İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Tatar: Türk askerinin Kıbrıs’a çıkarma yaptığını görmek, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı en büyük sevinçtir

Tatar: Türk askerinin Kıbrıs’a çıkarma yaptığını görmek, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı en büyük sevinçtir

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yılını büyük bir coşkuyla kutladıklarını söyledi. Tatar, Türkiye’nin garantörlüğü ve Mehmetçik’in adadaki varlığının barış ve huzur için önemini vurguladı.

Yayın Tarihi: 20/07/25 19:49
Güncelleme Tarihi: 20/07/25 22:36
okuma süresi: 11 dak.
Tatar: Türk askerinin Kıbrıs’a çıkarma yaptığını görmek, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı en büyük sevinçtir
A- A A+

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resmî Töreni'nde yaptığı konuşmada, "20 Temmuz sabahı Türk askerinin Kıbrıs'a denizden ve havadan çıkardığını gördü, Kıbrıs Türk'ün tarihi boyunca yaşadığı en büyük şenliktir. Kıbrıs Barış Harekâtı'nın sona erdiği günden itibaren, adadaki iki halk arasında çatışmanın gerçekleştiği bun en açık gösteridir" dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm iş birliği ve diyalog önerilerine Rum tarafının olumlu yanıt vermesine rağmen, bütün insanların halkın ve adanın en temel özellikleri olan su ve enerji birimlerinin iki bölgeden da idari olacak genel iş birliğini ısrarla talep etmeye devam edeceklerini belirtti.

Tatar, "Kıbrıs Türk halkı artık Rum ülkelerini çaresizce ikna etmeye çalışan çalışan güçlü bir şekilde görünmüyor, yeni vizyonla belirlendi ve eşit bir aktör olarak sahadadır" dedi.   

Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kendi platformunda uluslararası diplomasinin mümkün olduğunu anlatarak, Kıbrıs Türk yönetimini ve hukukunu savunarak, iki devletli çözüm yaklaşımını ortaya koymaya kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 51. Yıl Dönümü Kutlama Etkinlikleri çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'ndaki Resmi Geçit Töreni'nde konuştu.

Tatar, Barış Kıbrıs Türk'ün kayıtlı tarihi bir dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Harekatı'nın 51. Yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutlamanın sevincini yaşadıklarını vurguladı.

20 Temmuz 1974 sabahında, Türk askerinin Kıbrıs'a denizden ve havadan çıktığını gören Kıbrıs Türk'ün tarihi boyunca yaşadığı en büyük sevinç olduğunu ifade eden Tatar, şöyle devam etti:

"KANLI NOEL OLAYLARI TARİHİN UTANÇ VERİCİ SAYFALARI ARASINDADIR"

“Kıbrıs Barış Harekatı'nın sona erdiği günkü adadaki iki halk arasında çatışma yaşanmış olması bu gerçeğin en açık göstergesidir. Aralık 1963'te başlayan ve 'Kanlı Noel' olarak geçen olaylar, tarihi en iyi kişiler arasında yer almaktadır. Dünya devletleri tüm bu zulme kalarak Kıbrıs Türkü'nü yalnız bırakmışlardı. Adet son iki yıl Gazze'de yaşananlar 60 yıl önce bu adadaydı. 15 Temmuz 1974'te Yunan Cunta Kıbrıs'ın faşist gezileriyle birlikte Kıbrıs Türklerinin Girit misali bir soykırımla yok edilmesiydi.

YENİ SİYASET

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaklaşık 5 yıl önce Cumhurbaşkanlığının adaylığını açıkladığında, 1968'den bu yana sürdürülen müzakerelerin kalıcı olarak hiçbir şey saklanmadığını ve artık yeni bir siyaseti teşvik etmelerinin açıklandığını anımsattı.

Rum tarafının sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında uluslararası tanınmanın konfor alanında Kıbrıs Türk devletinin oyalandığını, bu arada da Kıbrıs Türk'ün contalı olarak izolasyonu ve ambargoların aynen devam ettirildiğini Tatar, “Halkımızın her bir ferdi, bu haksız ve hukuksuz izolasyon ve ambargoların olduğunu” kaydetti ve kaydetti:

“Üstelik Rum tarafı Annan Planı'na 'hayır' demesine rağmen Avrupa Birliği üyesi yapılmıştır. Crans Montana'da 2017 yılında yapılan görüşmelerde masayı terk eden de yine Rum tarafı olmuştu. Rum yönetimi, Kıbrıs Türk Halkını ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan bir çözüm süreci oyalayarak milimizin idaresi yanılgısı içerisinde bu oyunu devam ediyor. devam ediyor.”

"BM EV SAHİPLİĞİNDEKİ ZİRVELER İKİ TARAFİN EŞİT STATÜSÜDÜR" 

Tatar, BM Genel Sekreteri'nin ev sahipliğinde ve garantör ülkelerin de yer aldığı üç gayriresmi zirvede, Kıbrıs Türk'ün kendileriyle ortaya koydukları iki devletli çözüm vizyonunu kararlılıkla gündeme getirdiklerini ifade etti. Tatar, "Bu gayriresmi zirveler, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin davet ettiği ve tek başına yönetilen önemli bir başkanlık platformudur. Masada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Güney Kıbrıs Rum lideri, üç garantör ülke ve Birleşmiş Milletler yer almaktadır. Bu yapı, iki oranda eşitliğe dayalı bir modeldir" dedi.  

"RUM YÖNETİMİ UZLAŞMAZ TAVRINI SÜRDÜRÜYOR"

“Rum liderinin kibirli ve maksimalist tutumuna rağmen daha önceki zirvede uzlaşmaya varılan 6 başlığa ek olarak 4 yeni alanda ortak da anlayışlar sağlanmış ve bu, kararlılıkla sürdürülenlerin sonuçlarının sonuçlandığı bir devlet politikası ortaya çıktığını” ifade eden Tatar, şöyle devam etti:

"Öte yandan, hayatta olduğu süre boyunca Kıbrıs Türk halkını hiç bir zaman eşit olarak görmemiş, egemen güçlerini asla kabul etmemiş olan Rum yönetimi, bu son Zirvede de yine korumaz rejimi sürdürmüştür. Her iki kişinin parası olacak enerji ve su gibi parlamak, bizlerle bir kırmızı gelenen işlerde, konusunda çeşitli belirtilerle engellenmiştir. Bugün her iki halkla geçişlerde mevcutsa tek sebep Rum yönetimidir. olduğu için, böylesine insani bir konuda bile birleşimini reddetmiştir. 

Ancak tüm bu diyalog ve iş birliği önerilerimize Rum tarafından henüz olumlu bir cevap alınabilmişti. Tam bu noktada, geleceğimizi Rum'un iradesine, Rum'un boşanmasına katılmak isteyenlere birkaç sözüm olacak; Bu süreçte itibarsızlaştırmaya çalışanlar, hiçbir durmaları, net gerçekleşmediği için ne adadaki gerçekleri okunmakta ne de uluslararası diplomasının kalıcılığını kavrayabilmektedir. Ben, halklarımız adına, Birleşmiş Milletler nezdindeki en yüksek düzeyde, en etkin temsiliyetle üçüncü kez aynı platformda, aynı ilkelerle ve aynı dirayetle yer aldım. Bu irade, bir gelecek vizyonudur. Kıbrıs Türk halkı, artık Rum ülkelerinin çaresizliğine ikna etmeye çalışan pasif bir aralık değil, yeni vizyonumuzla, kararlı ve eşit bir aktör olarak sahadadır. Kendi halkını ve onun seçilmiş temsilcilerini küçümseyen ve haksızca itibarsızlaştıran söylemlerle seçim kazanabileceklerini düşünenler, öncelikle halkın iradesine saygısızlığın bilinmesi gerekir.” 

Cumhurbaşkanı Tatar, "Milli değerlere karşı, içten ve dıştan yapılan haksız saldırı ve eleştirilere rağmen yolumuzdan şaşmadan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte performans gösteriliyor" diye konuştu. Tatar, Türk resimleri Teşkilatında da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğiyle yeni siyaseti anlattıklarını ve mutlaka uluslararası alanda başarıya ulaşacaklarını, Kıbrıs Türk'ün dünyada küresel olarak hak ettiği yeri alacağını söyledi.

“Eski dünya düzeninin yıkıldığı ve yenisinin henüz kurulmadığı bir dönemden geçiyoruz” diyen Tatar, Kıbrıs Türk'ün kendini korumaklı ve adanın barış ve huzuru için Anavatan Türkiye'nin garantörlüğünün ve Mehmetçiğin adadaki mevcutlarının ne kadar önemli olduğunu yalnızca tarihte değil, bölgede ve dünyada yaşananlara göre dabildiklerini ifade etti.

Güneydeki komşularının, İsrail ve Fransa gibi ülkelerin farklılaştığı adada nasıl bir felaketin yol açabileceği örneğini İsrail – İran çatışmasında bizzat yaşadıklarını ifade eden Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM YAKLAŞIMIMIZI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ"

“Öte yandan biz, uluslararası diplomasının mümkün olan platformunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni anlatıyor, Kıbrıs Türk Halkının rejimi ve hukukiu savunarak iki devletli çözümümüz ortaya çıkmasıyla devam ediyor. Almanya'dan İngiltere'ye, Gambiya'dan Amerika'ya, Özbekistan'dan Azerbaycan'a, Avustralya'dan Polonya'ya dünyanın bir dört çok sayıda ülke ve yerde devletimizi ve yeni bir yolu açmak için yılmadan azimle devam ediyoruz. Başta olmak üzere, Ekonomik İş Birliği ve İslam İş Birliği Teşkilatı ile son yıl en üst düzey görüşmelerde bulunabilmemiz, tüm bu toplantılarda katılımlarımızla yer almamız işte bu azmimizin bir çalışması.Tüm bu uluslararası düzeyde hep birlikte çalışmak üzere Anavatan Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve Dışişleri Bakanlığı'na konuşan Hakan Fidan'a bir kez daha beklediğim için Anavatan Türkiye, 'Terörsüz' süreciyle birlikte, 'Türkiye. üstlenilecektir.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkünü yalnızlaştırmak ve Rum tarafının sözde çözümünü dayatmak için yapılan her türlü algı operasyonlarına rağmen, bugün her alanda Anavatan Türkiye'den daha fazla destek gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"İşte yeni Cumhuriyet Yerleşkemiz. Devletimizin gurur kaynağı olan bu proje, Cumhurbaşkanlığımız, Cumhuriyet Meclisimiz, Yüksek Mahkememizle birlikte, camiiyle, yığınıyla ve devasa parkıyla, sağlam kişilerin gelecek vizyonumuzun eseridir. Türkiye, öncelikle karayollarımız ve hastanelerimiz olmak üzerein temel olarak büyümenin için desteklemek için her yıl, son olarak da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cevdet Yılmaz ve Ünal Üstel tarafından imzalanan ve Mali İş Birliği ile de desteklerin 1-4 Mayıs tarihlerinde dünya çapında en büyük hizmetleri, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST 2025'in yüzbinlerce insanımızla başarılı bir şekilde organize edilmesi.Bu yetenekli TEKNOFEST'in lider ismi sayın Selçuk Bayraktar'ın Mavi Vatan'ın hizmeti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bir bilgi yapma gücü ile yola çıkmamız bir süre boyunca Türk Telekom ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumurt Fiber Dönüşüm Protokolünün da olması halinde tek başına ve ambargolarla devam etmeye tüma güçlü bir cevap olmuştur. olan, başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Cumhurbaşkanı yardımcısı sayın Cevdet Yılmaz'a ve emeği geçen tüm organizasyona bir kez daha halkım ve devletim adına katıldım.”

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51'inci yıldönümünü büyük bir gurur, coşku ve heyecanla kutladıklarını ifade ederek, özgürlük mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük'ü, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş'ı, dava bilirler, Kıbrıs Türkünün haklı mücadelesine büyük katkı sağlamış Türk Devlet adamları, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'i sevgi, saygı ve rahmetle andı.

Tatar, Anavatan Türkiye'ye, Kahraman Türk Ordusuna, Mehmetçiklere, Mücahitlere de şükranlarını sundu, aziz şehitleri rahmet ve minnetle andı, gazileri en içten duygularıyla selamladı ve konuşmasını “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımız kutlu olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene” sözleriyle.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.