HP Genel Sekreteri Alas: Narenciyede daha hastalığın ne olduğunu dahi bilmiyorlar
HP Genel Sekreteri Turgut Alas, narenciyede daha hastalığın dahi ne olduğunun bilinmediğini savunarak, “Avrupa Birliği tarafından eylül ayında duyuruldu, bizim buradakilerin kasım ayında haberi oldu. Yetkililer o zaman sahaya inip önlemini alsaydı şu anda yaşanan sıkıntılar meydana gelmezdi.” dedi.
Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Turgut Alas Genel Sekreteri Turgut Alas, Bağımsız Web TV’de sunulan Ali Baturay'ın sunduğu Markaj programının konuğu olarak, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
“TOPLUMUN SİYASETE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİ”
Son dönemde büyük infiale neden olan “sahte diploma” soruşturmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Alas, bu konuya sadece üniversiteler üzerinden değil, devlet yapısından gidilmesi gerektiğini çünkü bunu engellemesi gerekenin devlet olduğunu belirterek, ancak bu skandalların virüs gibi devletin içine yayıldığını ileri sürdü.
Alas, “Bürokratlar, müsteşarlar, özel kalemler hepsi bu işin içinde. Bunda bir örgütlenme var. Devletin içerisindeki bu kurumları temizleyerek daha düzgün bir zemine oturtamazsak ilerleyen dönemlerde başka şekilde önümüze çıkacak. Geçmişte de bu tip olaylarla karşılaştık.” dedi.
Barem, kıdem, daha fazla maaş alabilmek ya da statü ve egosu için sahte diplomaya yönelenlerin olduğunu söyleyen Alas, “İnsan doğru bir insan olduğunda statünün ve eğitimin bir önemi yok. Kimse olaya bu şekilde bakmıyor. Şu anda toplumun siyasete bakış açısı değişti.” ifadelerini kullandı.
“YOZLAŞMA VE ÇÜRÜMEYİ TEMİZLEMEK İÇİN KARARLI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Siyasetteki yozlaşmayı ve çürümeyi temizlemek için kararlı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Alas, bu tarz olayların önüne geçilmesi için caydırıcı cezaların önemine dikkat çekti.
Renkleri ve amblemleri bir kenara bırakarak düzgün insanların yöneteceği bir ülkeye ihtiyaç olduğunu belirten Alas, “Eğer bunu yapmazsak, partizanlıktan vazgeçmezsek memleket elden gidecek.” diye konuştu.
Halkın Partisi’nin tek derdinin vatandaştan oy almak olmadığını belirten Turgut Alas “Gailemiz memleket, halk. Geleceğimiz için uğraşıyoruz. Seçimde oy almışız almamışız diye yola çıkarsak diğerleriyle aynılaşmış oluruz. Bir farkımız olmalı.” dedi.
“NARENCİYEDE BU YILI KAYBETTİK”
Programda narenciyede yaşanan sıkıntılara da değinen Alas, sıkıntıların bu noktaya gelmesinin en büyük etkeninin önlem almama ve pazarı takip etmeme olduğunu savundu.
Alas, narenciyede daha hastalığın dahi ne olduğunun bilinmediğini öne sürerek, “Avrupa Birliği tarafından eylül ayında duyuruldu, bizim buradakilerin kasım ayında haberi oldu. Yetkililer o zaman sahaya inip önlemini alsaydı şu anda yaşanan sıkıntılar meydana gelmezdi.” dedi.
Tür ve çeşit değişikliğinin de etkisi olduğunu kaydeden Alas, Mandora dediğimiz çeşit 1 ay dalda kalır ama Valencia 4-5 ay kalabilir. Şu anda en büyük sıkıntı bundan kaynaklı, Mandora’da rekolte artmaya başladı. Bunu kaldıracak iş gücünüz, işleyecek tesisiniz yok, pazar bulamıyorsunuz. Tekrar bir planlama yapmak gerekli.” ifadelerini kullandı.
Narenciyede hastalık sorununa da değinen ve çözeriz denilmesine rağmen yine becerilemediğini öne süren Alas, “hastalığa ilişkin önlem alınmadığı takdirde 3-5 yıl içerisinde adada narenciye ağacının kalmayacağını” söyledi.
Türkiye’nin ambargo koyduğuna dair iddialarla ilgili de açıklamalarda bulunan Alas “Türkiye’nin yaptığı doğru. Bütün dünyada uygulanan uygulama bu şekildedir. Biz de tarımsal alanda geçmiş dönemde Türkiye’den gelen bitkisel materyallere yasak koyduğumuz oldu, hala da oluyor. Bizim burada yapmamız gereken şey Türkiye’ye bu riskin olmadığını, önlem aldığımızı göstermemiz gerekiyor.” dedi.
Alas, “Maalesef bu yılı bu saatten sonra ihracat anlamında artık kaybettik diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.