Murad Aktuğ: Türkçe eğitimi konusunda çok da geri noktada değiliz
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Murad Aktuğ, DAÜ ile Ocak ayı içerisinde yabancı öğrenci nüfusunun yoğun olduğu okullarda seviye tespit sınavı yaptıklarına değinerek, “Türkçe eğitimi konusunda çok da geri noktada değiliz” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Murad Aktuğ, KKTC’de öğrenim gören ve Türkçe desteğine ihtiyaç duyan öğrencilerle ilgili Kıbrıs Postası’nda değerlendirmelerde bulundu.
“YABANCI ÖĞRENCİ KAVRAMI DOĞRU DEĞİL”
Aktuğ, ‘yabancı öğrenci’ kavramının doğru olmadığını, doğru ifadesinin Türkçe konuşamayan yabancı uyruklu öğrenciler olduğunu ifade etti.
KKTC vatandaşı olan ama uzun yıllar İngiltere’de yaşayıp KKTC’ye geri gelen ailelerin çocuklarının da dil sorunu ile karşı karşıya gelebildiğini ifade eden Aktuğ, bu tanımın çok önemli olduğunu söyledi.
“Kolej programları haricindeki eğitim dilimiz ağırlıklı olarak Türkçe...” diyen Aktuğ, bu çocukların eğitimini devam ettirebilmesi için Türkçe’yi anlayabiliyor, konuşabiliyor ve yazabiliyor olması gerektiğini ifade etti.
“TÜRKÇE DESTEĞİNE İHTİYACI OLAN HER ÇOCUK AYNI KONUMDA DEĞİLDİR”
Basının çok kolay şekilde istediği okula giderek yabancı öğrencilerin sayısını alabileceğine de değinen Aktuğ, “Okul 120 yabancı öğrenci var diyebilir ama bu 120 yabancı öğrencide Türkçe konuşamıyor demek değildir” diyerek, Türkçe desteğine ihtiyacı olan öğrenciler olabileceğini ama hepsinin aynı konumda olmadığını kaydetti.
Çevre ülkelerdeki gelişen bir takım olaylardan kaynaklı, örneğin Rusya-Ukrayna savaşı gibi nedenlerden ciddi bir nüfus akışının olduğunu belirten Aktuğ, “Göç alımı olan tek ülke KKTC değildir... Avrupa ülkelerine de yoğun bir nüfus akışı vardır” dedi.
Aktuğ, KKTC’nin dezavantajının küçük bir ülke olması olduğunu dile getirerek, eğitimde hâlihazırda altyapı sorunlarının bulunduğunu da ifade etti.
Türkçe eğitime gereksinim duyan öğrencilerin farklı kademelerde değerlendirildiğinden bahseden Aktuğ, sözlerine şu şekilde devam etti:
“1-) İlkokul ve okul öncesi öğrencileri bu dönem zaten kendi çocuklarımızın da dil eğitimini aldıkları dönemdir. Bu yaş grubunda ülkemize gelen yabancı uyruklu öğrenciler ile işimiz çok daha kolay.
2-) ilkokul 3-4-5. sınıflarda “Yabancı öğrencilere Türkçe öğretimi” isimli programın ilk bacağı kullanılabiliyor. Öğleden sonra var olan derslerimizde veya ders programı içerisindeki uygun olan derslerde okuldaki bu alanda eğitim almış veya gönüllü öğretmenlerimiz bu öğrencilere kurs şeklinde eğitim veriyor. Bunu okul saatleri içerisinde yapıyoruz okul saatleri dışarısında ayrı bir kurs olarak düzenlenmesi merkezler dışında çok da kolay bir uygulama değil. Taşımacılık sorunu da işin içine girebiliyor...
3-) Ortaokul kademesidir... “Yabancı öğrencilere Türkçe öğretimi” programının bir başka versiyonunu kullanıyoruz. 2. Kademesi kullanılıyor. En yoğun olarak kullanıldığı okul ise İskele Bekirpaşa Lisesi’dir. O bölge en fazla yabancı nüfusun olduğu bölgedir Mağusa ile birlikte. Bu program okullarımızda uygulanıyor.”
“YABANCI ÖĞRENCİLERE TÜRKÇE ÖĞRETİMİ PROGRAMINA GEÇEN YILIN ORTASINDA BAŞLANDI”
“Yabancı öğrencilere Türkçe öğretimi” konusuna değinen Aktuğ, öğrencilerin okul idaresi tarafından zorunlu olarak bu programa yönlendirildiğini kaydetti.
Aktuğ, “Bu çalışmaları geçen yılın ortasından itibaren başlattık” diyerek önemli olan asıl noktalardan bir tanesinin öğrencilerin seviyelerini tespit etmek olduğunu dile getirdi.
KKTC’de öğrencilerin okullara kaydı ile ilgili bir zaman sınırı olmadığından bahseden Aktuğ, “Yurt dışından gelen bir öğrenci okulun hangi ayında gelmiş olursa olsun kaydı yapılır. Çocuk haklarının çocuğun eğitim alma hakkına bağlı olarak özellikle 15 yaşının altındaysa okuldan mahrum bırakılamaz” dedi.
“Bizi zorlayan konu ise esas bu kısımdır. Nisan ayında gelen bir öğrenciyi sınıf düzeye göre okula yerleştirirsiniz Türkçede ihtiyaç duyduğu seviyenin altındaysa Mayıs ayının sonuna kadar çocuğu istediğimiz seviyeye getirmek kolay değil” ifadelerini kullanan Aktuğ, minimum 72 saatlik modüller halinde dil öğrenilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
“SÜREKLİ OLARAK YENİ ÖĞRENCİLER GELMESİ BİZİ ZORLAYAN KISIMDIR”
Sürekli olarak yeni öğrenciler geldiğine vurgu yapan Aktuğ, derse giren öğretmenlerinde yükü arttığı için istedikleri verimi almalarının zorlaştığından bahsetti.
Aktuğ, yaptıkları tarama testlerinden şu şekilde bahsetti:
“Buna rağmen DAÜ ile yaptığımız bir çalışmada Ocak ayı içerisinde yabancı öğrenci nüfusunun yoğun olduğu öğrencilerimiz ile bir seviye belirleme sınavı yaptık. Bu sınava ortaokul ve liseden 700 civarında öğrencimiz katıldı, her okulun tespit ettiği Türkçe eğitime ihtiyacı vardır tanısını koyduğu öğrenciler bu sınava katıldı. Bu sınavın sonucunda öğrencilerin neredeyse yarısının aslında bizler kadar Türkçeye hakim olduğunu tespit ettik.
“TÜRKÇE EĞİTİMİ KONUSUNDA ÇOK DA GERİ NOKTADA DEĞİLİZ”
B1 ve B1+ seviyesinde 300 civarında öğrenci var, A1 ve A2 seviyesinde ise 400’e yakın öğrencinin olduğunu tespit ettik. Bu bize aslında yabancılara Türkçe öğretimi konusunda çokta geri bir noktada olmadığımızı gösterdi…
Çok geri bir noktada değiliz ama üzerinde çalışmaya devam etmeliyiz özellikle yabancı öğrencilerin yoğun olduğu İskele ve Mağusa bölgesinde bir takım düzenlemelere gitmemiz gerekiyor. Önümüzdeki öğretim yılından itibaren fark yaratacak çalışmaları detaylı olarak uygulamaya koyacağız.”
Hala Sultan ilahiyat Koleji’nde Türkçe öğretimine ihtiyaç duyan öğrencilerin olduğu ile ilgili bir tespit olduğuna değinen Aktuğ, bu tespit üzerine buradaki öğrencilere de seviye tespit sınavı yaptıklarını ve böyle bir şeye ihtiyaç olmadığını gördüklerini kaydetti.
29 öğrencinin B1 üzerinde Türkçe bildiğini sadece 9 tanesinin ise A2 seviyesinde Türkçe bildiğini gördüklerini belirten Aktuğ, “Bekirpaşa Lisesi’nde ise 136 öğrenci seviye tespit sınavına katıldı 65 öğrenci A1, 47 öğrenci A2 seviyesinde, 13 öğrenci ise B1 seviyesinde, 11 öğrenci ise B1+ seviyesinde çıkmış” dedi.
Aktuğ, bu öğrencilerin aslında uygulanan program sonucunda bu noktaya geldiği ve bu programın iyileştirilerek sürdürülebilmesi konusunun faydası olabileceğinin de bu şekilde ortaya çıktığını kaydetti.
“HER YABANCI ÖĞRENCİ TÜRKÇE BİLMİYOR ALGISI DOĞRU DEĞİL”
Her yabancı öğrencinin Türkçe bilmiyor yargısının asla doğru olmadığını ifade eden Aktuğ, doğru seviye tespit edilerek o yönde desteklenmesi ile bu sorunun çözüleceğini ama sürece yayılması gerektiğini de ifade ederek, “Bizde bu konuda ekiplerimizi gerekli materyalleri hazırlaması konusunda çalıştırıyoruz” dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.