İbrahim Benter: Hipertansiyon kontrol edilmesi mümkün olan bir hastalıktır
Uluslararası Final Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Benter, hipertansiyonun kontrol edilmesi mümkün olan bir hastalık olduğunu ifade ederek, “Birçok hipertansiyon ilaçları geliştirilmiştir” dedi.
Avrupa Kardiyoloji Derneği (European Society of Cardiology) 2024 güncellenmiş hipertansiyon ve yüksek tansiyon yönetimi kılavuzları, yeni bir yüksek tansiyon kategorisi ve daha iddialı ve yoğun tedavi hedefleri öneriyor.
Uluslararası Final Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Benter, hipertansiyon ve diyabet hastalarında kalp/damar/böbrek problemlerinin tedavisi üzerine yıllardır araştırmalar yapıyor. “Fellow of High Blood Pressure Research Council of American Heart Association” olan ve Cleveland Clinic gibi hipertansiyon/kalp damar hastalıklarının tedavisinde öncülük yapmış kurumlarda çalışmış bir uzman olan Benter, yeni hipertansiyon kılavuzu ile ilgili açıklamalar yaptı.
Benter’in açıklaması şöyle:
“Hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları, dünyada en çok ölüme neden olan hastalıklardır. Hipertansiyon tedavi edilmezse, kalp krizi, inme, kalp yetmezliği veya böbrek hastalığı gibi ciddi komplikasyonlara yol açar.
Hipertansiyon hakkında sessiz katil (silent killer) deniliyor çünkü çok sinsi hareket ediyor ve insanlar tansiyon hastası olduğunun farkında olamayabiliyor. Bu da ağır sonuçlara neden olabiliyor.
Birinci derece akrabalarında yüksek tansiyon öyküsü olan kişilerde hipertansiyon görülme riski yüksektir.
Aslında dikkat edilirse hipertansiyon kontrol edilmesi mümkün olan bir hastalıktır çünkü birçok hipertansiyon ilaçları geliştirilmiştir.
Avrupa Kalp Dergisi'nde yayınlanan yeni kılavuzlar, daha fazla hastayı kanıt temelli tansiyon tedavi hedeflerine ulaştırmak ve tansiyon düşürücü ilaçlar için uygunluk kriterlerini güncel klinik denemelerle uyumlu hale getirmek amacıyla tasarlanmıştır.
2024 kılavuzları, hipertansiyonu, 140/90’dan yüksek kan basıncı olarak tanımlamaya devam etmektedir. Ancak, sistolik (büyük tansiyon) 120-139 ve diastolik (küçük tansiyon) 70-89 arası bir tansiyonun "yüksek" olarak tanımlandığı yeni bir kategori getirilmiştir. Bu yeni yüksek tansiyon kategorisi, kardiyovasküler hastalık riski (KHR) yüksek olan kişilerde daha yoğun tansiyon tedavi hedeflerinin dikkate alınmasını kolaylaştırmak amacıyla getirilmiştir.
Bu yeni yüksek tansiyon kategorisi, insanların normal tansiyondan hipertansif bir duruma geçmesini önlemek amacıyla belirlenmiştir. Yani, tansiyonu 140/90’nın altında olsa bile 120/70’in üstünde olan kişilerin dikkatli olması gerekiyor çünkü gerekli tedbirler alınmazsa hipertansiyon ve hipertansiyonun neden olduğu problemler yıllar içinde ortaya çıkabilir.
Özellikle diyabet veya ailede yüksek tansiyonu olanlar gibi kardiyovasküler hastalık geliştirme riski yüksek olanlar, tansiyonları hipertansiyon eşiğine ulaşmadan önce daha yoğun tedavi görebilirler veya sağlıklı bir yaşam tarzı ile problemleri önleyebilirler.
Bir diğer önemli değişiklik ise tansiyon düşürücü ilaç alan çoğu hasta için yeni bir sistolik tansiyon tedavi hedefi aralığı olarak 120/129’un getirilmesidir. Bunun nedeni son yapılan araştırmalara göre daha yoğun tansiyon tedavi hedeflerinin kardiyovasküler hastalıkları azalttığıdır.
Kılavuz ayrıca, yaşlı ve kırılgan kişilerde ve 120-129'luk birincil tedavi hedefini tolere edemeyenlerde, sistolik tansiyon hedefi olarak “makul ölçüde ulaşılabilir” (ALARA ilkesi olarak bilinir) seviyeleri önerir. Doktorlar, kronolojik yaş yerine bireylerin kırılganlığına (frailty level) yani yaşlılığın getirdiği zayıflık seviyesine daha fazla odaklanmalıdır.
Yeni kılavuzlar ayrıca sodyum ve potasyum alımıyla ilgili diyet tavsiyelerini günceller ve kardiyovasküler hastalık ve kronik böbrek hastalığının çeşitli aşamalarında olan hastalar için yaşam tarzı değişikliklerinin önemini vurgular.
Ebeveynlerden birinde veya her ikisinde de hipertansiyon varsa, 18-40 yaş arasında olanların kan basıncı gelişimini izlemek tavsiye edilir.
ÇOCUKLARA TAVSIYELER:
Serbest şeker tüketiminin, özellikle şekerle tatlandırılmış içeceklerin, enerji alımının maksimum %10'u ile sınırlandırılması tavsiye edilir. Ayrıca alkolsüz içecekler ve meyve suları gibi şekerle tatlandırılmış içeceklerin tüketiminin genç yaşlardan itibaren engellenmesi önerilir.
Sağlıklı beslenmek ve günlük spor faaliyetleriyle meşgul olmak küçük yaşta alışkanlık haline getirilmelidir (bilgisayar/cep telefonu kullanımı sınırlanmalıdır).
Kötü beslenmeden uzak duralım: işlenmiş gıdalar (processed foods), içeriği bilinmeyen hazır gıdalar, alkollü içkiler, hazır meyve suları, meşrubatlar, yağda kızartmalar, margarin gibi zararlı yağları (trans yağları) hayatımızdan çıkaralım.
Dengeli beslenme: taze sebze, meyve, balık ve lifli gıdalardan zengin beslenmeye özen gösterin, günlük tuz alımını 5 gram (bir çay kaşığı) ile sınırlandırın, günde 3.5g potasyum alın ve yeterli miktarda kalsiyum ile magnezyum içeren besinler tüketin, tatlı tüketmek istediğinizde ağır hamur tatlıları yerine sütlü olanları tercih edin.
İdeal kilonuza ulaşmaya çalışın: sağlıklı beslenme, doğal gıdalar, günlük yürüyüşler önemli, …
Testlerinizi yaptırın: erken teşhisler sayesinde büyük operasyonlara gerek kalmadan, ilaç, küçük girişimsel metodlar veya yaşam alışkanlıklarında yapılan değişikliklerle hastalıklar önlenebiliyor veya tedavi edilebiliyor.
Stresi azaltın: stres, hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarının oluşma riskini çok artırıyor.
Egsersiz çok önemli: yüksek tansiyonu önlemek veya tedavi etmek için ve en önemlisi sağlıklı bir yaşam için haftada en az 2 gün 30’ar dakika düzenli egzersiz yapın (yürüyüş, bisiklet, vb).
Sigara ve alkol sağlığa çok zarar verebiliyor: sigara ve alkol tüketimini kısıtlayın.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.