İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

"Pelin Yılmaz" anlattı: Susmak çözüm değil, sustukça şiddet çoğalıyor

"Pelin Yılmaz" anlattı: Susmak çözüm değil, sustukça şiddet çoğalıyor

“Susmak çözüm değil. Sustukça şiddet çoğalıyor. Kadınların gidecek yeri ve iş imkânı yoksa şiddetle mücadele etmek çok zorlaşıyor...”

Yayın Tarihi: 25/11/25 11:56
okuma süresi: 7 dak.
"Pelin Yılmaz" anlattı: Susmak çözüm değil, sustukça şiddet çoğalıyor

25 Aralık Kadına Şiddetle Mücadele Günü kapsamında görüştüğümüz ve kimliğini korumak amacıyla “Pelin Yılmaz” takma ismini kullanan kadın, yaşadığı şiddet sürecini ve karşılaştığı zorlukları anlattı. Yılmaz, sustukça şiddetin çoğaldığına vurgu yaptı. Lefkoşa Türk Belediyesi Kadın Sığınma Evi'nin kendisine kucak açtığını söyleyen Yılmaz,  desteğin önemine, cezaların ise yetersiz kaldığına değindi.

“SUSMANIN ÇÖZÜM OLMADIĞINI BİLİYORDUM”

Pelin Yılmaz, şiddetle başa çıkarken önce kendini suçladığını, ilişkisinde yaşanan güzel anlar nedeniyle ikinci bir şansı düşündüğünü belirtti, şu ifadeleri kullandı:

“Susmanın çözüm olmadığını biliyordum. Sadece uğradığım şiddetle nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum. İlk önce kendimi suçladım ve içsel hesaplaşma yaşadım. ‘Ben bunu hak edecek ne yaptım?’ sorusunu defalarca sordum kendime. Ben nerede hata yaptım, onu şiddet göstermeye ben mi zorladım. Bu soruların cevaplarını biliyordum aslında ama kendime söylemeye cesaret edemiyordum. Çünkü bu insanla çok güzel zamanlar yaşamıştım ve onu gerçekten seviyordum. Birkaç yıl güzel yaşanan her şeyi bir kalemde silip atmak ya da bu kadar emek verdiğim bir ilişkiden ilk şiddetle vazgeçmek bana çok zor gelmişti. Yaşanan onca güzel zaman için bu ilişkinin ve karşımdaki insanın ikinci bir şansı olabileceğine kendimi inandırmıştım. Karşımdaki insanın da yaptığı şiddetten ötürü duyduğu pişmanlığı görünce ‘ikinci şans’ diyerek bu ilişkiye devam ettim.” 

“AİLE DESTEĞİNE VE PSİKOLOG DESTEĞİNE İHTİYAÇ VAR”

Yılmaz, şiddet gördüğü süreçte en çok aile desteğine ve psikolog desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Yılmaz, “Çok uzun süredir ailemle bazı anlaşmazlıklar yüzünden görüşmüyordum. Bu, hem benim hem de çocuklarımın hayatında eksik bir parçaydı” ifadelerini kullandı.

Şiddet sürecinin başlangıcını anlatan Pelin Yılmaz, “Şiddet sözlü hakaretlerle başladı. Kişiliğime, karakterime ve kadınlığıma yakışmayan sözler söyledi. İlk zamanlarımız mükemmel geçtiği için, ufak tartışmalardan birinde şiddet göreceğim aklıma bile gelmemişti. O an kurduğum hayat, ev ve yuva birden yıkılmış gibi oldu. Karşımdaki kişinin eşyalarını kapıya koydum. Eğer tepki göstermezsem bunun tekrarının olacağını ve çocuklarıma zarar vereceğini biliyordum” dedi.

“EN BÜYÜK EKSİKLİK BARINMA VE İŞ İMKANI”

Şiddet gördükten sonra susmayı tercih ettiğini belirten Pelin Yılmaz, “Konuşursam bunun daha kötü sonuçlar doğuracağını ve çocuklarıma zarar vereceğini düşündüm. Kadına yönelik şiddetle mücadelede en büyük eksiklik barınma ve iş imkânıdır. Kadının gidecek yeri yoksa ve geçimini sağlayacak bir işi yoksa susuyor ve her türlü şiddete maruz kalıyor” dedi.

Yılmaz, devletin bu süreçte daha aktif olması gerektiğine dikkat çekerek, “Kadınların yaşadıkları kötü süreci atlatabilecekleri evlerin sayısı artırılmalı ve sonrasında hayatlarını sürdürebilmeleri için iş imkânları sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

“SUSTUKÇA ŞİDDET ÇOĞALIYOR”

Benzer süreçleri yaşayan kadınlara mesaj veren Pelin Yılmaz, kadınlara ‘susma’ kelimesini söylemek istediğini kaydetti. Yılmaz, ''Sustukça her şiddet çoğalıyor. Şiddet güç değil, acizliğin göstergesidir. Aciz bir insanın, zayıf karakterli bir insanın sizin gücünüzün ve hayatınızın önüne geçmesine izin vermeyin'' dedi.

Polis ve güvenlik mekanizmalarına dair deneyimlerini de aktaran Pelin Yılmaz, “Yardım almak istediğimde çoğu zaman ellerim boş döndüm. Şiddet gören kadınlar tekrar evlerine gönderilmemeli. Çözüm sürecinde polis, sosyal hizmetler, psikolog ve sağlık çalışanları birlikte çalışmalı” ifadelerini kullandı.

Şiddet sonrası ceza sistemine de değinen Pelin Yılmaz, “Şiddet gösterenin aldığı ceza tatmin edici değil ve caydırıcı olmuyor. Cezalar paraya çevrilmemeli, kısa süreli tutukluluk yerine daha uzun süreli hapis cezası uygulanmalı” dedi.

Pelin Yılmaz, psikolog desteğinin önemine de dikkat çekerek, “Yaşadıklarımı güvenebileceğim birine anlatamadığımda daha çok içine kapanıyor ve sessizleşiyorum. Psikolog desteği çok önemli” dedi.

Polis desteği ile ilgili yaşadığı sıkıntılara da değinen Yılmaz, “Her karakola gittiğimde ellerim boş geri döndüm. Şikâyetçi olsam avukat tutmam gerektiği ve yıllarca mahkemelere gidip gelmem gerektiği söylendi. Maddi durumum ve çocuklarım yüzünden hep susmak zorunda kaldım. Bu durum karşımdaki kişiye daha fazla cesaret veriyordu. Şiddet görmeye devam edeceğimi biliyordum” diye konuştu.

Pelin Yılmaz, şiddetin büyüğü ya da küçüğü olmadığını vurgulayarak, “Şiddet gösterenin aldığı ceza asla tatmin edici değil. Cezalar para cezasına dönüştürülmemeli. Ama biz öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, trafik cezaları bile şiddet cezalarından daha yüksek ve daha caydırıcı” dedi.

Pelin Yılmaz, yaşadığı şiddeti sonlandırdıktan sonra sosyal desteklerle kendi hayatını kurmayı başardı.

“Yaşadığım şiddeti sonlandırmaya karar verdim ve sosyal yardım birimlerine başvurdum” ifadelerini kullanan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Yaşadıklarımı anlattım ve yardım istediğimi söyledim. Beni ve çocuklarımı hemen Lefkoşa Sosyal Hizmetler Dairesi’ne, oradan da sığınma evine götürdüler. Öncelikle güvenliğimizi sağladılar”

Yılmaz, sığınma evinde aldıkları destekleri de şöyle anlattı: “Yaşamsal ihtiyaçlarımız karşılandı, sağlık kontrollerimiz ve psikolojik destek sağlandı. Boşanma davası için avukat yardımı aldım. Sonrasında yeni bir hayat kurabilmemiz için sosyal yardım maaşı da başlatıldı”

Altı ayın sonunda sığınma evinden ayrıldığını ifade eden Yılmaz, “Başaramam düşüncesiyle değil, ‘Ben çok güçlü bir insanım, başarabilirim’ diyerek çıktım ve kendi hayatımı kurdum. Şimdi yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum,” sözleriyle yaşadığı süreci anlattı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haberi Facebook'ta gör