Erdoğan sıkılamadı ama lafını da söyledi…
Açıldıydı, açılıyordu derken, en nihayet Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi ve yeni Meclis binası, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla açıldı. Son dakikaya kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı hakkında bilgi sahibi değildik.
Erdoğan geliyor diye polisin Lefkoşa içerisindeki trafiğin yoğun aktığı yolları kapatması, ciddi bir trafik karmaşasına neden oldu. Bunu da söylemeden geçmeyelim. En azından ben yayına bir saatte gidebildim.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına gelirsek: Acaba sendikaları açık bir dille hedef gösterecek mi? Gerçekten birilerini sıkılayacak mı? Sert bir üslup kullanacak mı? diye hepimiz merak ettik. Neyse ki beklenildiği gibi olmadı. Sayın Erdoğan kimseyi sıkılamadı, ağır konuşmadı ama hem sendikalara hem de muhalefete sözlerini söylemekten geri durmadı. Eleştirdi, uyardı ve birlik olma çağrısı yaptı.
Rum tarafına da “şımarık çocuk” yakıştırmasını yapmaktan geri durmadı. Limanların Rumlara açılmasının ancak bir çözümden sonra olabileceğini de söyledi. Hatırlarsanız Rum Yönetimi, Türkiye’nin Rum gemilerine limanlarını açması hâlinde iş insanlarına vize kolaylığı sağlanacağını açıklamış ve Türk Dışişleri Bakanlığı bunu “bir hayal ürünü” olarak değerlendirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun mümkün olamayacağını, mümkün olacaksa ancak bir çözümden sonra olabileceğini vurguladı.
TATAR’A DA DESTEK ATTI
Bildiğiniz gibi “iki devletli çözüm” şekli, Cumhurbaşkanı Tatar’ın vizyonu ve bu vizyon hâlen Ankara tarafından ciddi şekilde destekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından da bu varsayımı çıkarmış olduk. Sayın Erdoğan, Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa bunun iki devletlilik üzerinden olacağını ve artık “devletten devlete” görüşmeler yapılacağını söyledi. Bu da demek oluyor ki Ankara hükümeti, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hâlen Tatar’ın arkasında duruyor.
Tatar seçimi kazanır mı kaybeder mi bilemeyiz ama Ankara’nın desteğini arkasına almış olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Seçimlere yaklaşık olarak beş buçuk aydan az bir süre kaldı ancak henüz Tatar’dan yana bir sahaya inme söz konusu değil. Öyle tahmin ediyorum ki, iki ay kala etkin bir şekilde Tatar lehine sahaya inilecek. Bu son derece önemli. Ne kadar başarılı olunur bilemeyiz. Talat–Eroğlu yarışında bu sonuç getirmemişti ama Akıncı–Tatar yarışında bu sonuç vermişti ki Akıncı çok ciddi bir rakipti. Aynı şekilde sahaya inilmezse seçim kazanma meselesi kolay olmayacak; onu da söylemek lazım.
Daha önce de yazdım, yine yazmakta bir sakınca görmüyorum: Bu seçimin sonucunu UBP’li seçmen belirleyecek. Akıncı–Tatar yarışında UBP’li seçmen “Akıncı” dedi ama Tatar’a oy verdi. Şu anda da UBP’li seçmen “Erhürman” diyor ama Tatar’a oy verirler mi, bunu da ilk seçimin sandıkları açıldığında görmüş olacağız.
Tabii unutmadan yine söylemek lazım: A-politik oyların da hangi renge bürüneceği son derece önemli. Yine bununla birlikte, iddialara göre yapılan 35 bin yeni KKTC vatandaşı var.
Demem o ki, UBP mihmandarları Tatar için çalışırsa, Tatar bu seçimleri kazanabilir. Başka türlüsü zor.
KIBRIS POLİTİKASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar Kıbrıs konusunda “şahin” bir politika izliyor olsa da, Cenevre zirvesinin Türkiye ve Yunanistan’ın desteği ve talebiyle gerçekleştiğini, yoksa BM Genel Sekreteri Guterres’in çok da istekli olmadığını hatırlatmak isterim. Malum, Ankara ile Atina arasında deyim yerindeyse “balayı” yaşanıyor. Kıbrıs konusunda adanın bundan nasibini almaması söz konusu olamaz. Kaldı ki, Kıbrıs sorununu çözmeyi vadetmeyen bir adayın seçim kazanması da hiç kolay olmayacaktır.
Evet, sonuç olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan müjde falan açıklamadı, sert bir konuşma yapmadı ama her kesime alması gereken mesajları verdi.
Günün Sözü:
“Biz, saygıları dışında herhangi bir milletin hiçbir şeyini istemeyiz.”
– Winston Churchill

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.