Dursun Oğuz: Güçlü bir toplum olmak ancak çalışan haklarına saygıyla mümkündür
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Güçlü bir toplum olmak ancak çalışan haklarına saygıyla mümkündür." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Bakan Oğuz, mesajında 1 Mayıs'ın, tüm dünyada işçi ve emekçilerin birliği, dayanışması ve mücadelesi için bir sembol olduğunu belirterek, “ Güçlü bir toplum olmak ancak işçi-işveren uyumu ve çalışan haklarına saygıya mümkündür” ifadelerini kullandı.
“Her çalışanın insan onuruna yakışır bir ücret ve çalışma koşullarına sahip olması gerektiğini” vurgulayan Oğuz, İçişleri Bakanlığı olarak hükümetle birlikte bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti ve “Ülkedeki iş gücü istihdamının artırılması, özellikle genç ve kadın istihdamının desteklenmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi konularda yapılan çalışmalar aynı kararlılıkla devam edecek” dedi.
Oğuz, “ülkede çalışanların hak ettikleri şartlarda çalışmalarını ve alın terinin karşılığını almalarını” arzuladıklarını belirterek, ülkenin gelişmesine ve kalkınmasına emek veren tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kamif Anes30/04/24 17:07
İçişleri Bakanı'nın 1 Mayıs mesajında belirttiği gibi, işçi ve emekçilerin birliği ve dayanışması gerçekten önemlidir, ancak bu dayanışma ve mücadele için kullanılan yöntemlerin etkili olduğuna dair somut bir kanıt yoktur. Gerçekte, işçi-işveren uyumunun sağlanması ve çalışan haklarına saygı gösterilmesi önemlidir, ancak bu ideal koşulların güçlü bir toplum yaratmada tek faktör olduğunu iddia etmek doğru değildir. Ayrıca, her çalışanın insan onuruna yakışır bir ücret ve çalışma koşullarına sahip olması gerektiği fikri doğru olsa da, bunun uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği üzerine odaklanmak gerekir. İşçi haklarına saygı duymakla birlikte, işverenlerin de rekabetçi bir ortamda faaliyet gösterdiklerini ve işletmelerin kârlılığının sağlanması gerektiğini unutmamak gerekir. Son olarak, mesajda vurgulanan genç ve kadın istihdamının desteklenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi hedeflerin gerçekleştirilmesi için somut politika ve eylem planlarına ihtiyaç vardır. Sadece bu hedeflerin dile getirilmesi, gerçek değişim için yeterli değildir.