Mine Atlı: Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Avukat Mine Atlı, SOS Çocukköyü’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan olayın, “Çocuk koruma mekanizmalarının” işlerliğini ve etkinliğini test eden önemli bir sınav niteliğinde olduğunu söyledi. 

Atlı yaptığı yazılı açıklama, "Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur” dedi. SOS Çocukköyü’nde yaşandığı belirtilen “cinsel istismar” vakasına işaret eden Atlı, tahkikat sürecinde olması gereken adalet standartlarına dikkat çekti. 

Bir çocuğun, özellikle bir kurum içerisinde maruz kaldığı cinsel şiddetle ilgili yaşadıklarını dile getirmesinin son derece zor, ancak son derece cesur bir adım olduğunu söyleyen Atlı, “Böyle bir ifşanın varlığı, söz konusu kurumun; çocuk koruma politikalarını etkili biçimde uygulandığını ve çocuğa güvenli bir alan sunduğunu gösterir.” dedi.

“HER ÇOCUĞUN, KADININ VE BİREYİN, AYNI YÜKSEK STANDARTTA ADALETE ERİŞİM HAKKI VARDIR”

Bugün görevin, emniyet makamlarında olduğuna işaret eden Atlı, bir çocuğun veya kadının cinsel şiddetle ilgili beyanının, mutlaka ciddiyetle ele alınması; hızlı, etkili ve tarafsız bir tahkikat süreciyle desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

Ülkedeki uygulamaları eleştiren Atlı, şöyle devam etti:

“Her çocuğun, kadının ve bireyin, kim tarafından yürütülürse yürütülsün, aynı yüksek standartta adalete erişim hakkı vardır. Bu standart, uzun süredir Meclis raflarında bekletilen Ev İçi Şiddet Yasa Tasarısı ile açık biçimde tanımlanmıştır. Bu olay, söz konusu yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini hepimize bir kez daha hatırlatmaktadır.”

“CİNSEL ŞİDDET ŞİKAYETLERİNİN YALNIZCA YÜZDE 1 İLE YÜZDE 3’Ü MAHKUMİYETLE SONUÇLANIYOR”

“Öte yandan, cinsel şiddet vakalarında mahkûmiyet oranları, tüm suç türleri arasında dünya genelinde en düşük olanlardandır.” diyen Atlı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi verilerine göre, cinsel şiddet şikayetlerinin yalnızca yüzde 1 ile yüzde 3’ünün mahkûmiyetle sonuçlandığına dikkat çekti.

Bu vahim tablonun, mağdurların adalet sistemine olan güvenini sarstığına ve faillerin ise cezasızlıkla cesaret bulmasına yol açtığına dikkat çeken Atlı, “Bizler Toplumcu Demokrasi Partisi olarak, çocukların cinsel şiddeti tanıyabilmeleri ve güvenli bir şekilde yardım isteyebilmeleri için eğitim almalarının zorunlu hale getirilmesi yönünde defalarca çağrıda bulunduk, girişimlerde bulunduk.” dedi.

Bu olayın, bu eğitimlerin gönüllülüğe değil, zorunluluğa dayalı olarak ve sistematik biçimde verilmesinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Atlı, “Çocukları korumak sadece bir görev değil, hepimizin insanlık sorumluluğudur.” ifadelerini kullandı.