Rum Basını: Hristodulidis Türkiye’nin AB savunma programına katılımına karşı çıkmıyor

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Türkiye’nin Kıbrıs sorununda görüşmelerin yeniden başlaması koşuluyla AB’nin 150 milyar Euro bütçeli savunma programı SAFE’ye katılım talebinin olumlu değerlendirilebileceğini belirtti. Rum basını, Türkiye’nin programa katılımında herhangi bir koşul konmadığını ve Rum kesiminin veto kullanmadığını yazdı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini güçlendirme konusunda samimi olması durumunda, Türkiye’nin AB’nin 150 milyar Euro bütçeli savunma programına katılmasına açık olduklarını belirtti.
Avrupa Konseyi, geçen Salı günü, “Avrupa için Güvenlik Eylemi” (Safe) adlı yeni bir savunma aracını kabul ettiğini duyurmuş, proje kapsamında AB üyesi ülkelerin ortak alımlarla savunma sanayi üretimine yatırım yapmaları için finansman sağlanacağı belirtilmişti.
Hristodulidis, Türkiye’nin Kıbrıs sorununda görüşmelerin yeniden başlaması karşılığında bu programa katılmak istemesi halinde, bu talebin değerlendirilmek üzere ele alınabileceğini söyledi.
Hristodulidis, “Bir üçüncü ülkenin programa katılımı, bu üçüncü ülke ile AB arasında savunma alanında bir anlaşmanın yapılmasını ve tüm üye ülkelerin oy birliğiyle onayını gerektirir. Türkiye, AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi konusunda söylediği şeyleri samimi şekilde yaparsa, biz her şeyi olumlu bir yaklaşımla değerlendirmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Rum lider, “Bizim için önemli olan, sadece görüşmelerin kararlaştırılan çerçevede yeniden başlaması için koşulların yaratılması değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununun AB’nin temel ilke ve değerlerine uygun bir şekilde çözülmesidir” dedi.
SAFE RUM BASININDA DA GENİŞ YER BULDU: TÜRKİYE'NİN SAFE'E KATILIMINA İLİŞKİN ORTAYA HERHABGİ BİR KOŞUL KOYULMADI
Avrupa Birliği (AB) Genel İşler Konseyi’nin onayladığı Avrupa savunmasıyla ilgili “SAFE” tüzüğü konusundaki haberler bugünkü Rum basınında da geniş yer buldu.
Alithia gazetesi konuyla ilgili habere manşetten ve iç sayfadan geniş yer verirken, Rum hükümetinin Türkiye’nin SAFE’e katılımına ilişkin ortaya herhangi bir koşul koymadığını yazdı.
Haberde, Rum kesiminin bu konuda veto kullanmadığı gibi, Türkiye’nin SAFE isimli Avrupa silahlanma programında uygun bir ülke olarak belirlenmesine ilişkin herhangi bir karşılık da talep etmediği kaydedildi.
Rum kesiminin konuyla ilgili açıklamasının stratejik bir hedefleme veya Kıbrıs sorunuyla herhangi bir bağlantı kurulmadan teknik ve hukuki uyarılarla sınırlı kaldığını yazan gazete, Rum hükümetinin “havuç-kırbaç” söylemi yanı sıra Kıbrıs sorunu ve Avrupa-Türk meseleleri arasında bağlantı kurulması söyleminin yerle bir olduğunu çünkü hiçbir siyasi karşılık olmadan Ankara’ya tek yönlü bir erişim sağlandığını ileri sürdü.
Haberde, Rum kesiminin eylemsizlik politikasını seçerek, Türkiye’nin menfaatlerini AB içerisinde ileriye götürmesine izin verdiği yorumunda da bulunuldu.
Konuyla ilgili esas meselenin, Türkiye’nin buna neden dahil edildiği değil de Rum kesiminin bunun karşılığında bir şey istememesi olduğuna işaret eden gazete, Rum Yönetimi’nin Türkiye’den somut taahhütler istemek yerine hukuki açıklamalarla sınırlı kaldığını ve veto hakkını da kullanmadığını yineledi.
Haberde, bu tutumun Rum dış politikasının etkinliği yanı sıra ulusal çıkarların kritik güvenlik konularında savunulması hususunda ciddi sorular ortaya çıkardığı kaydedildi.
Gazete, Rum kesiminin konuyla ilgili açıklamasında söz konusu uygulamaya ilişkin yasal dayanaklara atıfta bulunulduğunu, tüzük maddelerinin yanlışsız uygulanması ihtiyacının ortaya konulduğunu yazdı. Haberde, üye devletlerin güvenlik çıkarlarının dikkate alınmasının talep edildiğine de yer verildi.
Gazeteye konuşan “diplomatik kaynaklar” ise, siyasi bir tez değil, teknik bir uyarı olan tüzüğün önemli bir talep, şart ve madde içermediğine işaret etti.
FİLELEFTHEROS: SAFE ARACILIĞIYLA SAVUNMA SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİ HEDEFLENİYOR
Fileleftheros gazetesi de manşetten ve iç sayfadan geniş yer verdiği haberinde, Rum hükümetinin AB Genel İşler Konseyi tarafından geçen gün onaylanan SAFE programının sunduğu finansman olanaklarını kullanarak, Rum savunma sanayine yatırımlarda bulunmaya yöneldiğini yazdı.
Hedeflenen şeyin savunmanın esaslı bir şekilde güçlendirilmesinin yanı sıra buna eş zamanlı olarak hem istihdam yaratarak, hem de yatırım çekerek ekonomide dinamizm meydana getirilmesi olduğunu yazan gazete, şu an Güney Kıbrıs’ta silahlanma programları geliştirme imkanına sahip şirketler bulunduğunu belirtti.
Gazete AB Genel İşler Konseyi’nin kararı ile ABD’nin Güney Kıbrıs’ın Amerikan askeri teçhizatlarına erişmesine dair kararının, Rum hükümeti tarafından ciddi perspektifler meydana getiren bir şey olarak addedildiğini de kaydetti.
Gazete iç sayfadan “SAFE Aracılığıyla Savunma Sanayinin Geliştirilmesi” başlıklı haberinde ise, Hristodulidis hükümetinin yerli savunma sanayisinin geliştirilmesini hedeflediğini ve hali hazırda SAFE aracılığıyla kendisine sunulan ekonomik olanaklar dahilinde mevcut olguları değerlendirdiğini kaydetti.
Güney Kıbrıs’taki şirketlerin şu an insansız hava araçları, personel taşıma araçları, yazılım programları ve gelişmiş iletişim sistemleri üretme imkanına sahip olduğunu da kaydeden gazete, SAFE aracılığıyla Güney Kıbrıs’ın başka bir AB üyesi devletle birlikte belirli silah sistemlerinin ortak siparişi için iş birliğinde bulunabileceğini kaydetti.
POLİTİS: AB, TÜRKİYE'NİN AVRUPA GÜVENLİK VE SAVUNMA MİMARİSİNE KATILIM YOLUNU AÇTI
Politis gazetesi de “SAFE: Lefkoşa Yeni Meydan Okumalarla Karşı Karşıya” başlıklı haberinde AB Genel İşler Konseyi’nin SAFE tüzüğünü onaylama kararının Rum kesimini yeni ciddi meydan okumalar ve kritik ikilemlerle karşı karşıya bıraktığı yorumunda bulundu.
Haberde, Rum kesimi ile birçok Kıbrıslı Rum siyasi partinin korkusunun, Ankara’nın Kıbrıs’la ilgili yükümlüklerini yerine getirmesinden önce Avrupa savunmasının bir parçası olması tehlikesiyle alakalı olduğu kaydedildi.
Gazete, AB Genel İşler Konseyi’nin SAFE tüzüğüne yeşil ışık yakarak Türkiye’nin Avrupa güvenlik ve savunma mimarisine katılımına yolu açmasının, Lefkoşa Rum kesiminde diplomatik baş ağrısına neden olduğunu da ekledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.