Asım Akansoy: Hükümet kendi beceriksizliğinin bedelini çalışanlara ödetiyor

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, hükümetin bütçe açığını özel sektör çalışanlarının cebine el atarak karşılamaya çalıştığını söyledi.

CTP Basın Bürosu'nun açıklamasına göre Haber Kıbrıs Web TV’de Muazzez Gazihan’ın sorularını yanıtlayan Asım Akansoy, asgari ücretin hayat pahalılığı oranının altında bir oranla belirlenmesi hakkında, “Yapılmak istenen, bütçe açığını, kendi beceriksizliklerini, özel sektör çalışanların, emekçilerin cebine el atarak karşılamaktır.” dedi.

Bütçe açıklarının kapatılması için atılabilecek adımlara işaret eden Akansoy,  “Bununla ilgili kamu tasarrufları yapmanız, denetimi artırmanız,  gelir adaletsizliğinin üzerine gitmeniz kısacası adil olmanız gerekir.” diye konuştu.

Ekonomide kayıt dışılığın yüzde 80 olduğunu ifade eden Akansoy, hükümetten ekonomide kayıt dışılığı ve sanal bahislerin vergilendirilip vergilendirilmediği hususunda açıklama yapmasını istedi.

"HÜKÜMET KARA PARAYA GÖZÜNÜ KAPADI"

Esas sorunun asgari ücret olmadığını ekonominin “krizde olması” ve hükümetin bu krizi yönetememesi olduğunu kaydeden Akansoy, ayrıca hükümetin “kara paraya gözünü kapadığı” iddiasında bulundu.

Hayat pahalılığı oranının zaten düşük gösterildiğini de belirten Akansoy, asgari ücrete yönelik tepkinin büyüyeceğini söyledi.

BİLİMSEL TARTIŞMA ÇAĞRISI

Hükümetin düşüncesinin, “Asgari ücrete artış yapılarak enflasyonun artmasına de neden olunduğu” şeklinde olduğunu belirten Akansoy,  “Sorarım, hangi oranda artırıyor? Bilimsel gerçekleri konuşalım. Bu tür genellemelere karnımız tok.” ifadelerini kullandı.

"ERKEN SEÇİMİ ZORLAYACAĞIZ"

Erken seçimi zorlamaya devam edeceklerini belirten Akansoy, “Hayatın kendisi, insanların cebinden çıkan rakamla eve götürebildiği ekmek kadardır. İnsanlar güneyden alışveriş yapıyor, gençler yurt dışına gidiyor. Tatar gençlere, ‘dönün geri’ diye açıklama yapıyor” dedi.

 "ÇALINTI ARAÇLARI KİM GETİRDİ?"

Ülkeye giren çalıntı araçla ilgili ise Akansoy, “Maliye Bakanı, bu araçların bir şekilde Kuzey Kıbrıs’a geldiğini söylüyor. Bunları kim getirdi? Bu 61 aracı devlet emlak malzemesine verdiler. Bazılarını da RHA olarak kullandılar. Yasa buna izin vermiyor. Bu aslında dağın görünen yüzüdür. Buraya hırsızlık yapılarak getirildi, bunlar ne olacak? Kim getirdi? Gerekli soruşturma açıldı mı? Bu konunun üzerine gidildi mi?” dedi.

İçişleri ve Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemde Interpol’ün, “KKTC’de bulunan bir kişinin İngiltere’den araç şasi numarasını değiştirerek Kıbrıs’a lüks araç getirdiğini, bu kişinin İngiltere’de 10 yıllık hapsi olduğunu” söyleyerek yardım talep ettiğini anımsatan Akansoy, “Bunu Bakanlar Kurulu’na götürdüm, o kişiyi İngiltere’ye iade ettik. Önemli olan bataklığı kurutmak, onlar sineklerle uğraşıyor” diye konuştu.

KIBRIS SORUNU

Kıbrıs sorunuyla ilgili de konuşan Akansoy, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bulunduğu her ortamda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs’la ilgili aldığı kararların geçerli olduğunu söyleyerek “Sayın Tatar ayrılıkçı olduğu için Genel Sekreter de yaptığı bütün toplantıları gayriresmi yapıyor. Dört buçuk yıllık zaman dilimi içerisinde Sayın Tatar, bir resmi toplantı bile yapamamıştır. Bundan sonra da yapamayacaktır. Burada dünya gerçekleri vardır” dedi.

Adadaki mevcut durumun sürdürülemez olduğunu kaydeden Akansoy, statükonun devamından hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların zarar gördüğünü ifade etti.

 "STRATEJİ BİRLİKTE BELİRLENMELİ"

Federal bir yapıda zaten iki eşit devletin olduğunu belirten Akansoy, eski Cumhurbaşkanları “Sayın (Mustafa) Akıncı’nın, (Derviş) Eroğlu’nun, (Mehmet Ali) Talat’ın ortaya koyduğu argümanları elinin tersiyle itmek kimsenin haddine değildir. 5+1 toplantısına Sayın Tatar’ın seçim söylemleriyle gitmesi kabul edilemez. Orada sayın Tatar yalnız başına gidip de Kıbrıs Türk halkı adına görüşecek diye bir şey yoktur. Strateji birlikte belirlenmelidir.” dedi.

"DÜNYAYLA SİYASET YAPMAKTAN ÇEKİNMEYEN BİR KİŞİYE İHTİYAÇ VARDIR"

CTP’nin dış politikayla tutumuna da değinen Akansoy şunları ekledi:

“CTP olarak biz, Kıbrıslı Türkleri itibarlı bir şekilde temsil edebilecek, tüm toplumsal farklılıklarını dikkate alıp gözeten, dünyayla siyaset yapmaktan çekinmeyen bir kişiye ihtiyaç vardır, diyoruz. Elbette Cumhurbaşkanlığı dönemimizde çözümü zorlayacağız. Çözüm karşılıklı kabul edilebilir bir çözümdür. Azınlık denklemi içerisinde olmayacak. Siyasi eşitlik bizim için tartışma konusu değildir. Cumhurbaşkanlığı perspektifimiz, farklı görüşlerden insanların da bir arada bulunup bu açmazı ortadan kaldırma ve Kıbrıslı Rumlarla adil bir düzen kurma perspektifini taşıyacaktır.”