Ekim ayı enflasyon yüzde 1,09 açıklandı: Refah değil, harcama gücü daraldı
Ekim ayı enflasyonu yüzde 1,09 açıklansa da 394 kalemde fiyat artışı oldu. Ayva %90 zamlandı, bal kabağı %72 arttı. Giyim ve ayakkabı %18,9 yükselirken lokanta fiyatları düştü. TÜFE düşmüş görünse de bu durum refahı değil, harcama gücünün daraldığını gösteriyor. Endeksin düşük çıkması, “sepetteki ağırlık dağılımı” nedeniyle bazı kalemlerin artışının genel ortalamayı yansıtmadığına işaret ediyor
İstatistik Kurumu, Ekim ayı hayat pahalılığı oranını %1,09 olarak açıkladı. Ancak verilerin satır arası incelendiğinde, enflasyonun “düşmüş” görünmesine rağmen fiyat artışlarının geniş bir alana yayıldığı, alım gücünün ise hızla eridiği görülüyor.
Açıklanan tabloya göre, Tüketici Fiyatları Genel Endeksi bir önceki yılın Aralık ayına göre %33,80, geçen yılın aynı ayına göre ise %36,33 arttı.
Böylece aylık veride düşük görülen enflasyon, yıllık bazda hâlâ yüksek seyrini koruyor.

YÜZDE 1,09’LUK ENFLASYON, 394 ÜRÜNDE FİYAT ARTIŞINI GİZLİYOR
Endekste yer alan 394 ürünün fiyatı arttı, 104 ürünün fiyatı düştü.
Buna rağmen toplam endeksin düşük çıkması, “sepetteki ağırlık dağılımı” nedeniyle bazı kalemlerin artışının genel ortalamayı yansıtmadığına işaret ediyor.
Örneğin, ayva %90,23, bal kabağı %72,42 zamlandı. Buna karşılık nar %49,91, mango %41,08, limon %32,70 ucuzladı. Ancak bu ürünlerin çoğu, sepette düşük ağırlığa sahip mevsimlik kalemler olduğundan, toplama etkisi sınırlı kaldı.
GİYİM–AYAKKABI %18,9 ZAMLANDI: KIŞ ÖNCESİ BASKI ARTTI
Ekim ayında en yüksek artış %18,93 ile giyim ve ayakkabı grubunda meydana geldi.
Kış sezonu öncesi mont, bot, çocuk kıyafeti gibi zorunlu giderlerdeki bu artış, özellikle dar gelirli haneler için bütçe baskısını artırıyor.
Konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar grubunda da %5,72 artış oldu. Böylece ısınma ve barınma maliyetleri, giyim harcamalarının yüküyle birleşerek kış öncesi haneye çifte yük getirdi.

SEBEP “RAHATLAMA” DEĞİL
Veriye göre lokanta ve oteller grubunda %6,89 düşüş görüldü.
Ancak bu düşüş, fiyatların ucuzlamasından değil, halkın dışarıda yemek harcamalarını kısmak zorunda kalması nedeniyle talebin çökmesinden kaynaklanıyor.
Yani TÜFE düşmüş görünse de bu durum refahı değil, harcama gücünün daraldığını gösteriyor.

RESMÎ VERİ SAKİN, MUTFAK GERÇEĞİ SERT
Ekonomistler, TÜFE’nin düşük görünmesine rağmen reel alım gücünün düşmeye devam ettiğini, maaş ve asgari ücretin hızla eridiğini, tüketim davranışının daraldığını belirtiyor.
Bu tabloyu özetleyen ifade giderek daha sık duyuluyor: “İstatistik masada, açlık mutfakta.”
ENFLASYON DÜŞMÜYOR, TÜKETİM YER DEĞİŞTİRİYOR
Uzmanlar “Sepet ortalaması ile hayat pahalılığı arasındaki boşluk büyüyor” değerlendirmesini yapıyor. Bu görüşe göre, dar gelirli haneler için azalan taleple gelen fiyat düşüşleri rahatlama değil, satın alma gücünün çöküşünü ve tüketimden çıkışı gösteriyor.
Enflasyon oranı düşük görünse de fiyat artışları geniş tabana yayılmış durumda. TÜFE’deki sakinlik, vatandaşın hissettiği geçim yükünü hafifletmiyor. Buna mukabil talep daralması, fiyat düşüşlerini “çözüm” değil “çöküş belirtisi” hâline getiriyor.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.