AB’de Türkiye ile ilgili alınan son kararın perde gerisi karar metninin önüne geçti

Kıbrıs sorununun çözümünün KKTC’nin egemen eşitliğinin tanınmasından geçtiğine dair Avrupa Parlamentosu ve en az üç üye devlete mektup göndererek KKTC’yi siyasi açıdan yükseltme girişimlerinde bulunan Türkiye'nin, AB kararı aracılığıyla kınanması için zemin hazırlamaya çalışan Rum yönetiminin işini zorlaştırdığı haber verildi.

Haftalık Kathimerini gazetesi haberi “Sahte Devletin Yükseltilmesi Oyunları… Ankara’nın AB’deki Hareketleri… Kathimerini, Türkiye’nin Egemen Eşitlikle İlgili Mektubunu Açıklıyor” başlığıyla manşete çekti. Habere göre, AB’nin Türkiye ile ilgili geçen Salı günü aldığı kararın perde gerisinde yaşananlar, hem karar metninin önüne geçerek Kıbrıs sorununun özüne dokunan siyasi boyutlara ulaştı, hem de Avrupa’yı ikna etme konusunda Rum yönetiminin önüne devasa zorluklar çıkardı.

Rum yönetiminin aralık ayı başlarında Daimi Temsilciler Komitesi’nde (COREPER), Türkiye’nin KKTC’yi yükseltme faaliyetlerinin “kınanması zamanının geldiğini” öne sürerek, bunun AB kararında açıkça ifade edilmesini talep ettiğini yazan gazete, Avrupalı ortaklarının ise Rum yönetiminin bu talebini “zorlanmadan atlayarak” BM Güvenlik Konseyi kararlarına atıf yapmakla yetindiklerini yazdı. Gazete, Güvenlik Konseyi'nın, 40 sene önceki kararlarına atıfta bulunarak bugünkü konjonktürde cereyan eden Türkiye’nin KKTC’nin egemen eşitliğinin tanınmasına yönelik faaliyetlerini dikkate almadığına işaret etti.

Durumun Rum yönetimi açısından daha da karmaşık hale geldiğine dikkat çekilen haberde, Rum Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin KKTC’yi yükseltme faaliyetlerinin kararda açıkça kınanması için zemin hazırlamaya çalışırken, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Kıbrıs sorununun çözümünün KKTC’nin egemen eşitliğinin tanınmasından geçtiğine dair Avrupa Parlamentosu’na mektup gönderdiği ve en az üç üye devlete dağıtımını yaptığına dikkat çekildi.

Haberde fotoğrafına yer verilen Türkiye'nin mektubundaki “Kıbrıs sorununa adil, sürekli ve sürdürülebilir bir çözüm ancak toprağa dair gerçekler zemininde ve Kıbrıs Türk halkının doğal haklarının, yani egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesiyle başarılabilir” ifadesi de aktarıldı.

Mektupta Avrupa Parlamentosu’nun AB dış politika ve güvenlik politikasıyla ilgili yıllık raporuyla ilgili görüşmeler ışığı altında TC-AB ilişkilerinin bütün yelpazesine yer verildiğine dikkat çekti.  Haberde, Ankara’nın AB ile bütün açık meselelere yayılan böyle bir mektupta ilk kez KKTC’nin egemen eşitliğine ilişkin tezlerini birinci konu olarak öne çıkarmasının “önemli" olduğu vurgusu yapıldı.

Türkiye'nin “AB düzeyinde Kıbrıs sorunuyla ilgili görüntüye dair bulmacasının" AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Türkiye ziyareti ve oradaki açıklamalarla tamamlandığını yazan gazete, Leyen'in, Genel Konular Konseyi’nde tartışmalar devam ederken Türkiye’ye giderek Suriye’deki yeni durumla ilgili Ankara’ya atfedilen belirleyici rol ışığı altında Erdoğan hükümetine “yeniden yakınlaştığına” dikkat çekti. ABD'nin seçilen yeni başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye’deki durum ve ülkenin Esad rejiminden kurtarılmasındaki etkisiyle ilgili yorumlarına da dikkat çekildi.

“Türkiye’nin, Suriye’deki gelişmeler ışığı altında AB için çok kıymetli hale geldiğini” aktaran gazeteye konuşan kaynaklar, Erdoğan’ın bu durumu değerlendirdiğini ve Ursula Fon der Leyen’in jestlerinden ve açıklamalarından ortaya çıktığı üzere AB tarafından da teslim edildiğini belirtti. Leyen’in açıklamaları denklemine Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın AP’ye gönderdiği mektup ve AB kararında Türkiye’nin doğrudan eleştirilmemesinin eklenmesiyle görüntünün, Rum talepleri açısından olumlu olmadığına vurgu yapıldı.

Habere göre, Leyen’in Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin yükseltilmesiyle ilgili açıklaması geçen Nisan ayındaki kararla aynı olduğunu yazan gazeteye göre, 27 üye tarafından oy birliğiyle geçirilen kararda Türkiye’nin Gümrük Birliği çalışmalarının başlamasını, "Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin çerçeve belirlemeden yeniden başlaması" ve "çözümü, Türkiye-AB dosyasına ön şart olarak eklemeden" şifahen bağlıyor.

“HRİSTODULİDİS-LEYEN TELEFON GÖRÜŞMESİ”

Alithia ve Haravgi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in dün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile telefon görüşmesi yaptığını, Leyen’in bu görüşmede “AB’nin, Kıbrıs sorununun çözüm sürecine bağlılığını ve bu yönde aktif rol oynama arzusunu yeniden teyit ettiğini” yazdı.

Habere göre, Rum Sözcü Konstantinos Letimbiotis, Hristodulidis-Leyen telefon görüşmesinin “kısa süre önce Brüksel’de yapılan Avrupa Konseyi zirve toplantısında yaptıkları görüşmenin devamı niteliğinde olduğunu” kaydetti.

Letimbiotis, Hristodulidis’in Leyen’e Rum tarafının müzakerelere en kısa sürede kaldığı yerden ve uzlaşılmış zeminde yeniden başlamaya hazır olduğunu söyledi. Rum liderin “Kıbrıs sorununun öncelikle bir Avrupa sorunu olduğu” iddiasıyla "AB’nin baş rol oynayabileceğini” söylediğine işaret eden Letimbiotis, Hristodulidis-Leyen görüşmesinde Türkiye-AB ilişkilerine tabi konular ve Türkiye’nin AB ve Güney Kıbrıs’a karşı temel yükümlülüklerinin” ele alındığını kaydetti.