Hakan Gündüz: Yoğun göç dolayısıyla yabancılara olan olumsuz tepkiler çok hızlı büyüdü

• "Kıbrıs Türk toplumu diye bilinen toplum yok olmuş, toplum olma özelliğini kaybetmiş"

• "Göçün yarattığı olumsuzluklar devam ettiği sürece yabancı düşmanlığı sürecek"

• "Kıbrıs Türkü hem kendi içindeki yabancı nüfusun hem de Güney’deki radikallerin ateş hattında kalabilir"

• "Yoğun göç dolayısıyla yabancılara olan olumsuz tepkiler çok hızlı büyüdü"

• "İlgili kişinin tepkisi ırkçılık değil ayrımcılık olduğunu düşünüyorum ve bunun da bu ülke şartlarında ne yazık ki genel bir hissiyat"

Sosyolog Hakan Gündüz, Gazimağusa Belediye sınırları içerisinde bulunan Glapsides Plajı'nın özel işletme kısmında “Pakistan uyruklular sahile giremez” ve “Siyahilerin girmesi yasaktır” yazılı tabelayla ilgili Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.

Plajdaki giriş kriterlerini, ırkçılıktan ziyade “yabancı düşmanlığı” olarak değerlendiren Sosyolog Hakan Gündüz, “Bu tür anlayışlar sadece tek bir ırkı hedef almıyor. Ülkede yabancı olarak kabul edilen herkes bu tutumla karşı karşıya kalabiliyor” ifadelerini kullandı. Bu tutum ve buna bağlı davranışların, ülkede gözlemlendiğini belirten Hakan Gündüz, “Ama belirtmek lazım ki yabancılara karşı olumsuz tutum ve buna bağlı siyaset tüm dünyada yükselişte. Yabancılara düşmanca bir tutum içinde olan radikal milliyetçilik, son Avrupa Birliği (AB) seçimlerini bile allak bullak etti; hükümetler istifa edip, seçime gitmek zorunda kaldı” dedi.

“İNSANLAR, BULUNDUKLARI YERDEN KİTLELER HALİNDE KENDİLERİNCE DAHA İYİ BİR YERE GÖÇ EDİYOR”

Gündüz, yaşananların temel nedeninin dünyada yaşanan büyük göç dalgası olduğuna dikkat çekerek, “İnsanlar, bulundukları yerden kitleler halinde kendilerince daha iyi bir yere göç ediyor. Doğal olarak gittikleri ülkenin demografik yapısını bozuyorlar ve oradaki insanlar da başka ülkelere göç ediyor. Bir nevi domino etkisi olan göçten bahsediyoruz” açıklamasında bulundu.

“KIBRIS TÜRK TOPLUMU DİYE BİLİNEN TOPLUM YOK OLMUŞ, TOPLUM OLMA ÖZELLİĞİNİ KAYBETMİŞ”

Dünya genelinde yaşanan durumun, ülkemizde de yaşandığına vurgu yapan Gündüz, ülkede egemen nüfusun olması gereken nüfusun, göçmen nüfusun beşte biri kadar kaldığının altını çizdi, şunları kaydetti: “Toplumsal, ekonomik, yapısal, kültürel hiçbir yapı unsuru yerinde kalmamış. Kıbrıs Türk toplumu diye bilinen toplum yok olmuş, toplum olma özelliğini kaybetmiş. Haliyle yabancılara olan yaygın olumsuz tutum ülkemizde de kimi zaman yabancı düşmanlığına varabiliyor.”

“GÖÇÜN YARATTIĞI OLUMSUZLUKLAR DEVAM ETTİĞİ SÜRECE YABANCI DÜŞMANLIĞI SÜRECEK”

“Olumsuz tutumlar, davranışlar ve göçün yarattığı olumsuzluklar devam ettikçe sürecek” diyen Gündüz, tüm dünyada olduğu gibi aşırı milliyetçi akımların burada da örgütlenmesi halinde artabileceğini ve bu durumun, ülkedeki yabancı nüfusun da örgütlenip yerli nüfusa karşı düşmanlığa ve saldırılara dönüşebileceğini ifade etti ve söz konusu durumun şu an Türkiye’de yaşandığını söyledi.

“KIBRIS TÜRKÜ HEM KENDİ İÇİNDEKİ YABANCI NÜFUSUN HEM DE GÜNEY’DEKİ RADİKALLERİN ATEŞ HATTINDA KALABİLİR”

Güney’e geçen insanların da aşırı milliyetçiler tarafından benzer olumsuz davranışlarla karşılaşabileceğini dile getiren Gündüz, şöyle konuştu: “Arada sırada yaşanan Türklere karşı bu saldırılar daha da artacaktır. Çünkü Türkler de Güney’de yabancıdır. Yani Kıbrıs Türkü bırakın yabancı düşmanlığı yapmayı hem kendi içindeki yabancı nüfusun hem de Güney’deki radikallerin ateş hattında kalabilir.”

“YOĞUN GÖÇ DOLAYISIYLA YABANCILARA OLAN OLUMSUZ TEPKİLER ÇOK HIZLI BÜYÜDÜ”

Yoğun göç dolayısıyla yabancılara olan olumsuz tepkilerin çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü kaydeden Gündüz, “Yerel insanlar süreç karşısında o kadar bıkkın ve öfkeli ki, çatışmaya dönüşmesi de an meselesi” ifadelerini kullandı.

“İLGİLİ KİŞİNİN TEPKİSİ IRKÇILIK DEĞİL AYRIMCILIK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM VE BUNUN DA ÜLKE ŞARTLARINDA NE YAZIK Kİ GENEL BİR HİSSİYAT”

Söz konusu kriterlere yapılan yorumlarla da ilgili açıklama yapan Gündüz, şunları söyledi:

“Ya bu ırkçılık mıdır değil midir? Cevap oldukça dikkatli verilmeli. Yorumlarda çok kolay ‘bu bir ırkçılıktır’, ‘bu ırkçılıksa ben de ırkçıyım’ gibi ifadeler oldukça rahat kullanılmış. Söz konusu olayda kullanılan kavramlar kaslarını aşmış. Ama ilgili şahıs konuşurken ve yazarken seçtiği kavramların anlamlarının nereye varacağını tam da kestiremediğini görüyoruz. Kullanılan kavramlar kastını aşsa da ben ilgili kişinin tepkisinin ırkçılık değil diskriminsyon (ayrımcılık) olduğunu düşünüyorum ve bunun da bu ülke şartlarında ne yazık ki genel bir hissiyat olduğunu da kabullenmemiz gerektiğini ayrıca düşünüyorum.

Bunu şöyle düşünün, birileri gelip sizin evinize yerleşmiş. Artık birlikte yaşıyorsunuz. Mutfağa giriyor çıkardığı bulaşığı yıkamıyor tabakları yerlere atıyor. Banyoya giriyor çıkardıkları ortada, tuvalete değil kenarına dışkılıyor. Ansızın gelip odanıza girebiliyor. Evde çıplak dolaşıyor. Sigara içiyor. Esrar kullanıyor, evin içinde parti yapıyor. Siz itiraz ediyorsanız, dönük size bir de dayak atıyor. Şimdi sizin gösterdiğiniz tepki onun hangi ırktan olduğu mudur? Yoksa dışarıdan yabancıların gelip sizin ev yaşantınızı allak bullak etmesi ve evinizi yaşanabilir halden çıkarması mıdır?”

NE OLMUŞTU?

Glapsides Plajı'nda cankurtaran olarak görev yapan Hasan Kırmızı (Gocco), 18 Haziran Salı günü sosyal medyada ayrımcılık içeren paylaşımlar yapmış ve paylaşımlarında sahile "Pakistan uyruklular sahile giremez" ve "Siyahilerin girmesi yasaktır" gibi ifadeler kullanmıştı. Kırmızı’nın paylaşımı bazı kişiler tarafından desteklenirken, bazı kişiler tarafından ise tepkiyle karşılanmıştı.

Kırmızı toplumu ikiye bölen açıklamalarının ardından bir de video yayınlayarak, amacının ırkçılık yapmak olmadığını, sadece görevini yaptığını savunmuştu. Kırmızı, yaşadıklarını ve gördüklerini başkalarının da görmesi halinde kendisini haklı bulacaklarını söylemiş ve yabancı uyruklu kişilerin denize 'boxer' ile girdiklerini ve kadınların bu durumdan rahatsız olduğunu öne sürmüştü.

Sezonun açılmasıyla birlikte sahilde hiçbir zabıtanın da devriye gezmediğini savunan Kırmızı, sahile gelen vatandaşların güvenliği ve huzurunun kendilerine emanet olduğunu ifade etmişti.