CTP Kadın Örgütü, Helin için eylem yapacak: Helinler ölmesin diye şiddeti durdurmak zorundayız

Cumhyuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, 16 yaşındayken öldürülen Helin Reesul’un ölüm yıldönümünde 25 Ocak Perşembe saat 16.00’da “hükümet edenlere görevlerini hatırlatmak” amacıyla “Helin’ler ölmesin” sloganıyla Gazimağusa Anıt çemberde eylem yapacak.

CTP’den yapılan yazılı açıklamada, şiddeti önlemenin yolunun, toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendiren politikalardan geçtiği, bunun da ancak Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin TOCED) tam teşekküllü çalıştırılması ile mümkün olduğu belirtildi.

Açıklamada, ülkenin, kadınların ve kız çocuklarının kendilerini güvende hissedebileceği bir yer olmaktan uzaklaştığı, artan muhafazakâr baskıların bu durumun daha da kötüleşmesine neden olduğu savunuldu.

Ev İçi Şiddetin Önlenmesine Dair İstanbul Sözleşmesi’nin 2011 yılında mevzuata dahil edildiği anımsatılarak, sözleşmenin hükümet tarafından zaman zaman tartışma konusu yapılmasının, yoğun mücadeleler neticesinde elde edilen hakların geriletilmeye çalışıldığının örneği olduğu ileri sürüldü.

Açıklamada, sözleşme zemin alınarak hazırlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nın, 2014 yılında oy birliği ile Meclis’ten geçirildiğinde, cinsiyetler arasındaki eşitliği sağlamaya dönük ortak siyasi irade oluştuğu belirtildi.

İşsizlik ve yoksullaşmanın kadınları iki kat daha fazla etkilediği belirtilen açıklamada, “Hemen hemen her gün en az üç tane toplumsal cinsiyete dayalı şiddet haberi ile karşı karşıya kalıyoruz. Mahkeme verilerine bakıldığında, en yoğun yaşanan şiddet türünün fiziksel şiddet olduğu, cinsel suçların ise yüzde 900 arttığı tespit ediliyor” denildi.

Bu tablonun kamusal alanda öncelikli çözülmesi gereken bir sorun ile karşı karşıya olunduğunu gösterdiği belirtilen açıklamada, buna karşın hükümet edenlerin ileri adım atmadığı iddia edildi.

TOCED’in adli yardım sunma ve polisteki şiddete müdahale birim dışındaki görevleri yerine getirilmediği kaydedilen açıklamada, dairenin suçun önlenmesi adına atılacak adımların hayata geçirilmesini sağlayacak mekanizmaları kuracağı “Şiddeti Önleme ve Ayrımcılıkla Mücadele Şubesi” ile gerekli görülen ilçelerde açılacak “Şiddeti Önleme ve Danışma Merkezleri” için herhangi bir adım atılmadığı belirtildi.

Önemli olanın şiddeti önlemek olduğuna vurgu yapılan açıklamada, son zamanlarda yaşanan olaylarda polis teşkilatı içindeki özel birimin belli bölgelerde gerekli hassasiyeti göstermediği ileri sürüldü.

Şikayetlerin alınmadığı, şiddet uygulayıcısına ulaşılıp mahkemeye çıkarılmadığı, en ciddi fiziksel şiddet vakalarının dahi geçiştirildiğine ilişkin ihbarlar alındığı belirtilen açıklamada, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, özel alanda yaşanan münferit olaylar değil, toplumsal bir sorun olduğu kaydedildi.