Tabipler Birliği'nden plastik kirliliğine karşı uyarı: Doğaya ve sağlığa sahip çık

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde yaptığı açıklamada, çevre kirliliğinin insan sağlığını doğrudan tehdit ettiğini vurgulayarak, plastik atıklardan hava kirliliğine, pestisitlerden altyapı sorunlarına kadar birçok başlıkta acil önlem çağrısı yaptı.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla açıklama yaparak plastik kirliliğine karşı atılması gereken adımları paylaştı.
Bu yılki Çevre Günü’nde temanın “Plastik Kirliliğine Son Ver – Doğaya ve Sağlığa Sahip Çık” olduğunu belirten Birlik, plastik atıkların yalnızca çevreyi değil, doğrudan insan sağlığını da tehdit ettiğine dikkat çekti. Açıklamada, çevresel tehditlere karşı acil ve kapsamlı bir mücadele gerektiği vurgulandı.
KTTB açıklamasında, KKTC'de çevre sorunlarının yalnızca plastikle sınırlı olmadığı belirtildi. Teknecik ve Kalecik’te faaliyet gösteren elektrik santrallerinin arıtmasız emisyonlarla çalıştığı, bu nedenle hava kirliliği nedeniyle akciğer hastalıkları, kalp-damar rahatsızlıkları, kanser ve çocuklarda solunum problemleri gibi sağlık sorunlarına yol açtığı ifade edilen açıklamada, bu durumun, aynı zamanda çevredeki bitki örtüsünü ve deniz yaşamını da olumsuz etkilediği kaydedildi.
Taş ocaklarının da kontrolsüz patlatmalar ve yoğun toz emisyonlarıyla hem hava kalitesini düşürdüğü hem de ormanlık ve tarımsal alanlara zarar verdiği belirtilen açıklamada, bu durumun solunum hastalıkları ve su kaynaklarının kirlenmesi gibi halk sağlığı sorunlarını da beraberinde getirdiği bildirildi. Plastik atıkların ise doğaya ve sağlığa zehir saçtığı, mikro plastiklerin toprağa, denize ve besin zincirine sızarak bağışıklık sistemini, hormon dengesini ve doğurganlığı tehdit ettiği ifade edilen açıklamada, bu konuda herhangi bir ciddi adım atılmadığı ve yasaların uygulanmadığına dikkat çekildi.
Kentlerdeki plansız yapılaşmanın yeşil alanların kaybına, altyapı eksikliğine ve çevre kirliliğinin artmasına neden olduğu belirtilen açıklamada, özellikle kanalizasyon sistemlerinin yetersizliği ve atıkların doğaya arıtılmadan bırakılmasının deniz ekosistemini yok ettiği ve kamu sağlığını tehdit ettiği vurgulandı. Açıklamada, bu sorunların çözümü için entegre kanalizasyon sistemlerinin kurulması ve mevcut altyapının yenilenmesi gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, motorlu taşıt kullanımındaki artışın ve denetimsizliğin egzoz gazı salınımını artırarak havayı kirlettiği, karbon salınımını azaltmak için toplu taşımanın teşvik edilmesi ve düşük emisyonlu taşıt kullanımının yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi. Ağaçlandırma eksikliği ve mevcut ormanların korunmasındaki yetersizlikler nedeniyle özellikle çam kese böceği istilası ve yaz aylarında artan yangın risklerinin daha çarpıcı hale geldiği ifade edilen açıklamada, ormanların hem karbon yutağı hem de ekolojik denge açısından önemi vurgulandı.
Tarımsal alanlarda ise bilinçsiz pestisit kullanımının ve imara açılma baskısının halk sağlığını tehdit ettiği kaydedilen açıklamada, pestisit kalıntılarının besin zincirine girerek tehlike oluşturduğu, tarımda biyolojik yöntemlerin desteklenmesi, pestisit kullanımının denetlenmesi ve düzenli gıda analizlerinin yapılması gerektiği ifade edildi. Su kaynaklarının tuzlanma ve kirlilik riskiyle karşı karşıya olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, deniz, gölet ve sulak alanların korunması ve içme suyu analizlerinin düzenli ve şeffaf biçimde yapılması gerektiği kaydedildi.
Sigara ve tütün ürünlerinin hem bireysel sağlığı hem de çevreyi tehdit eden büyük bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, sigara dumanının pasif içicileri de zehirlediği, izmaritlerin ise en yaygın toksik çevre atıklarından biri olduğu, elektronik sigara ve benzeri ürünlerin de sağlık ve çevre üzerindeki zararlarının her geçen gün daha fazla anlaşıldığı kaydedildi.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, doğa ve insan sağlığını birlikte ele alan bütüncül bir çevre politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, çevre bilincini artıracak yaygın ve örgün eğitimlerin uygulanması, Teknecik ve Kalecik santrallerinin modernize edilerek doğa dostu enerji kaynaklarına geçilmesi, taş ocaklarının denetlenmesi, plastik kullanımının sınırlandırılması ve geri dönüşüm sisteminin kurulması, kanalizasyon altyapısının yenilenmesi, egzoz emisyonlarının azaltılması, ormanların korunması, pestisit denetimi ve düzenli gıda analizlerinin yapılması, su kaynaklarının korunması, içme ve deniz suyu analizlerinin şeffaf biçimde paylaşılması ile tütün ürünleriyle mücadelede yasaların tam uygulanması çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın sonunda, “Çevreyi korumak, sağlığı ve ekosistemi korumaktır. Bu bilinçle hareket etmeyen hiçbir yönetim anlayışı geleceği inşa edemez” denilerek, doğayla uyumlu, sağlıklı ve yaşanabilir bir gelecek için herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiği belirtildi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.