Sami Dayıoğlu: Binboğa, DP’ye devredildi ve o andan itibaren çöküş süreci başladı

Kıbrıslı Türk hayvancıların yıllarca en önemli destek kaynaklarından biri olan Binboğa Yem, iflasın eşiğine geldi. Kurumda mali kriz her geçen gün derinleşirken, çalışanlar belirsizlik içinde süreci takip ediyor.

Eski Tarım Bakanı Sami Dayıoğlu, Kıbrıs Postası TV'de yayınlanan ve Gökhan Altıner'in hazırlayıp sunduğu Sabah Postası programına katılara, Binboğa’nın tarihsel süreci ve yaşanan çöküşe ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dayıoğlu, Binboğa’nın Kıbrıslı Türk üreticinin hayvancılık alanında yaşadığı sıkıntılara çözüm olmak amacıyla kurulduğunu belirterek, “Binboğa’nın ilk temelleri 1968’de atıldı. Rum ekonomisinin baskısı nedeniyle, Kıbrıslı Türk hayvancılara gidecek ürünlerde, özellikle hayvana yedirilecek yem ürünlerinde pahalılık yaşanıyordu. Hayvancıyı bu durumdan kurtarmak adına Binboğa isimli kurum kuruldu” dedi.

O dönemde üretim için gerekli malzemenin bile Türk tarafına geçirilmesinin büyük sorun olduğuna işaret eden Dayıoğlu, “Demir, çimento gibi malzemeleri Rum tarafından Türk tarafına geçiremezdiniz. Bu yüzden Binboğa'nın 1971 yılında temelleri atıldı. 1973 yılının Ocak ayında Binboğa ilk üretim denemesine başladı. Haziran ortasında ise tamamen üretime geçti” ifadelerini kullandı.

Dana, kuzu, keçi ve inek için yem üretimi yapan Binboğa’nın, 1974 Barış Harekâtı sonrasında büyük hasar gördüğünü söyleyen Dayıoğlu, kurumun yeniden ayağa kaldırıldığını ancak 2017’deki hükümet değişikliğiyle gerileme sürecine girdiğini dile getirdi.

“Kazanım elde etmek amacıyla kurulmuş bu kurum, 2017 yılında UBP-DP hükümeti döneminde Demokrat Parti’ye devredildi ve o andan itibaren çöküş süreci başladı. İşte film orada başladı” diyen Dayıoğlu, asıl sorunun yönetim yapısında olduğunu vurguladı.

“Burada esas önemli olan, yönetim kurullarına dikkat edilmesidir. Yönetim kuruluna atanacak kişilerin işin ehli olması gerekir, deriz ya... Ne yazık ki bunu yapmadık. 2017 itibarıyla yerel yönetim kurumları, Binboğa’yı elekten geçirmeye başladı” sözleriyle sürecin kötü yönetildiğini ifade etti.