Yeni GYÖ, Kuzey’den Güney’e su transferi mi?

Güney Kıbrıs, son dönemde yaşanan ciddi kuraklık nedeniyle su kriziyle karşı karşıya…

Bu durum, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve hükümetini acil çözüm arayışlarına yönlendirdi.

Hristodulidis, Tarım Bakanı ve ilgili yetkililere, su krizine hızlı çözümler bulmaları için baskı yapıyor.

Güney Kıbrıs, 2008'de yaşadığı su krizine benzer bir durumla karşı karşıya kalırken, hükümet su ihtiyacını karşılamak için kalıcı ve mobil su arıtma tesisleri kurma çalışmalarını sürdürüyor.

Yüzer tesisler için uluslararası tekliflerin değerlendirildiği belirtilirken, Baf ve Limasol'un kuraklıktan en çok etkilenecek bölgeler olduğu ifade ediliyor.

Tartışılan seçenekler arasında, Kuzey Kıbrıs’taki Haspolat Arıtma Tesisi ve Geçitköy Barajı’ndan su temini de bulunuyor.

Konu, geçtiğimiz gün Rum basınında yer aldı.

“Vatanı kurtaralım” direktifiyle toplantı üzerine toplantı yapılan Rum Başkanlık Sarayı’nda Haspolat Arıtma Tesisinin kullanılması hatta Geçitköy barajının değerlendirilmesi konularının tartışmaya açıldığı belirtildi.

ELEKTRİKTE ALIŞVERİŞ VAR: FATURA KİŞİLER ÜZERİNDEN

Politis “Susuz Kalacağız Ancak Çözüm Yok” başlığıyla manşete çektiği haberinde tarıma, bugüne kadar verilen sulama suyunun yarısından azı verilebileceği için tarımla uğraşanlardan mevsimlik dikim yapmamalarının istendiğini yazdı.

Gazete bazı siyasi unsurların, KKTC’deki Geçitköy barajından su satın alınması ve Güney Kıbrıs’a taşınmasını da geniş bir çerçevede mercek altına altığına işaret etti. Haberde bu konunun Haspolat su arıtma tesisine benzememekle birlikte yaşanan ve sürecek kuraklık şartları altında göğüslenebilecek bir gerçek olarak görüldüğü de kaydedildi.

KKTC ile Güney Kıbrıs arasında elektrik alışverişi yapıldığı hatırlatılan haberde aynı şeyin su için de yapılabileceği ancak Geçitköy barajı ile Güney Kıbrıs arasında bir boru hattı olmadığı için bu çözümün hemen uygulanamayacağı, satın alınacak suyun Güney’e tankerlerle taşınabileceği belirtildi.

Türkiye, 2011 yılında başlattığı KKTC Su Temin Projesi kapsamında, Toros Dağları’ndan elde edilen suyu Akdeniz üzerinden boru hatlarıyla Kuzey Kıbrıs’a ulaştırıyor.

Bu proje sayesinde KKTC’ye yılda 75 milyon m³ su sağlanıyor ve ülkenin içme ve kullanma suyu ihtiyacı büyük ölçüde karşılanıyor. 

Güney Kıbrıs’ın su ihtiyacını karşılamak amacıyla, Kuzey Kıbrıs üzerinden bir su transferi gündeme gelebilir. Bu süreçte dikkate alınması gereken noktalar şunlar;

ALTYAPI UYUMU

Mevcut su iletim altyapısının, Güney Kıbrıs’a su transferini destekleyecek şekilde uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Boru hatlarının kapasitesi, bağlantı noktaları ve su arıtma tesislerinin entegrasyonu önem taşıyor.

 YASAL VE POLİTİK ENGELLER

İki toplum arasındaki siyasi durum, su transferi konusunda anlaşmaların yapılmasını zorlaştırabilir. Karşılıklı güven ve iş birliği, bu tür projelerin hayata geçirilmesinde kritik rol oynuyor.

MALİYET VE FİNANSMAN

Su transferinin maliyeti, projenin fizibilitesini belirleyen önemli bir faktör. Finansman kaynaklarının belirlenmesi ve ekonomik sürdürülebilirlik analizlerinin yapılması gerekiyor.

ÇEVRESEL ETKİLER

Su transferinin çevresel etkileri değerlendirilerek, ekosistem üzerindeki olası olumsuz sonuçların minimize edilmesi hedeflenmeli.

Güney Kıbrıs’ın su krizine çözüm olarak, Kuzey Kıbrıs üzerinden su transferi fikri gündeme geliyor. Ancak bu sürecin başarılı olabilmesi için altyapı, yasal, politik, ekonomik ve çevresel faktörlerin detaylı bir şekilde ele alınması gerekiyor.

İki toplum arasındaki iş birliği ve karşılıklı anlayış, bu tür projelerin hayata geçirilmesinde belirleyici olacaktır.

Kıbrıs Adası, son yıllarda artan kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Adanın hem kuzeyinde hem de güneyinde su kaynaklarının azalması, yetkilileri acil önlemler almaya yönlendiriyor.

ADADA KURAKLIK DERİNLEŞİYOR: GÜNEY KIBRIS’TA DURUM

Kuzey Kıbrıs’taki 17 göletin 6’sı tamamen kurumuş durumda; diğer 9 gölette ise doluluk oranı %50’nin altında.

Bu durum, yaz aylarında su sıkıntısının daha da artabileceğine işaret ediyor. 

Güney Kıbrıs’ta da benzer bir tablo mevcut.

Geçen yıl %67,2 olan gölet doluluk oranı, bu yıl %45,7’ye geriledi.

Yetkililer, su tasarrufu ve yönetimi konusunda acil eylem planları üzerinde çalışıyor. 

Kuraklık, tarımsal üretimi de olumsuz etkiliyor. Hollanda Kraliyet Ailesi’nin Kıbrıs ziyareti sırasında, tarım alanında iş birliği ve ileri teknolojilerin kullanımı gündeme gelmişti.

Kıbrıs Adası’nda yaşanan kuraklık, su kaynaklarının azalmasına ve tarımsal üretimde düşüşlere neden oluyor. Yetkililer, su yönetimi ve tasarrufu konusunda çeşitli önlemler almayı planlıyor.

Ancak, uzun vadeli çözümler için bölgesel iş birliği ve sürdürülebilir su politikalarının geliştirilmesi önem arz ediyor.