Umut Ersoy: Ünal Üstel partinin kontrolünü elinde tutamıyor!

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Kanal T’de yayınlanan "Kaptan’ın Günlüğü" programına katılarak ülkenin gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Ersoy, ülkede yapısal bir sorun olduğunu belirterek patronların kar marjlarını istedikleri gibi ayarlayabildiğini, fiyatların marketten markete değişiklik gösterdiğini ve ürünlerin fiyatının serbestçe belirlendiğini söyledi. Buna karşılık, emekçilerin kendi emeklerinin değerini belirleyemediğini vurgulayan Ersoy, yapısal krizin en önemli sebeplerinden birinin emekçilerin söz hakkının olmaması olduğunu ifade etti. Emekçilerin ekonomik, demokratik ve siyasi mücadelede güçlü bir şekilde yer alamadığını belirten Ersoy, bu durumun sistemin sermaye sınıfı lehine ilerlemesine neden olduğunu söyledi. Sistemi bu hale getirenlerden denetleme beklenemeyeceğini söyleyen Ersoy, emekçilerin kendi çıkarlarını koruyabilmesi için örgütlenmeleri gerektiğini ifade etti. "Aynı gemide değiliz," diyen Ersoy, emekçi ekonomisi ile sermaye ekonomisinin farklı olduğunu belirtti.

“KAMUYA HİZMET DEĞİL, PARTİZANCA PERSONEL ALIMI YAPILIYOR”

Ersoy, kamuya hizmet sunmak için değil, partizanca personel alımı yapıldığını belirterek, kamuda öğretmen, doktor ve hemşire eksikliğinin bulunduğunu söyledi. Yıllardır kamusal hizmetlerin eğitimden sağlığa, enerjiden barınmaya kadar bilinçli bir şekilde geriye götürüldüğünü vurgulayan Ersoy, kamuda reform yapacaklarını söyleyenlerin gülünç duruma düştüğünü belirtti. İnsan hayatının söz konusu olduğu alanlarda disiplinsizlik ve ihmalin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ersoy, personel alımı ve vardiya düzenlemelerinin uygun yapılması gerektiğini ifade etti.

“SAĞLIĞIN PARAYA TAHVİL EDİLMESİ ÇÜRÜMEYİ BAŞLATTI”

Başbakan’ın "Kimseye affım olmayacak" sözünü hatırlatan Ersoy, yapılması gerekenin Sağlık Bakanı, hastane başhekimleri ve sorumlu hemşirelerin görevden alınması ve soruşturulması olduğunu söyledi. Sağlık harcamalarının yüzde 10’unun sevklere ayrıldığını belirten Ersoy, yeterli cihaz ve doktor istihdam edilse sevk bütçesine gerek kalmayacağını ifade etti. Kamusal sağlık hizmetinin güvenilir, erişilebilir ve kaliteli sunulması durumunda özel hastanelere ihtiyaç duyulmayacağını vurgulayan Ersoy, kamusal sağlık hizmetlerinin bilinçli olarak zayıflatıldığını söyledi.

“ÜSTEL’İN PARTİYİ KONTROL EDEMEMESİ, KRİZİN ÖZÜNÜ OLUŞTURUYOR”

Ersoy, 29 milletvekili olan hükümetin 26 oyu bulamamasının meselenin özünü oluşturduğunu belirtti. Hükümet içinde kendi amaçlarını anlamadıkları bir grubun olduğunu ifade eden Ersoy, Üstel’in kurultay sonrası işine döndüğünde karşısında kendi hükümeti içinde ona oyun oynayan bir yaklaşım bulduğunu dile getirdi. Bu grubun, "Sizi hükümetten düşürmeyeceğiz ama meşruluğunuzu sorgulatacağız" şeklinde bir strateji izlediğini belirten Ersoy, bu durumun Ünal Üstel’in partinin kontrolünü kaybetmesine yol açtığını söyledi.

“TOPLUMSAL MUHALEFETİN GÜÇLENEMEMESİ, SORUNLARIN ÇÖZÜM PROGRAMININ SUNULAMAMASINDANDIR”

Ersoy, CTP’nin UBP içindeki krizleri halkı yanına alarak kullanabilecekken bunu yapmadığını ifade etti. CTP'nin, UBP’ye kendi iç hesaplaşmalarını yapması için zaman tanıdığını belirten Ersoy, partinin son süreçte ortaya koyduğu mücadeleyi geç de olsa doğru bulduklarını ancak sokak ayağının hala eksik olduğunu söyledi. Sorun yaşayan halkın sesini yükseltmemesi durumunda hükümet krizinin bir rejim krizine dönüşmeyeceğini ve erken seçim baskısının yapılamayacağını ifade eden Ersoy, halkın sorunlarının çözümünü beklememesi gerektiğini vurguladı. Ersoy, insanları bir araya getirecek "tutkalın" bir çözüm programı olduğunu belirterek, ciddi bir toplumsal muhalefetin ancak böyle örülebileceğini söyledi.