Rahvancıoğlu: Mevcut asgari ücret düşerse devlet insanca yaşanabilecek ücretin altına inilmesini kabul etmiş olur

Asgari ücretin belirlenmesinin ardından çalışma yaşamında hareketli günler yaşanıyor. İlk olarak, 28 Temmuz 2025’ten itibaren tarım, hayvancılık ve inşaat sektörlerinde en az bir yıldır KKTC’de çalışan yabancı işçiler, bu üç sektör arasında yatay geçiş yapabilecek. Ancak diğer sektörlere geçiş başvuruları kabul edilmeyecek. Bakanlık ayrıca, Bangladeş uyruklu işçiler için tüm sektörlerde yeni ön izin başvurularını ikinci bir duyuruya kadar askıya aldı. Bu karar, 28 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak ve mevcut başvuruları da kapsayacak.

Türkmenistan uyruklu işçilerin ise yalnızca ev hizmetleri sektöründe çalışma hakkı bulunacak. Diğer sektörlere yönelik başvurular değerlendirmeye alınmayacak. Öte yandan, Yabancıların Çalışma İzinleri Tüzüğü’ndeki istisnai durumlar geçerliliğini koruyor; denetim raporlarıyla belgelenmiş özel durumlarda bir yıl bekleme şartı aranmaksızın işlem yapılabilecek.

Bakanlık, söz konusu kararların geçici olduğunu ve ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden değerlendirileceğini bildirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından başlatılan “Sektörel Bazda Asgari Ücret Çalışması” kapsamında, 14 sektördeki meslek dallarına göre minimum asgari ücret belirlenmesi amacıyla ilgili bakanlıkların temsilcileriyle toplantılar düzenleniyor.

Konuyu yakından takip eden Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Kıbrıs Postası’na konuştu.

Rahvancıoğlu, bakanlığın sektörel asgari ücret çalışmasına ve yabancı işgücü politikalarına ilişkin Kıbrıs Postası’na değerlendirmelerde bulundu. 14 sektörde farklı asgari ücret belirleme planının ciddi bir karmaşaya yol açabileceğini vurguladı.

"İŞVERENLERİN MAĞDURİYET İDDİALARI İŞÇİ ALEYHİNE BİR OPERASYON"

“Mevcut asgari ücret 44 bin 546 TL. Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu rakamı, insanca yaşanabilecek asgari maaş olarak belirledi. Sektörel bazda belirleme yapılacaksa, ücretler bu rakamın altına düşmemeli. Aksi halde, devlet resmen insanca yaşanabilecek ücretin altına inilmesini kabul etmiş olur” diyen Rahvancıoğlu, işverenlerin mağduriyet iddialarının işçi aleyhine bir operasyon olduğunu söyledi.

Planlanan sektörler arasında inşaat, turizm, eğitim ve sağlık gibi alanların yer aldığını belirten Rahvancıoğlu, sektörler arasında yapılacak ayrımın da karmaşaya yol açacağını kaydetti.

Rahvancıoğlu, “Diyelim ki inşaat, turizm, eğitim, sağlık gibi sektörleri ayırdık ve her biri için verimliliğe göre farklı asgari ücretler belirledik. Eğitimde temizlik yapanla sağlıkta temizlik yapanın asgari ücreti farklı mı olacak? Aynı işi yapanların sadece sektörü farklı diye farklı maaş alması büyük bir sorun yaratır” dedi.

Rahvancıoğlu, asgari ücretin sektörlere göre farklılaşmasının, bilinen anlamdaki asgari ücret kavramının sonu anlamına geleceğini belirtti. Ayrıca, yasalarda asgari ücrete endekslenen cezaların hangi asgari ücret üzerinden hesaplanacağı konusundaki belirsizliğin ciddi şüpheler doğurduğunu ifade etti.

"DAHA KÖTÜ KOŞULLARDAKİ ÜLKELERDEN GELEN KİŞİLER YÜZDE 70 ÜCRETLE DE OLSA ÇALIŞACAKLARDIR"

Yabancı işçilere, barınma ve yemek karşılığında yüzde 30 daha az ücret ödenmesinin halkı doğrudan ilgilendirdiğini söyleyen Rahvancıoğlu, “Ülkede çok sayıda yabancı işçi var. Halk, ‘yabancılara daha az ücret versinler, belki gelmezler’ diye düşünüyor ama bu doğru değil. Daha kötü koşullardaki ülkelerden gelen kişiler, yüzde 70 ücretle de olsa çalışmaya razı olacaktır. Zaten işçiler ülkeye kendileri gelmiyor, işverenler tarafından acenteler aracılığıyla getiriliyorlar. Yabancı işçi girişini azaltmanın yolu, işçiye değil işverene yaptırım uygulamaktır” şeklinde konuştu.

Rahvancıoğlu, mevcut lojman koşullarının insanlık dışı olduğunu ve bir odada 10-15 kişinin ranzalarda kaldığını söyleyerek, “Bunu düzeltemeyen hükümet, yeni köle kampları mı yaratacak” diye sordu.

Rahvancıoğlu, bakanlığın mevcut durumu iyileştirmeden yeni lojmanlar yapma izni vermesini eleştirdi.

Ayrıca birçok işverenin yurt dışında ofisi olduğu ve bu uygulamanın yabancı işçi gelişini azaltmayacağını belirten Rahvancıoğlu, “Aksine bu öneri hayata geçerse, işveren için bu daha iyi olacak, daha az maaş ödeyecekler. Zaten daha fazla maaş ödeyecek olsalar böyle bir öneride ısrar etmezlerdi” dedi.

Rahvancıoğlu, "Barınma dedikleri şey çoğunlukla 10 kişinin bir odada kaldığı yerler. Hükümet bu şartları denetlemiyor. Şimdi herkese lojman yaptırın mı denecek? 10-15 kişinin bir arada kalacağı yerler mi teşvik edilecek?" ifadelerini kullandı.

"YABANCI SAYISI İKİYE KATLANABİLİR"

Rahvancıoğlu, "Bakanlıklar önce bir var olanı kontör etsin de öyle yenileri yapılsın. Bunun en önemli kısmı, var olan üçüncü uyruklu sayısı iki katına çıkacak” uyarısında bulundu.

Rahvancıoğlu, Yüzde 30 daha az ödeme yapılmasının, ülkedeki yabancı uyruklu işçi sayısını kısa sürede ikiye katlayabileceğini, bu durumun da yerli işçilerin istihdamının önüne geçeceği anlamına geldiğini kaydetti. Rahvancıoğlu, “Ülkedeki yabancı uyruklu sayısı hızla artacak, hem de bu uzun vadede değil kısa sürede olacak." dedi.

Daha önce yapılan açıklamalarda, KKTC’ye çalışma için gelen üçüncü ülke vatandaşları ile işverenlerin akit imzalayacağı ve işçilerin kalacak yer ile beslenme sorumluluklarının işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu kişilere asgari ücretin yüzde 30 altında maaş ödenebileceği duyurulmuştu.