Münür Rahvancıoğlu: Sosyal adalet yoksa güvenlik de yok!
Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, devletin polisiye tedbirlerle güvenlik sağlamasının mümkün olmadığını belirterek, “Yoksulluk ve eşitsizlik çözülmeden kimse için güvenlik yoktur” dedi.
Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, ülkede son günlerde artan “güvenlik” tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, devletin güvenlikten söz edebilmesi için önce en temel sosyal hakları yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Rahvancıoğlu, “Güvenlik, özgürlük, adalet gibi kavramları duyduğumuzda sormamız gereken ilk soru ‘kimin için?’ olmalıdır,” ifadelerini kullandı.
Rahvancıoğlu, ülkeye giriş politikasından başlayarak, kamusal ihtiyaçların hiçbirinde varlık göstermeyen bir devletin, polisiye tedbirlerle halkın güvenliğini sağlama iddiasının inandırıcı olmadığını belirtti. Ulaşım, eğitim, sağlık, barınma ve iş güvenliği gibi alanlarda kamusal girişimlerin yokluğuna dikkat çekti.
“TOPLUMSAL GÜVENLİK, POLİS OPERASYONLARIYLA SAĞLANAMAZ”
Açıklamada, trafik güvenliğinden yaya yollarına, konut güvenliğinden eğitime kadar birçok alanda yaşanan eksikliklere değinildi. Rahvancıoğlu, toplu taşımanın yetersizliğini, yolların aydınlatmasızlığını, okullarda çocukların açlıkla mücadele ettiğini ve hastanelerin bilimsel kriterlerden uzak olduğunu ifade etti. Ayrıca özel sektörde sendikal güvencenin olmamasının her ay yaşanan iş cinayetlerinin temel sebeplerinden biri olduğunu söyledi.
Gıda güvenliği, kadın cinayetleri, basın mensuplarına yönelik tehditler ve barınma krizinin de ciddi birer güvenlik sorunu olduğuna işaret eden Rahvancıoğlu, devletin bu alanlarda hiçbir adım atmamasının toplumsal güvenliği tehlikeye attığını belirtti.
“POLİS, HALKI DEĞİL SERMAYEYİ KORUYOR”
Orta sınıfın güvenliği polis varlığıyla eşitlemesinin büyük bir yanılgı olduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, sokakta gövde gösterisi yapan polis kuvvetlerinin halkın hayatını değil, sermaye düzenini koruduğunu dile getirdi. “Sokakta estirilen terör, sermayedarların hepimizi, özellikle de en yoksulları baskı altında tutma güvenliğidir,” dedi.
“YOKSULLUK BÜYÜDÜKÇE GÜVENLİK SORUNU DERİNLEŞECEK”
Kontrolsüz nüfus girişleri sürdükçe, barınma ve sağlık hizmetleri çöktükçe, ulaşım ve eğitim hakları gasp edildikçe toplumdaki güvensizliğin artacağını vurgulayan Rahvancıoğlu, hiçbir polis operasyonunun yoksulluğun, güvencesizliğin ve çöken sosyal devletin yarattığı şiddeti durduramayacağını söyledi.
“EN ALTTAKİLER GÜVENDE DEĞİLSE, HİÇ KİMSE GÜVENDE DEĞİLDİR”
Açıklamasında özellikle orta sınıfa seslenen Rahvancıoğlu, ekonomik eşitsizlik derinleştikçe toplumsal gerilimlerin yükünü en kolay erişilebilir kesimlerin taşıyacağını belirtti. “Siz kendinizi öyle sansanız da zengin değilsiniz; yoksuldan biraz hallicesiniz. İlk sosyal patlamada hedef olacaksınız,” diyerek uyarıda bulundu.
Rahvancıoğlu son olarak, “En alttakiler güvenliğe kavuşmadan hepimiz tehlikedeyiz. Yoksullara eşitlik ve sosyal adalet yoksa, kimse için güvenlik yoktur,” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.