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukların bilinci ile hareket ettik” dedi.

“TÜM ÖRGÜTLER, OLAYIN AYDINLIĞA KAVUŞMASI İÇİN SİYASİ İRADEYE DESTEK VERECEKLERİNİ VE SÜRECİ TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE TAKİP EDECEKLERİNİ BELİRTTİ”

Süreç içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Dairesi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTBB) ve Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği (KTEB) ile görüşmeler yaptıklarını kaydeden Gardiyanoğlu, “Bir taraftan mesleki onurumuzu zedeleyen süreçlerin sabır ve metanetle üstesinden gelmeye çalışırken, diğer taraftan da Sosyal Sigortalı halkımızın mağduriyet yaşamadan ilaçlarına ulaşabilmelerini sağlayacak sistemi yeniden tesis etmek için mücadeleler vermek hiç kolay olmadı” ifadelerini kullandı.

KTBB Başkanını “biz dışlandık” diyerek duygu sömürüsü yapmak ve kendi yönetimsel zafiyetini kapatmaya çalışmakla suçlayan Gardiyanoğlu, reçete olayı kamuoyuna yansımadan kısa bir süre önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın KTSÇHB, KTTB, KTEB ve Tıp-İş temsilcilerini toplantıya çağırarak kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı yaptığını aktardı. Gardiyanoğlu toplantıda, tüm örgütlerin olayın aydınlığa kavuşması için siyasi iradeye destek vereceklerini ve süreci tarafsız bir şekilde takip edeceklerini belirttiğini de ekledi.

Sonraki süreçte de KTTB ile görüştüklerini belirten ve KTTB Yönetim Kurulunun kendilerine “görevdeki çalışma bakanı ile kesinlikle görüşmeyeceklerini, bakan ve hatta hükümet istifa edene kadar herhangi bir katkıda bulunmayacaklarını” ifade ettiğini anlatan Gardiyanoğlu, kendilerinin ise sürece katkı koymaya devam edeceklerini söylediğini anlattı.

“KTTB, KENDİLERİNE UZATILAN BÜTÜN ELLERİ GERİ ÇEVİRDİ, BÜTÜN İŞ BİRLİĞİ TEKLİFLERİNİN DIŞINDA KALMAYI TERCİH ETTİ”

Gardiyanoğlu, “Bütün bu süreçlerden anlaşılmaktadır ki KTTB, kendilerine uzatılan bütün elleri geri çevirmiş, bütün iş birliği tekliflerinin dışında kalmayı tercih etmiş, reçete sorununu reçete ve sözleşme krizine çevirmeyi tercih ederek bir taraftan politize olup diğer taraftan da halkımızın zor durumda kalmalarına sebep olmuşlardır” diye konuştu.

KTTB Yasasının öne sürdüğü argümanlardan birisinin “hekimin hastayı muayene etmeden reçete yazamayacağı” olduğunu söyleyen Gardiyanoğlu, ancak yasada “müdavi hekim” tanımı olduğunu, bir hekimin hastasını muayene ettikten sonra tedavisini takip ettiği sürece müdavi hekimi olduğunu ve KTBB’nin de bunu bildiğini kaydetti.

Gardiyanoğlu, KTTB Başkanının yaptığı açıklamada Reçete Tüzüğünün çok eski olduğunu ve değiştireceklerini ifade ettiğini de hatırlatarak, Reçete Tüzüğünün 2018 yılında yasalaştığını, KTTB Başkanının Birliğin yasa ve tüzüklerine hakim olmadan açıklama yapmaması gerektiğini söyledi.

KTTB Yönetim Kurulu’nun yeni sözleşmelerdeki bazı maddelerin hasta haklarına ve Sosyal Sigortalar Yasası’na aykırı olduğunu, ilaca erişim konusunda sıkıntı yaratacağını ifade ettiğini de aktaran Gardiyanoğlu, “Ancak bu maddeler 2020 yılından beri sözleşmede bulunmakta olup, bu sözleşmeler Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu tarafından 4 yıldan beri imzalamaktadır” dedi.

“KIBRIS TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ VE KIBRIS TÜRK SERBEST ÇALIŞAN HEKİMLER BİRLİĞİ HALKIN YANINDADIR VE HALKIN YANDAŞIDIR”

KTTB Yönetim Kurulu’nun Serbest Çalışan Hekimler Birliğini yandaş olarak tanımladığını belirterek tepki gösteren Gardiyanoğlu, “Evet, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği ve Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği halkın yanındadır ve halkın yandaşıdır” dedi.

Gardiyanoğlu KTTB Yönetim Kurulundaki genç üyelere “KTTB Yönetim Kurulundaki genç arkadaşlarıma tavsiyem kurumsal hafızayı öğrenmeden basına açıklama yapmamalarıdır. Şöyle ki Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Yönetim Kurulunu bu sözleşmeyi imzalamaya yetkisi olmamakla itham edenler aslında 2017 yılında Yüksek İdare Mahkemesi’nde tüm serbest hekimleri temsilen kamu hekimlerinin ikinci iş yasağına karşı yürütmüş olduğu ve ülke tarihinde bir ilk olan Mandamus Emrini çıkarttığı hukuk mücadelesini dönüp tekrardan okumalarını tavsiye ederim” dedi.

Reçete olayı kamuoyuna yansıdığında KTTB Başkanının Birlik çatısı altında, konunun detaylı araştırılıp kamuoyuna bilgi verilmesi için komite kurulduğunu açıkladığını anımsatan Gardiyanoğlu, “Bu komite hiç toplandı mı? Komitenin yaptığı çalışmaları kamuoyu ile paylaşacaklar mı?” diye sordu.

Gardiyanoğlu, KTTB yönetiminin yeni reçete sisteminin  güvenli olmadığını savunduğunu da anlatarak, “Bunu çıkıp kamuoyuna anlatmalı güvenli değil ne demek?” dedi.

Sigorta reçetelerinin kamu hastanelerinde reçete polikliniklerinde de yazıldığını söyleyen Gardiyanoğlu, “SÇHB olarak, kamuya ait reçete polikliniklerinin verimli hale getirilerek çalıştırılmamasının gerekçeleri ile ilgili olarak konunun muhataplarından açıklama bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Gardiyanoğlu, “KTTB Yönetim Kurulunu, siyasi kaygılarla mesnetsiz suçlamalar ve eleştiriler yapmak yerine reçete krizinin çözümü sürecine katkı koymaya, halkımızın ilaçlarına ulaşmalarını kolaylaştırmaya, hekimleri korumak adına doğru yaklaşımların da neler olacağını aşama aşama somut bir şekilde açıklamaya davet ediyoruz” diyerek konuşmasını bitirdi.