Güney Lefkoşa bugün büyük bir protestoya tanıklık edecek

Güney Lefkoşa, bugün büyük bir protestoya sahne oluyor. Akel’in Sosyal İttifak Hareketi tarafından organize edilen ve Yeşiller Partisi’nin desteklediği protesto, saat 11:00’de Eleftheria Meydanı’nda başlayacak ve Maliye Bakanlığı’na doğru bir yürüyüşle devam edecek.

Birçok Kıbrıslı için yıkıcı boyutlara ulaşan yaşam maliyeti, bu protestonun merkezinde yer alıyor.

Protestonun temel gerekçelerinden biri, Mayıs ayında yürürlüğe girmesi planlanan “yeşil vergi” uygulaması. Organizasyondaki isimler, bu verginin halihazırda düşük maaşlar, barınma krizi ve temel ihtiyaç maddelerindeki sürekli fiyat artışlarıyla mücadele eden vatandaşların mali yükünü daha da artıracağını savunuyor. Akel lideri Stefanos Stefanou durumu, “kabus boyutlarına ulaşan bir gerçeklik” olarak tanımladı.

Stefanou, protestonun sadece yeşil vergiyle ilgili olmadığını vurgulayarak, “Bu, vatandaşlarımızın karşı karşıya olduğu dayanılmaz baskılarla ilgili. Hükümetin yaklaşımı, halkın yaşadığı gerçeklikle bağını koparmış durumda,” dedi.

Akel ve Yeşiller Partisi, yeşil vergiye karşı ortak bir duruş sergiliyor. Bu verginin, emeklileri, düşük gelirli çalışanları ve küçük işletmeleri orantısız biçimde etkileyeceğini savunuyorlar. Her iki parti de, en çok zorlanan kesimlere yönelik acil ekonomik yardım çağrısında bulunuyor.

Akel milletvekili Charis Polykarpou, protestonun yalnızca yeşil vergiye karşı olmadığını ifade ederek taleplerinin beş ana başlıktan oluştuğunu belirtti:

• İşçileri, özellikle sigortasız çalışanları olumsuz etkileyecek vergilerin uygulanmaması.
• Üniversite harçlarının artmasının aileler üzerindeki mali yükü artırdığı.
• Yeşil vergiyle ilgili altyapı eksikliği nedeniyle halkta ciddi endişelerin oluştuğu.
• Uygun fiyatlı enerji çözümleri (örneğin LPG) ve düşük elektrik tarifeleri olmadan bu verginin en yoksul kesimlere daha fazla yük getireceği.

Yeşiller Partisi milletvekili Stavros Papadouris de bu endişeleri paylaşarak, yeşil verginin ertelenmesi gerektiğini söyledi:

“Yeşil vergi ancak hazır olduğumuzda yürürlüğe girmeli” dedi. “Eğer yeşil enerji hedeflerine ulaşamadıysak, zor durumda olan tüketicilere daha fazla vergi yükleyemeyiz.”

Papadouris ayrıca, artan enerji maliyetlerinin en çok dar gelirli haneleri etkilediğine dikkat çekti. “Bu protesto sadece yeşil vergiye değil, daha geniş kapsamlı bir ekonomik krize işaret ediyor,” ifadelerini kullandı.

Önerilen yeşil vergi, Mayıs ayından itibaren yakıt maliyetlerine litre başına 6 sentlik bir artış getirecek. Bu rakamın 2026’da 8 sente, 2033’e kadar ise 30 sente kadar yükselebileceği belirtiliyor. Stefanou, önceki Anastasiadis hükümetini, Avrupa Birliği içindeki anlaşmazlıklara rağmen bu vergiyi uygulamaya koymakla sert şekilde eleştirdi.

“Bu konuda AB içinde bile uzlaşmaya varılamamışken böyle bir vergiye kalkışılması, bu politikanın ne kadar bölücü ve zararlı olabileceğini gösteriyor,” dedi. Örnek olarak, Belçika’nın dönem başkanlığında uzlaşı sağlanamamasını gösterdi.

Akel, yeşil verginin kaldırılmasını; akaryakıt ve elektrik üzerindeki vergilerin azaltılmasını talep ediyor. Stefanou, bu tür değişikliklerin 50–60 milyon euro arasında bir kaynak yaratabileceğini ve bu kaynağın yenilenebilir enerji şirketlerinin aşırı kârlarının vergilendirilmesiyle dengelenebileceğini belirtti.

Parti ayrıca, AB’nin temel tüketim ürünleri için KDV istisnası tavsiyesine uygun şekilde, yakıtta tüketici vergisinin tamamen kaldırılmasını ve küçük işletmelere yönelik vergi muafiyetleri getirilmesini savunuyor.

Güney Kıbrıs’ta yaşam maliyeti krizi son yıllarda daha da derinleşti. Şu anda yaklaşık 130.000 Kıbrıslı, yoksulluk sınırında ya da altında yaşıyor. Ayrıca 250.000 kişi aylık 1.175 euro’nun altında gelir elde ediyor, bu da geçim şartlarını daha da zorlaştırıyor.

Artan kira fiyatları da sorunu ağırlaştırıyor. Ev sahibi olmak birçok kişi için ulaşılamaz hale gelirken, tahliye korkusu da yaygınlaşıyor.

Limassol’da yaşanan trajik bir olay, konut ve enerji krizinin boyutunu gözler önüne serdi. Yetersiz ısıtma nedeniyle çıkan bir yangında, üçü çocuk olmak üzere dokuz kişi hayatını kaybetti.

Sosyal İttifak hareketi, “Her altı Kıbrıslıdan biri uygun ısınma sağlayamıyor,” açıklamasını yaptı.

Organizatörler, protesto kapsamında şu talepleri dile getiriyor:

• Kira yardımlarının verilmesi
• Öğrenci burslarının geri getirilmesi
• Düşük faizli konut kredileri için devlet desteği
• Hayat pahalılığı ödeneği (CoLA)’nin özel sektöre de yayılması

Her ne kadar protesto, sıradan Kıbrıslıların yaşadığı ekonomik zorluklara odaklansa da, Uluslararası Para Fonu (IMF) ülke ekonomisi hakkında daha iyimser bir tablo çiziyor. 28 Mart’ta yayımlanan son açıklamasında IMF, 2024 yılında Kıbrıs ekonomisinin yüzde 3.4 oranında büyüdüğünü belirtti. Bu büyümenin yabancı yatırımlar, gelişen bilişim sektörü ve güçlü turizm ile desteklendiği ifade edildi.

Ancak IMF, enflasyonun yüzde 2’nin üzerinde seyretmeye devam ettiğini; bunun da hizmet fiyatlarındaki artışlar ve ücret baskılarından kaynaklandığını vurguladı. Kurum ayrıca, ticaret anlaşmazlıkları, bölgesel gerilimler ve gevşek maliye politikalarının yaratabileceği aşırı ısınma riskleri konusunda da uyarılarda bulundu.

IMF güçlü ekonomik büyümeye işaret etse de, Akel ve Yeşiller Partisi, bu büyümenin halkın büyük çoğunluğuna somut fayda getirmediğini savunuyor.

Kaynak: Cyprus Mail