Kombos: Egemenlik konularında taviz vermeden sonuç aldık

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos Fileleftheros gazetesinde bugün yer alan demecinde Cenevre’deki gayri resmi konferansın sonuçlarını değerlendirdi.

Özetle Cenevre’de bazılarının istediği ve egemenlik konularını da etkileyen tavizler verilmeden bir sonuç sağlandığını ifade eden Kombos,  bazı kişilerin Türkiye’ye suçsuzluk kanıtı sağlayarak, Rum kesimine atfedecekleri bir başarısızlığa yatırım yaptıkları iddiasında bulundu.

Buna paralel olarak Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu başkanlarının BM Genel Sekreterine yönelik mektubunun önemine ve onadığı role de atıfta bulunan Kombos, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Avrupa-Türk meselelerinin Kıbrıs sorunundaki çabalarda bir parametre teşkil etmesine dair stratejik tercihinin yalnızca onaylanmakla kalmayıp, güçlendirildiğini de öne sürdü.

AB’nin müdahalesinin oldukça önemli olduğunu dile getirerek, Avrupa Konseyi ve Komisyonu başkanlarının BM Genel Sekreterine yönelik mektubunun AB’nin, Kıbrıs sorununun bir Avrupa sorunu olduğu ve tek çözüm zemininin de BM Güvenlik Konseyi kararları paralelinde olduğu hususunda tüm katılımcılara açık bir mesaj gönderdiğini savundu.

Bir soruya verdiği yanıtta temmuz ayındaki konferansta da olumlu bir sonuç ortaya çıkmasını istediklerini ifade eden Kombos, başka bir soruya yanıtında ise Cenevre konferansının sonucu olarak bir dizi kararın hali hazırda uygulamaya konduğunu söyledi.

Yaşanan gelişmelerin önemli olduğunu ve birçok öğeden oluştuğunu ayrıca bunların kendi inisiyatiflerinin sonucunda ortaya çıktığını öne süren Kombos, iki devlet mantığındaki yaklaşımlar ve isteklerin kabul edilmediğini ayrıca diğer tarafın istediği birçok şeyin ise engellendiğini öne sürdü.

Özlü müzakereye yol açmasını istedikleri bir sürecin devam ettiğini ancak çıkmazın aşıldığı ve kritik değişimin sağlandığına dair yanılsamalara sahip olmadıklarını ifade eden Kombos, Cenevre’ye giderken böyle bir beklentiye sahip olmadıklarını da ifade etti.

İlerlemelerine zaman ve olanak sağlayan bir çerçeve şekillendiriliyor olduğunu ve bunun bazılarının kendilerinden istediği ve egemenlik konularını da etkileyen tavizler verilmeden gerçekleştiğini yineleyen Kombos, bu sonuca hem Rum kesimi hem de BM’nin tutumuyla ilgili temel tezlere hiçbir şekilde dokunmadan ulaştıklarını savundu.

Hedefin bir çerçeve içerisinde esaslı müzakerede bulunulması olduğunu ve bu gelişme olana kadar çabalarını sürdüreceklerini ifade eden Kombos, herhangi bir eylemde bulunmama alternatifinin yararlı olmadığını söyledi.

Demecinde Avrupa Birliği (AB) üye devleti statüsünün en büyük stratejik avantajları olduğunu da savunan Kombos, bunu her konjonktürde en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.