Gökçebel: Öğrencilerin eğitim hakkını öğretmenler değil, siyasal İslam’ı dayatan Bakanlık gasp ediyor

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, Canan Onurer’in Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu Sabahın Haberleri programına konuk oldu.

Programda ilk olarak disiplin tüzüğü değişikliğini değerlendiren KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, söz konusu değişikliğin toplumun yapısına ve anayasal ilkelere aykırı olmasına rağmen, hükümet tarafından bilinçli şekilde dayatıldığını savundu. Gökçebel, hükümetin aldığı bir "talimat" doğrultusunda, küçük bir kız çocuğunun kalkan haline getirilerek, kılık kıyafet düzenlemeleri üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği ile birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Kuzey Kıbrıs'ta siyasal İslam politikalarını hayata geçirmeye çalıştığını ileri sürdü.

Disiplin tüzüğünde yapılan değişikliğin bir diğer amacının ise halkın yoksullaşmasına karşı yükselen tepkileri bastırmak olduğunu söyleyen Gökçebel, bu çerçevede yasaların birer "baskı aracı"na dönüştürüldüğünü ifade etti.

"ÖĞRENCİLERİN EĞİTİM HAKKINI ELİNDEN ALANLAR, ÖĞRETMENLER DEĞİL; EKSİKLİKLERİ GİDERMEYEN VE SİYASAL İSLAMI DAYATAN YETKİLİLERDİR"

Eylem ve grevlerin öğrencileri mağdur ettiği yönündeki eleştirileri de değerlendiren Gökçebel, bu tür durumlarda öğretmenlerin her zaman gerekli telafiyi yaptığını belirtti.

Gökçebel, “Çocukların eğitim hakkını gerçekten gasp edenler; öğretmen açığını gidermeyen, eğitim sistemini dinselleştirmeye çalışan yetkililerdir” dedi.

"GEÇMİŞTE KUR’AN KURSLARINI BASAN POLİSLER, BUGÜN TEHDİT EDİLEN ÖĞRETMENLER İÇİN HİÇBİR ADIM ATMİYOR"

Eğitimdeki tüm hassasiyetlere dikkat ettiklerini vurgulayan Gökçebel, disiplin tüzüğünü değiştiren tüm partilerin anayasa karşısında kapatılması gerektiğini savundu. Gökçebel, geçmişte Kur’an kurslarına müdahale eden polislerin bugün öğretmenlerin açıkça tehdit edilmesine rağmen hiçbir şey yapmadığını belirterek, bu durumun da dikkat çekici olduğunu dile getirdi.

Gökçebel, öğretmenlerin eylemleri üzerinden öğrencilerin eğitim hakkının ihlal edildiği yönündeki söylemlerin ise gerçek dışı olduğunu kaydetti.

"TÜRKİYE’DE DE BENZER BİR SÜREÇ VAR; AMAÇ, ADIM ADIM ŞERİATI GETİRMEKTİR"

Türkiye'de de benzer bir sürecin yaşandığını dile getiren Gökçebel, Bakanlığın yaptığı tüzük değişikliğinin, adım adım ilerleyen bir "şeriat politikası"nın parçası olduğunu ifade etti.

Tüm bu gelişmelere rağmen direnen öğretmenlerin takdir edilmesi gerekirken, “eğitim kısıtlanıyor” yönündeki söylemlerin öğretmenleri üzdüğünü ifade eden Gökçebel, hükümetin AKP rejiminin politikalarını dayatmak uğruna, okullarda, hastanelerde ve yollarda yaşanan tüm aksaklıklara rağmen külliye inşaatına öncelik verdiğini söyledi.

Gökçebel, devlet kaynaklarının bir gecede hükümet yanlısı şirketlere devredildiğini öne sürerek, tartışılması gerekenin öğretmenler değil, bu kararları alan yetkililer olduğunu vurguladı.

"ARA EMRİ TALEBİNİ, ESAS KONUNUN GÖRÜŞÜLMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN GERİ ÇEKTİK"

Disiplin tüzüğünün Anayasa Mahkemesi’ne taşındığını da hatırlatan Gökçebel, mahkemenin şu an için yalnızca ara emri taleplerini değerlendirdiğini belirtti. Ancak konunun esasına girilmesinin daha önemli olduğunu düşündüklerini ifade eden Gökçebel, bu nedenle sendikanın ara emri talebini çektiğini açıkladı. Gökçebel, “Konunun özüne inmek istiyoruz. Esasın görüşülmesi için mücadele ediyoruz. Çok kısa sürede, gelecek döneme kalmadan karar çıkacağına inanıyoruz” dedi.