Hayvan üreticileri isyan etti: Artık yeter! Ürettiğimizin karşılığını istiyoruz

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği tarafından yazılı bir açıklama yapılarak, hayvan üreticisinin artan maliyetler, derinleşen ekonomik kriz ve hükümetin duyarsızlığı altında ezildiği savunuldu.

Birlikten yapılan açıklamada, “Hayvansal üretimin en önemli sac ayaklarından biri olan hayvan üreticileri, son iki yıla yakın bir süredir artan maliyetler, derinleşen ekonomik kriz ve hükümetin duyarsızlığı altında ezilmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tarım ve hayvancılık politikaları, yıllardır günü kurtarmaya odaklı yürütülmekte, üreticinin gerçek sorunlarına çözüm üretilmemektedir. Bu yanlış politikaların ve ilgisizliğin bedelini hem üretici hem tüketici ağır şekilde ödemektedir” ifadelerini kullandı.

“BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ÜRETİCİSİ TÜKENME NOKTASINDA”

Açıklamada, “Hayvancılıkla uğraşan bizler, artan yem fiyatları, elektrik ve mazot zamları, veterinerlik giderleri, barınak masrafları ve işçilik maliyetleri altında eziliyoruz. Son iki yılda yalnızca çiğ sütün üretim maliyeti yüzde 200’ün üzerinde artmış durumdadır. Ancak biz bu artış karşısında ne Tarım Bakanlığı’ndan ne de hükümetin diğer ilgili organlarından herhangi bir destek ya da adil fiyatlandırma görebildik” denildi.

“Bu süre zarfında defalarca Tarım Bakanı ile iletişime geçmeye çalıştık” ifadeleri kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Taleplerimizi ilettik, çözüm önerileri sunduk, gerçekleri belgelerle ortaya koyduk. Ancak her seferinde geçiştirildik. Sorunlarımız ötelenerek bugünkü çıkmazın oluşmasına zemin hazırlandı. Sayın Başbakan’dan da çok sayıda randevu talebinde bulunduk; ama maalesef bu taleplerimiz ya yanıtsız bırakıldı ya da göstermelik ilgiyle geçiştirildi.”

“HALK DA MAĞDUR: ÜRETİCİ BİTİYOR, TÜKETİCİ SOYULUYOR”

Hayvancılar Birliği’nin açıklamasında, “Üreticiye sırt çevrildiği kadar, tüketiciye de adaletsizlik uygulanıyor. Bugün bizden: 300 TL’ye alınan canlı kuzu, 220 TL’ye alınan canlı dana, raf fiyatlarında fahiş kârlarla vatandaşa ulaştırılmaktadır. Bunun tek sebebi, hükümetin denetim görevini yerine getirmemesidir. Et piyasasında oluşan kontrolsüzlük, aracıların insafına bırakılmıştır” denildi.

"ÜRETTİĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ"

“Aynı şekilde, 18.50 TL’ye üreticiden alınan çiğ süt, market raflarında 45–50 TL’ye satılmaktadır. Bu da yine denetim eksikliğiyle açıklanabilir. Üretici ürettiğiyle geçinememekte, tüketici ise hakkı olan ürüne adil fiyatla ulaşamamaktadır” ifadelerine yer verilen açıklamanın devamında ise şunları kaydedildi:

“Hayvansal üretimin geleceği için en temel ihtiyaç olan planlı üretim modeli, yıllardır görmezden gelinmektedir. Bugün ne kadar hayvan üretileceği, hangi bölgede hangi destek sağlanacağı, ürünün nasıl değerlendirileceği, hangi işletmenin ayakta kalabileceği, hiçbir veri ve plan çerçevesinde şekillenmemektedir. Her krizde geçici çözümlerle günü kurtaran yönetim anlayışı, artık iflas etmiştir. Çünkü artık ne üretici dayanabiliyor ne de vatandaşın sabrı kaldı. Bir toplumda gıda üretimi biterse sadece sofralar değil, bağımsızlık ve güvenlik de tehlikeye girer.

Artık yeter! Bu sessizliğe son verin! Biz Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği olarak; Ürettiğimizin karşılığını istiyoruz. Ürünlerimizin halkla buluşmasını istiyoruz. Girdi maliyetlerinde destek ve sübvansiyon istiyoruz. Planlı, adil ve sürdürülebilir bir hayvancılık politikası istiyoruz. Hükümeti, denetim görevini derhal yerine getirmeye çağırıyoruz. Bu ülkenin dağında, taşında, ahırında, ağılında üretim yapmaya çalışan bizler; görmezden gelinmek istemiyoruz. Köylü yok sayıldıkça ülke de yok olur!

Son olarak, bu çağrımızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle bitiriyoruz:

"Köylü, milletin efendisidir.”

Bu ülkeyi ayakta tutan üreticiye hak ettiği değer verilmedikçe, sadece hayvancılık değil, ülkenin gıda güvenliği ve geleceği de tehlikeye girecektir. Hükümeti bir an önce görevini yapmaya, halkı ve üreticiyi gözeten politikalar geliştirmeye davet ediyoruz.”