Devrim Barçın: Hükümet yalnızca maaşları ödemek için anlamsız bir şekilde borçlanıyor

CTP Lefkoşa İlçe Başkanı ve Milletvekili Devrim Barçın, Kıbrıs Postası TV’de yayımlanan “Objektif” programında borçlanma ve maliye politikalarına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Programda ilk olarak borçlanmanın her zaman olumsuz olmadığını, borcun ihtiyaçları karşılamada finansal bir araç olarak kullanılabileceğini ifade eden Barçın, hükümetin borçlanmayı yalnızca cari ve maaş giderleri için kullandığını vurguladı.

"MALİYENİN GELECEĞİ İPOTEK ALDINA ALINDI"

Kayıt dışılığın artması ve gelirlerin azalması nedeniyle hükümetin bulunduğumuz yıl içerisindeki borçlanma limitinin daraldığını belirten Barçın, bütçe açığını kapatmak için yeni gelir kalemleri oluşturulmadığı takdirde borçlanmanın sürdürülemez hale geleceğini söyledi.

Maliyenin geleceğinin ipotek altına alınmasıyla borçlanma limitinin gelecek yıldan itibaren kısılabileceğini de ekledi.

"HÜKÜMET CARİ GİDERLERİ KARŞILAMAKTA YETERLİ ÇABAYI GÖSTERMEZSE, TÜRKİYE'DE TAAHHÜT ETTİĞİ KAYNAĞI AKTARMAZ"

Mevcut maliye politikalarının günü kurtarmaya yönelik olduğunu dile getiren Barçın, Türkiye ile imzalanan protokolde kamu maliyesine 5 milyar TL destek taahhüdü bulunmasına rağmen yalnızca 291 milyon TL’nin aktarıldığını kaydetti.

Barçın, bu durumun hükümet cari giderleri karşılamakta yeterince çaba göstermezse Türkiye’nin taahhüt ettiği kaynağı vermeyebileceğinin en somut örneği olduğunu belirterek, bu noktada Türkiye’nin tutumunu haklı bulduğunu ifade etti.

"HÜKÜMET ELDE ETTİĞİ EK VERGİ GELİRLERİ İLE SADECE MAAŞLARI ÖDÜYOR"

Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK), deprem vergileri ve diğer pek çok vergi kaleminin neredeyse tamamının cari giderlere harcandığını belirten Barçın, sosyal konut, hastane ve deprem için toplanan kaynakların maaş ödemelerinde kullanıldığını dile getirdi.

Türkiye’nin TMK için taahhüt ettiği ödemenin de hükümetin protokollere uymamasından dolayı aktarılmadığını söyleyen Barçın, hükümetin TMK’ya aktarılabilecek gelirleri de cari harcamalara yönlendireceğini belirtti. Baarçın, komisyona gelir bulunsa dahi bu gelirlerin cari giderlere aktarılacağından bir kazanç sağlamayacağını ifade etti.

"İTHALATI ARTIRACAK İNŞAAT SEKTÖRÜ YERİNE, AVRUPA PAZARINA KAPI AÇAN, ÜRETİMİ ARTIRACAK YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ'NÜN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YATIRIM YAPILMALI"

Son olarak sürdürülebilir kalkınma için Avrupa pazarına açılmanın kapısı olarak gördüğü Yeşil Hat Tüzüğü’nün geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Barçın, inşaat sektörü üzerinden kalkınmanın hem ithalatı artıracağını hem de üretim potansiyelini düşüreceğini savundu.

Bu nedenle üretimi öncelik ederek Avrupa pazarına kapı açan Yeşil Hat Tüzüğü’ne yapılacak yatırımların, inşaat sektöründen daha iyi ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli olduğunu ifade etti.