Süt fazlası krize dönüştü: Hükümet sessiz, hayvancı kesim tehdidiyle gündemde!

Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği (SÜİB) Başkanı Mahmut Erden, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, çiğ süt üretiminin rekor seviyeye ulaştığını ve bu yıl günlük üretimin 600 bin litreye çıktığını duyurdu.

Erden, yılbaşından itibaren Başbakan ve Tarım Bakanı’nın destekleriyle imalatçıların üretilen tüm sütü ziyan etmeden aldığını, işlediğini ve ihraç ettiğini, ayrıca ödemelerin günü gününe yapıldığını belirtti.

Ancak Orta Doğu’da yaşanan savaş nedeniyle hem bölge ülkelerinde hem de Türkiye'de ciddi pazar kayıpları ve sipariş iptalleri yaşandığını ifade eden Erden, bu gelişmeleri “fors majör” (mücbir sebep) olarak nitelendirdi. Erden, bu durum karşısında devlet yetkililerinden kısa ve orta vadeli bazı destek taleplerinde bulunduklarını ancak yanıtın geciktiğini söyledi.

İmalatçıların müşteri bulamamasına rağmen sütü almaya devam ettiğini, işleyip stokladığını belirten Erden, hayvancılık sektörünün ise bu sürece katkı sunmak yerine, hayvan kesimi ve süt kotası gibi sert önlemler önerdiğini ve bu yaklaşımı eleştirdiğini dile getirdi.

Hayvan kesiminin ileride ciddi fiyat artışlarına yol açabileceğine dikkat çeken Erden, hükümetin yaklaşık iki aydır iletilen taleplere olumlu yanıt vermesi gerektiğini vurguladı. Erden, önümüzdeki günlerde yaşanabilecek süt krizinden imalatçıların sorumlu olmayacağını ifade ederek kamuoyunu bilgilendirdi.

Mahmut Erden'in açıklaması şöyle: 

"Bu sene KKTC tarihinin en yüksek çiğ süt üretimi gerçekleşti. Günlük üretilen çiğ süt miktarı 600.000 litreyi gördü. Yılbaşından bu yana, gerek Sayın Başbakanımız gerekse Sayın Tarım Bakanımızın destekleriyle imalatçılar bugüne kadar 1 gram sütü ziyan etmeden bu sütü aldılar, işlediler ve ihraç ettiler; ödemelerini günü gününe yaptılar.

Gelinen aşamada, herkesçe malum olan Orta Doğu’da yaşanan savaş nedeniyle oluşan force majeure (mücbir sebep) durumu, hem Orta Doğu'da hem de Türkiye’de çok ciddi pazar kaybına ve sipariş iptallerine yol açtı.

Elimizde olmayan bu nedenlerden dolayı yaşanan krizin atlatılması için devletten acilen kısa ve orta vadeli bazı destek taleplerinde bulunduk. Ancak taleplerimize yanıt geciktiği için imalatçının her geçen gün takati azalmış; müşterisi olmadığı halde sütü alıp işleyerek depolarında stok yapma yoluna gitmiştir.

Diğer taraftan, hayvancılık kanadı ise böylesi force majeure bir durum karşısında “Biz de fedakârlık yapalım, bu günleri birlikte atlatalım” demek yerine, derhal “Hayvanları keselim, kota koyalım, sütü yok edelim” şeklinde karaborsacı bir yaklaşımla hareket ettiğini üzülerek görmekteyiz.

Hayvan kesmek demek, kısa bir süre sonra 1 litre sütün 100 lira, 1 okka etin 5000 lira olması demektir. Burada yapılması gereken, hükümet kanadının 2 aydır yazılı olarak sunduğumuz dilekçelere ve/veya sözlü olarak ilettiğimiz taleplerimize acilen olumlu yanıt vermesidir. Önümüzdeki günlerde sütle ilgili yaşanabilecek olumsuzluklardan imalatçılar kesinlikle sorumlu değildir."