Onları hiç fark ettiniz mi?

Thalassemia’lı kardeşlerimizi hiç düşündünüz mü? Onları zaman zaman basına yaptıkları açıklamalarla fark ederiz, sıkıntılarına kulak kabartırız ve sonra unuturuz. Ne olmasa biz Thalassemia’lı değiliz değil mi? Ne olmasa bizim yaşayabilmek için her Allah’ın ayında bazı günlerde yaşayabilmek için kan almaya ihtiyacımız yok; bu nedenle Onların sıkıntılarını belki idrak ederiz ama önemsemeyiz. Ahmet Varoğlu Thalassemia’lar Derneği Başkanı. Benim çok sevdiğim bir dostumdur. Çok iyi hatırlıyorum Kovid salgının başlarıydı, bir kafede karşılaşmıştık ve kendisini son derece tedirgin görmüştüm.

Sağlıklı hiçbir sağlık sorunu olmayan insanları bile öldürebilen bir salgın karşısında Onların olur da kovid olurlarsa nasıl yaşayabileceklerinin kaygısını taşıyordu.

Ahmet Başkanla geçtiğimiz gün yine karşılaştık ve ayak üstü bir sohbet yaptık. Sıkıntılıydı; camia olarak aşılması gereken dertleri sorunları vardı. Bu can dostumla ayak üstü konuştuk ve benim içim cız etti. Mutlaka bir köşe yazısı kaleme almalıydım, bu onlar için pek işe yarar ya da yaramaz bir gazeteci olarak onların sesini duyurmalıydım.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’ten zerre kadar rahatsız değiller aksine çok iyi ilişkileri olduğunu anlattı bana ve Bakan Dinçyürek’in her zaman kendileri ile yakından ilgilendiğini anlattı. Ama sorunları vardı ve bu sorunların bir şekilde çözülmesi lazımdı.

Başkan bana “Öncelikle Thalassemia’nın ne kadar önemli bir tedavi ve uyulması gerekli protokoller olduğunu göz ardı edildiğini ve itibarsızlaştırıldığını söyleyeyim camia adına “dedi ve ekledi “Yıkım kararı alınan Thalassemia merkezi (TC elçiliği destekli) hastalar hiç istemediği korku içinde olduğu nükleer tıp yanına ve layık olmayan bir yere taşınıyor ne zaman nereye döneceğimiz belli değil bakan güvence vermiyor .Döner miyiz ondan da emin değiliz . Sonuçta 37 yıldır tedavi aldığımız yerden oluyoruz. Önceden de biliyorsun muadil gelen ilaçlarla ilgili sorunlar yaşadık. Şimdi de Desferal kullanımı için yıllardır hizmet veren infüsör tedariki yapan şirketin elemanı Desferal dolumlarını yapıyordu yıllarca şimdi sağlık bakanlığımız buna izin vermiyor ve Thalassemia merkezinde yoğun olarak çalışan hemşirelerin bunu ek olarak yapmasını talep ediyor. Bu mümkün değildir. Şirket elemanı bunu yapmayacak ise bu tedbiri önceden almalıydı ve yerine birisini gitmeliydi. Yarın öbür gün büyük sesler çıkacak. Sn. Bakan herhalde Thalasrmialıları ortadan kaldırmayı hedefliyor. Biz ve doktorumuz yaşama ve tedavilere odaklanamıyoruz her gün bir sorun her gün bir problem kimse Thalassemialıları ve tedavi veren doktoru dinlemiyor sadece kavga ve problem var” dedi. Uzun uzadıya konuştuk.

Sağlık Bakanı Dinçyürek’i en sık konuk alan ve kendisine ciddi destek veren bir gazeteci olarak bu kardeşlerimizin sıkıntılarına eğilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakan Dinçyürek çözüm odaklı çalışan ve son derece Pratik, hızlı olan bir siyasetçidir. Hakkını yememek lazım. Sağlık alanında yaptığı çalışmalarla Sağlığa deyim yerindeyse çağ atlatmıştır.

Ama Thalassemialı kardeşlerimizin çözüm bekleyen sorunları var. Başkanın bana anlattıklarını yazdım. Umarım en erken zamanda Sn. Bakan Thalassemia’lı kardeşlerimizle yakından ilgilenir ve bir çözüm bulunur. Ben Bakanı tanıyorum. Kararlıdır ve iyi bir vicdanı vardır. Onları çaresiz bırakmayacaktır. Sadece biraz daha odaklanma gerekiyor anladığım.

*****************

Günün Sözü

"Ne kadınlar sevdim zaten yoktular, yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular, bıraksam korkudan gözleri sislenir, ne kadınlar sevdim zaten yoktular, böyle bir sevmek görülmemiştir.”

Attila İlhan