Kümes sıçanı popülasyonundaki artış tarlaları kurutuyor

İskele ve Karpaz bölgelerinde kümes sıçanı popülasyonundaki artış korkutucu boyutlara ulaştı.

Zararlı kemirgen olarak bilinen kümes sıçanları tarlalarda harnup ağaçlarına yönelik saldırılarını sürdürürken, ovalarda av hayvanı yumurtası bırakmadı. Doğaya verdiği zararın yanında, üreticinin ürünlerine dahi musallat olan ve musallat olduğu her şeyi kurutan kümes sıçanlarına karşı devlet ise son yıllarda oldukça duyarsız kalmış durumda.

Bulduğu her şeyi kemirerek zarar veren bu kemirgenler, ağaçları da, doğada yetişen ürünleri ve canlıları da, üreticinin bin bir zahmetle yetiştirdiği ürünleri de kurutuyor.

Bu bölgelerde, bu zararlı kemirgenlerin artık evlere kadar girdiği yönündeki şikayetler de her geçen gün arttı.

Geçmiş yıllarda kümes sıçanları ile zehir yöntemi ile mücadele edilirken, bu zararlı kemirgenlere karşı devletin çözüm politikasının bulunmaması ve kümes sıçanı popülasyonundaki artış İskele ve Karpaz bölgesi köylülerini ve bölge avcılarını isyan noktasına getirdi.

Konu ile ilgili Kıbrıs Postası’na konuşan İskele Avcılık ve Atıcılık Kulübü Başkanı olan ve bölgede ikamet etmesi ile yaşanan soruna bire bir bölgede tanıklık eden Ramadan Öztörel, kümes sıçanları ile mücadelenin sayılarındaki artış nedeni ile bireysel mücadelenin katkı sağlamadığını, devletin bu sorun ile ilgili bir an önce politika yürütmesi gerektiğini ifade etti.

“HARNUP AĞAÇLARI KÜMES SIÇANI SALDIRILARINDAN KURUMAYA, SIÇANLAR EVLERE GELMEYE BAŞLADI”

İskele Avcılık ve  Atıcılık Kulübü Başkanı Ramadan Öztörel, İskele ve Karpaz bölgelerinde hızlı şekilde üreyen bu zararlı kemirgenlerin son zamanlarda tarlalarda sürü halinde görüldüğünü ifade etti. Acıkması halinde eti de, yumurtayı da her şeyi yiyip zarar verdiğini söyleyen Öztörel, bölgede harnup ağacı ve av hayvanı yumurtalarına çok büyük zararları olduğunu belirtti.   

“Daha önce herkesin tarlalarının ova bekçileri tarafından kontrol edildiği bir sistem vardı. Bu kişiler kendi bölgelerinde gezip herkesin tarlalarını ilaçlayıp ilaçlamadığını kontrol ederlerdi” diyen Öztörel, kümes sıçanlarından en çok çeken bölgelerden birinin Topçuköy olduğunu kaydetti.  Topçuköy'ün binlerce harnup ağacının olduğu bir bölge olduğunu belirten Öztörel, harnup ağaçlarının kimse tarafından ilaçlanmaması ve devletin de bunun kontrolünü sağlamaması nedeniyle kümes sıçanlarının harnup ağaçlarının suyu ile beslenmeye başladığını anlattı.

Bu zararlı kemirgenlerin bölgede su bulamadıkları zaman bu ağaçların sularını tükettiğini söyleyen Öztörel, “eskiden herkes kendi bölgesindeki ağaçların üzerine birer tenekecik çakardı, devlet bunun için ilaç verirdi, herkes bu zehri tenekeciklere av hayvanlarının da ulaşamayacağı şekilde koyardı ve mücadele bu şekilde yapılırdı. Bu artık durduruldu. Kimse artık kendi tarlasına bakamıyor ve ilaçlanmadığı için ağaçlar kurumaya, doğada yaşayan hayvanlar ölmeye, üreticinin ürünü ise zarar görmeye başladı. Doğayı kurutup doğal dengesini de alt üst eden bu zararlı kümes sıçanları evlere de girmeye başladı” dedi.

ÖZTÜREL: MÜCADELE İÇİN DEVLET POLİTİKASI ŞART

Bunun çözümünün bireysel sağlanamayacağını belirten Öztörel, “bu kesinlikle devletin yapacağı bir politikayla çözülmesi lazım. Bireysel olarak ne Avcılık Federasyonu, ne kulüpler,  ne de belediyeler bu sorunu tek başına çözebilir” şeklinde konuştu. Öztörel, zararlı kemirgenlerle ilgili yaşanan sorunun denetlenerek doğru bir şekilde oluşturulacak bir politika ile çözümlenmesi gerektiğini kaydetti.

Yaşanan sorunun son dönemlerde giderek artması nedeni ile ve tedbir alınmazsa kümes sıçanlarının bir süre sonra bölgelerde ne ağaç, ne ürün ne de av hayvanı bırakacağı için bir hazırlık içerisinde olduklarını söyleyen Öztörel, “Mart sonu bölge kulüpleri olarak Altınova, Topçuköy, İskele’de kendi aramızda oluşturduğumuz bütçe ile zehir alıp bölgemizde, kendi avladığımız yerlerde ulaşabildiğimiz alanlarda tek tek, ağaç ağaç gezip ilaçlayacağız ama bu toplu şekilde olmadığı için bir çözüm değildir sadece geçici olarak bölgesel düzeyde avlarımızı korumak adına yapacağımız bir çalışmadır” dedi.