İsrail’in Hayom Gazetesi ve Overextension hamlesi
İsrail’in dünya ile ilişkileri, Hayom Gazetesi’nin manşetleri belirliyor gibi görünse de, elbette bu gerçek değil.
“Israel Hayom” gazetesi İsrail genelinde tercih edilme oranı %25-27 civarı olan “milliyetçi, sağcı, ulusalcı” bir gazete olarak bilinir. Gazete Netanyahu’ya yakınlığı ile ünlüdür ve politikasını desteklemek, ülke içinde kendi halkına ve ülke dışında yapancı halklara ve kendi diasporasına yayın yapmak için, 2007 yılında Amerikalı milyarder Sheldon Adelson tarafından kurulmuş bir gazetedir. Gazete BEDAVA dağıtılan bir gazetedir.
Peki 30 milyar dolarlık Adelson’u nereden tanıyoruz?
Tabi ki 2016’da ABD Başkanlık seçimlerine henüz ilk kez aday olan Donald Trump’a 65 milyon dolarla, en büyük bağışı yapan kişi olmasından. Ayrıca Cumhuriyetçilere yaptığı toplam bağışın ise yarım milyar doları bulduğu kayıtlarda var.
Hayom Gazetesi’nden etkisi çok daha büyük olan Las Vegas Review Jornal Gazetesi’nin de sahibiydi. Geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü Ocak 2021’de 87 yaşındayken vefat etti.
Hayom Gazetesi, bağımsız gözlemci kuruluş The Seventh Eye tarafından, “Netanyahu için özel hazırlanmış propaganda yayını” olarak tanımlanırken, Freedom House tarafından da, gazetenin siyasi etki için fonlandığı ve yayımlanan içeriğin demokratik işleyiş açısından sakıncalı olduğu vurgulanmış bir gazetedir.
Gelelim tarihi ve talihsiz bir rastlantıya.
1923 yılında Julius Streicher tarafından Almanya’da kurulan Der Stürmer Gazetesi, 1938’e yaklaşırken “aşırı antisemitik, faşist ve Nazi yanlısı propaganda sürdüren ve yazarları savaş çığırtkanlığı yapan bir görev üstlenmişti. “Die Juden sind unser Unglück.” (Yahudiler bizim felaketimizdir) sloganı ile yayın yapan gazete, resmî bir Nazi yayını olmamakla birlikte Goebbels tarafından desteklenmiş ve koruma altına alınmıştı. İçeriğinde bolca karikatür, çarpıtılmış haberler, dedikodular ve kan iftiraları (örneğin Yahudilerin çocukları öldürdüğü gibi tamamen asılsız iddialar) yer alıyordu.
Nazi Almanyası’nda sokaklara asılan cam kutulara yerleştirilerek halkın tıpkı Hayom Gazetesi gibi BEDAVA olarak kolayca erişebileceği şekilde dağıtılıyordu.
Hayom Gazetesi önceki gün Shay Gal imzası ile “Northern Cyprus is also an Israeli problem” başlıklı bir yazı yayımladı. Askeri senaryolarla doldurulmuş bir analiz içeren bu yazı derinden düşündürücüdür.
Shay Gal; değerlendirdiği durumu anlatırken “Poseidon’un Gazabı” ifadesini kullandı. Bu ifade, antik Yunan mitolojisine dayanan güçlü ve yıkıcı bir deniz öfkesini ve felaketini simgeler. Benzetme olarak kullanım nedeni de “intikam duygusu ile ani ve yıkıcı öfke”dir. Shay Gal’ın yazısında İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi üçlüsünün, KKTC’ye “askeri operasyon” yapmasını öneren ifadeler bulunuyor.
Elbette Shay Gal gibi bir yazarı dikkatle anlamayıp, altıdaki meseleyi görmeye çalışmalıyız. Çünkü Shay Gal sıradan birisi değil. Hayom Gazetesi de sıradan bir gazete değil.
Shay Gal, uluslararası güvenlik ve savunma politikaları alanında uzman bir stratejik danışman ve analisttir. Aynı zamanda İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (Israel Aerospace Industries, IAI)'nde Dış İlişkiler Başkan Yardımcılığı (VP of External Relations) görevi üstlenmiş önemli bir isimdir. İsrail savunma ve dış politika sektöründe oldukça etkili ve tanınmış bir stratejisttir.
Peki Shay Gal’ın bu yazısından ne anlamalıyız?
Aslında çok basit!
Bu bir satranç oyunu. Satrançta "Overextension" (aşırı yayılmacı) denen bir strateji türü var. Rakibin çok sayıda cephede savaşmak (problemle uğraşmak) zorunda kalmasını sağlayarak taşlarının dağılmasına (zayıflamasına) yol açan stratejidir. Bu durumda rakibin dikkati toparlanamaz (ülke tek noktaya odaklanamaz) hale gelir. O zaman da rakip bir çok yerde size müdahale edemez, yolunu açılır.
İsrail şu anda Türkiye’ye bunu yapıyor.
Çok problemle uğraşılmasını ve Ortadoğu’da çizmeye çalıştığı yol haritasına engel olacak tek güç olan Türkiye’nin bu engeli yaratacak odaklanmayı sağlayamamasını hedefliyor.
Bu süreci bize politik psikolojinin dehası kabul edilen Prof.Dr. Vamık Volkan yıllardır anlatmaktadır.
Shay Gal’ın yazısında önerdiği “Poseidon’un Gazabı” benzetmeli askeri senaryo, sadece bir stratejik analiz değil, aynı zamanda bir büyük grup kimliğini tetikleyerek, toplumu belirli bir ruh haline sokma çabasıdır. İsrail’deki milliyetçi grupların, özellikle de Hayom gibi medya aygıtları aracılığıyla, “tehdit altında olma”, “haklı savaş yürütme” ve “tarihsel kaderi sürdürme” gibi büyük grup fantezileri körüklenmektedir. Bu, 5 kez Nobel Ödülü’ne aday gösterilmiş olan Prof. Dr. Vamık Volkan’ın tanımladığı “seçilmiş travma” ve “seçilmiş zafer” kavramlarıyla da doğrudan ilişkilidir.
Dr. Volkan, bir başka önemli kavram olan “dış grup şeytanlaştırması” kavramında da vurgu yapar. Hayom Gazetesi’nin KKTC’yi “İsrail’in de sorunu” olarak göstermesi, yalnızca fiziksel bir tehdit algısı değil, aynı zamanda İsrail halkının kolektif kimliğini güçlendirme ve “biz” duygusunu pekiştirme çabasıdır. Bu da psikolojik savaşın önemli bir bileşenidir.
İsrail’in Türkiye’ye karşı “overextension” stratejisi uygulaması, yani Türkiye’yi çoklu cephelere bölerek enerjisini dağıtma çabası, sadece askeri veya siyasi bir taktik değil; aynı zamanda psikolojik alanı kontrol etme, yani Türkiye’nin halk psikolojisini, toplumsal dikkatini ve hatta karar vericilerin stratejik odaklanmasını bozma girişimidir. Prof. Dr. Vamık Volkan bu tür durumlarda, liderlerin ve toplumların geçmişteki büyük grup kimliklerinden beslendiklerini, içe kapanma ya da saldırganlaşma gibi savunma mekanizmaları geliştirdiklerini belirtir.
Bu hamleler stratejiktir ve masada bu hamlelere doğru şekilde çalışılmalıdır. Hamaset içeren açıklamalar ya da savaş çığırtkanlığı ile ucuz geri tehditler savurmalar acizlik olur. Uluslararası politik iletişim, bir politik psikoloji sanatıdır.

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.